

3
Malumunuz yazın getirdiği sıcaklarla hayatı da biraz daha hafife almak adettendir. Me-
sela yazın hep sabun köpüğü türünden sinema filmleri vizyona girer; siyasi ya da sanatsal
mesaj yüklü filmler oynamaz. Aynı şekilde, deniz kenarında okunacak pembe kapaklı
kitaplar yayımlanır. Ciddi kurumlar tek tek yaz tatiline girer. Örneğin opera... O yüzden
bu edito da gündemi değiştirecek türden olmayacak.
Hatırlarmısınız, bundan16sayı önceki yaz sayımız yinebirAvrupaFutbol Şampiyonası’na
(2008) denk gelmişti. O günden sonra ne olduysa, Türk futbolu düşüşe geçti. Ne Dünya
Kupası’na gidebildik, ne bir daha Avrupa Şampiyonası’na. Memlekette lig bile kalmadı
neredeyse. Ama her inişin bir çıkış var ya, umut hiç kesilmez. Ve gelin görün ki, meşin
top 7’den 70’e popülaritesinden hiç kaybetmiyor. Öyle ki, hemen her erkeğin içinde, her
an kendini gösterebilecek eşsiz bir futbol yeteneği gizli. Bunun çarpıcı son örneği, tadilat
için 3 şeridi kapatılan FSMKöprüsü’nün trafiğe kapalı orta alanında spontan kurulan sahada top kovalayan
çaresiz vatandaşlar!
Tekfen’de de böyle yetenekler var şüphesiz. Nitekim geçtiğimiz Mayıs ayında, Fas’taki DAP projesi, projenin
tüm tarafları arasında resmi bir turnuvaya bile evsahipliği yaptı. Hikâyeyi, gözünü ekmeğime diken proje
müdürü Attila Şaylan’dan okuyacaksınız.
Hazır söz futboldan açılmışken, yine futboldan devam edelim. Tekfen’de öyle biri var ki garip mi , çılgın mı,
tutkulu mu desem, bilemedim. Kendisi koyu bir Beşiktaşlı olmakla kalmıyor, her nevi kartal figürü ve ayrı-
ca Türkiye’de yayımlanmış futbol kitapları koleksiyonu yapıyor. Onu anlayabiliyorum, çünkü doğuştan Fe-
nerli olup Beşiktaş altyapısında yetişen sol açık bir futbolcu annesi olarak, ben de birkaç futbol kitabı oku-
dum: Fransız milli takımının geçilmez savunma oyuncusu, “The Rock” lakaplı Marcel Desailly, gizliden
gizliye taraftarı olduğum Liverpool’un orta saha kaptanı Steven Gerrard ve her ne kadar oyunundan çok
özel hayatı basına yansısa da, aslen gerçek bir sporcu olan David Beckham. Ve tabii Yapı Kredi Yayınları’nda
çıkan “Abidin Londra’da Dünya Kupası Maçlarını Filme Alırken” isimli, sanatçının kendi illüstrasyonlarıyla
renklendirdiği kitabı. “Bizden biri” olan Turay Karaçay’ın hikâyesini ilgiyle okuyacağınızdan eminim.
Kapağımızı bu sayıda, sayfalarımızda işlediğimiz Irak dosyasına atfen Asurbanipal süslüyor. Bugünkü Irak
topraklarında yer alan, MÖ 668-627 arasında hüküm sürmüş son büyük Asur kralı. Kapak olmak konusun-
da Haşmetmeabımıza ciddi rakipler de çıkmadı değil. Kimler mi dersiniz? Geçen gün Ulus Kampus sakinle-
ri olarak, “piknik ve sportif aktivite” bütçelerimizi birleştirerek, yazın sıcağında Boğaz’da bir tekne gezinti-
si yaptık. Kim demiş, “Boğaz’da piknik yapılmaz!” diye. Üstelik de güvertede saatler boyunca birbirini
izleyen kıvrak hareketler, en çevik jimnastikçiyi bile düşündürürdü. İşte o Tekfen Ulus Kampusu Artistik
Jimnastik Takımı, “Denize atlarsak, bizi kapak yapar mısın?” diye sordu, ama o cesareti göstermedi...
Dememiş miydim, sabun köpüğü gibi bir yazı olacağını?
İyi tatiller!
Dori Kiss Kalafat
dori@tekfen.com.trKarpuz kabuğu
denize düştü
sev-gı-lım!
Editörden