34
GEZİ
28 Ocak 2016, Perşembe
Sabah erken saatlerde Atatürk Havalimanı’nda tüm tur ekibi ve reh-
berimizle buluştuktan sonra 07:00 uçağı ile Venedik’e geldik. Otobü-
se yerleştik ve turumuz başladı. Otele gitmeden önce ilk durağımız
Venedik. Babaannesi tarafından İtalyan olan rehberimiz, şehre ula-
şana kadar bize İtalya ve Venedik tarihi ile ilgili bilgiler verdi.
İtalya’da tüm şehirlerin kuruluşlarının gerçekten ilginç hikâyeleri var.
Venedik şehri barbarlardan kaçan Bizanslıların 453 yılında Venezia
bölgesine gelmesi ve kendilerini güvene almak için ufak adacıklar ku-
rarak deniz üzerinde yaşamaya başlamaları ile kurulmuş. Ağaçlar üze-
rine kurulan ufak adalardan oluşan şehir, hâlâ aynı ağaçlar üzerinde
durmakta. 7. yüzyılda Venedik Cumhuriyeti kuruluyor, 12. yüzyılda
ise Haçlı Seferleri ile İstanbul’dan Venedik’e hazineler gelmeye başlı-
yor. Venedik en zengin şehirlerden biri haline geliyor böylece.
Bizim de katılacak olduğumuz meşhur Venedik Karnavalı, 1094 yılın-
da başlamış. Maskelerin ve kostümlerin anlamı, karnaval süresince
sınıf ayrımlarından sıyrılıp herkesin eşit bir şekilde eğlenmesi. Vene-
diklilerin Rönesans zamanında Papalığa karşı duranlar arasında ol-
ması da ilgi çekici bir ayrıntı.
Venedik’e ulaştıktan sonra, oradaki tarihi yapılar hakkında bilgiler
alarak şehirde gezmeye başladık. Hem yaşanan terör saldırıları, hem
havanın biraz kapalı olması, hem de hafta içi olması nedeniyle bekle-
diğimiz kadar kalabalık yoktu. Bu da bize rahat rahat gezme imkânı
tanıdı şehirde. Gerçekten ilginç bir şehir; daracık sokaklar ve ana ge-
çim kaynağı turizm. Şehrin yerleşik nüfusu 20 bin civarındaymış. Es-
naf ve çalışanların çoğu gece Venedik dışındaki evlerine dönüyorlar.
Dönemlik çalışanlar, bazı yerliler, okumaya gelen öğrenciler ve turist-
ler kalıyor şehirde.
Akşamüstü saat 5 gibi gondol turu için tekrar ekiple buluştuk. Bir
gondola en fazla 5 kişi binebiliyor ve standart olarak turlar 45 dakika
civarında sürüyor. Şehri kanallardan görmek farklı bir bakış açısı ka-
tıyor gerçekten. Tüm binalar ayrı birer sanat eseri gibi yapılmış. Gon-
Ayşe
ve
Erkin Palaz
dol turu sonrası yemek ve otele dönüş için yola çıktık. Yorucu ve çok
keyifli bir ilk gündü.
29 Ocak 2016, Cuma
İkinci gün programımızda Floransa gezisi vardı. Yaklaşık 3-4 saatlik
bir otobüs yolculuğu sonrası saat 11-12 gibi Floransa’ya ulaştık. Reh-
berimiz kısa bir şehir turu ile birlikte bize Floransa’nın ilginç yanla-
rından bahsetti. Floransa’nın en ilginç ve bence en önemli özelliği,
bilimi dinin önünde tutmaları. Zaten bu sayede tarihte birçok bilima-
damının yetişmesine ev sahipliği yapmış bir şehir. Yapıların her bi-
rinde bilimadamlarının dokunuşlarını hissetmek mümkün.
İtalya seyahatimizin en keyifli günüydü bence Floransa gezisi. Şehir
turunun ve güzel bir et yemeğinin ardından kendi gezimize başladık.
Sarayı ve Ponte Vecchio Köprüsü’nü gezdikten sonra Galileo
Müzesi’ne girdik. Galileo ve daha birçok bilimadamının dünyaya ve
teknolojik gelişmelere yön veren buluşlarını görme şansımız oldu.
Buluşma zamanına az süre kala Uffizi Galerisi’ne (eskiden ofis olarak
kullanılan binalar) girmek çok mantıklı olmadı. İçerideki sanat eser-
leri koşarak gezilemeyecek kadar etkileyici. Sonuçta biraz acele ile de
olsa kesinlikle değdi.