30 / 56
HABERLER
İ
stanbul, geçtiğimiz aylarda dünya çapında bir sanatçının sergisi-
ne ev sahipliği yaptı. Ünlü İsviçreli heykeltıraş ve ressam Alberto
Giacometti’nin eserleri, 11 Şubat-26 Nisan tarihleri arasında
Pera Müzesi’nde sergilendi. Bu, sanatçının retrospektif bir anlayış-
la hazırlanmış Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisiydi. Giacometti’nin
gençlik dönemi çalışmalarından son yapıtlarına, hayatı boyunca
verdiği eserlerden oluşturulan sergi, sanatçının Paris Montparnas-
se’taki atölyesinde geçen verimli sanat yaşamını gözler önüne ser-
di. Sergide ayrıca Giacometti’nin heykellerinin yanı sıra, bazı arşiv
belgeleri (mektuplar, eskizler, yayınlar) ve sanatçının bazı ünlü fo-
toğrafçılar tarafından çekilmiş fotoğraflarından oluşan bir seçki de
yer aldı.
ARAYIŞLAGEÇEN BİR HAYAT
20. yüzyıl sanatının önde gelen isimlerinden Alberto Giacometti,
1901 yılında İsviçre’nin İtalyanca konuşulan bölgesinde doğdu. Ba-
bası tanınmış bir ressamdı. Bu nedenle sanata ilgisi küçük yaşlarda
başladı. İlk sanat eğitimini Cenevre’de Güzel Sanatlar Okulu’nda
aldı. Ardından İtalya’ya giderek sanatını geliştirdi. 1922’de Paris’te-
ki Grande-Chamuière Akademisi’ne kaydoldu. Giderek post-kübist
ve gerçeküstücü akıma yöneldi. Heykellerinde Afrika ve Okyanusya
sanatının da etkisi hissediliyordu. Yassı bir levhaya benzeyen “Göz-
lemleyen Baş” (1927-28) adlı heykeliyle ilk önemli başarısını ka-
zandı ve avant-garde Paris sanatçıları arasında ünü yayıldı.
Figürler ve biçimler abartıyla
uzatılmış, inceltilmiş, sivrileştirilmiş
gibi... Heykeller genelde
belirsiz yüzler ve de irili ufaklı
benzer eserlerden oluşuyor.
Bu da sanatçının içindeki
mükemmeliyetçiliğin bir sonucu
sanırım. Her seferinde daha iyisi
için uğraşmış. En çok etkilendiğim
eseri herhalde herkes gibi “Büyük
Kadın”. Ulaşılmaz, uzak ve belirsiz
yüzü olan heykelin yanında,
kendini gerçekten küçülmüş
hissediyorsun.
ÖzlemAtılkan
Deneyimli UlaşımMühendisi / Tekfen Mühendislik
30