40
Türkiye’de otizm ne kadar yaygın? Bununla ilgili sağlıklı
bilgiler mevcut mu?
Gelişmiş ülkelerde yapılan bilimsel çalışmalarda, her 88 çocuk-
tan birinin otizmli doğduğu sonucuna varılmıştır. Ülkemizde
ise, otizmin görülme sıklığına dair yeterince sağlıklı, bilimsel
bir çalışma bulunmamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu, 2014
Türkiye nüfusunu 77.323.892 kişi olarak tahmin ediyor. Bu
oranlar doğrultusunda Türkiye’de, 0-18 yaş aralığında, 200 bin-
den fazla otizmli çocuk ve gencimizin olduğunu düşünüyoruz.
Otizmde eğitimin çok önemli olduğunu biliyoruz. Otizmli
çocukların eğitimine yönelik temel gereklilikler nedir?
Eğitim, ayrımcılık yasağına uygun biçimde hukuken ve fiilen
herkes için, özellikle de engelliler ve savunmasız gruplar için,
fiziksel ve ekonomik anlamda erişilebilir olmalı. Eğitim hak-
kının kullanımına yönelik olarak, kimsenin ayrımcılığa maruz
bırakılmaması, herkesin eğitim kurumlarına fiziksel olarak
ulaşabilmesinin mümkün kılınması, ekonomik yoksunluk ne-
deniyle hiç kimsenin eğitimin dışında kalmaması ve eğitim
kurumlarında verilen eğitimden herkesin tam anlamıyla yarar-
lanabilmesinin sağlanması anlamına gelen eğitimin erişilebilir-
liği, ülkemizde uygun bir düzenlemeye tabi tutulmalıdır. Ayrıca
okullarda sunulan müfredat ve öğretim yöntemleri dahil olmak
üzere, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi eğitimin biçimi ve esası,
“çocuğun yüksek yararı” temel ilkesi gözetilerek, tüm öğrenci-
ler ve uygun durumlarda ebeveynler için kabul edilebilir, de-
ğişen toplumların ve toplulukların ihtiyaçlarına uyarlanabilir,
farklı sosyal ve kültürel ortamlardan gelen, farklı özelliklere sa-
hip öğrencilerin eğitimsel ihtiyaçlarına cevap verebilir nitelikte
esnek olmalıdır.
Bu konuda Türkiye’deki durum nedir?
Ülkemizde, otizmli çocuklar genelde hiçbir önlem alınmadan ya
normal gelişen akranlarının gittiği okullara ya da diğer engelli
çocukların eğitim aldığı özel eğitim merkezlerine yerleştirilir-
ler. Bu kurumlarda uygulamalı davranış analizi ile öğretim ba-
Tohum Otizm Vakfı Eğitim Direktörü ve Okul Müdürü
Binyamin Birkan’la Söyleşi
SOSYAL
SORUMLULUK