Previous Page  45 / 48 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 45 / 48 Next Page
Page Background

45

Türkiye’de mikrofinans uygulaması nasıl bir ihtiyacın sonucun-

da ortaya çıktı?

Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de yoksulluk

sorunu ciddi boyutlara ulaştı. Fakat ülkemizde, yoksulluğu azalt-

ma stratejisi olarak hâlâ hibe programları kullanılıyor. Biz, toplum-

da yoksulluğun azaltılmasının sadece bu şekilde çözülemeyeceğine

inanıyoruz. Hibe şeklindeki yardımlar, çalışamayacak durumda olan

hasta, engelli ve yaşlılarla sınırlı olmalı. Çalışabilecek durumda olan-

lara ise bu şekildeki bir yardım asla uygun değil. Asıl amaç, bu kişi-

lere küçük bir sermaye vererek, onların başkalarına avuç açmadan

kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmalarını sağlamak

olmalı. Herkesin kabiliyetinin işe dönüştürülebilmesi için bir hayat

suyuna, itici bir güce ihtiyacı var. Bu su da, küçük sermaye olan mik-

rokredidir.

Mikrokredi sisteminin, diğer kredilerden ne gibi farkları var?

Mikrokredinin temel felsefesi, kredinin bir hak olmasıdır. Ticari

bankalar tapuya, teminata ve kefalete, yani kâğıda kredi verirken,

mikrokredi programı insana kredi veriyor. Ticari bankalardan kredi

alırken, ne kadar fazla teminatınız varsa, o kadar fazla kredi alırsı-

nız. Mikrokredide ise, “Ne kadar aza sahipsen, o kadar fazla önceliğin

vardır” anlayışı hâkim.

Ulaştığınız insanların programa yaklaşımı konusunda neler

söyleyebilirsiniz?

Mikrokrediye ilgi çok büyük. Halen 69 ilde, 106 şubede 52 bin kişi-

ye fiilen kredi veriliyor. Mikrokredi, insanların yoksullukla mücadele

etmesinde çok büyük bir rol oynuyor. Bu konuyla ilgili bizzat yaşadı-

Türkiye Grameen Mikrofinans Programı Kurucusu

Prof. Dr. Aziz Akgül’le Söyleşi

ğım bir olayı aktararak, insanların mikrofinans sistemine nasıl bak-

tığını daha iyi ifade edeceğimi düşünüyorum. Bir gün, Diyarbakır’da

mahalle pazarında dolaşırken, bir bey beni standına davet etti ve

mikrokredi alarak tezgâhında biber sattığını söyledi. Ben, erkekle-

re kredi vermediğimizi söylediğimde, bana şöyle cevap verdi: “Eşim

500 TL kredi aldı. 200 TL’si ile el işi yapıp satıyor. Geri kalan 300

TL’yi ben kullanıyorum. İki haftada bir Şanlıurfa’ya giderek isot (bi-

ber) alıyorum. Biberi evde 50’şer ve 100’er gramlık naylon poşetlere

dolduruyoruz. Ben burada yaptığım satışla, ailemin geçimine katkı

sağlıyorum. Daha önce işsizdim, şimdi ise iş sahibi oldum, gelir elde

ediyorum. İşlerim de iyidir.” Bu anlattığım örnekteki gibi binlerce gi-

rişimcimiz var. Mikrokredi, insanların kendi ayakları üzerinde dur-

masına yardımcı oluyor.

Mikrofinans sisteminin Soma’da uygulamaya geçirilme süreciyle

ilgili bilgi verir misiniz?

Bildiğiniz üzere, mikrofinans şubeleri kişi ve kurumların bağışları

yoluyla kredi sağlıyor. Bu süreçte Tekfen Vakfı mükemmel bir çalış-

ma yaparak, Soma’daki talep analizini yerinde yaptığı çalışmalarla

ortaya koydu. Biz de Türkiye Grameen Mikrofinans Programı olarak

işbirliği içerisinde, bütün Somalıların birer girişimci olmasını sağla-

yacak şekilde mikrokredi faaliyetini yürütmeye hazırız.

Soma’da verilecek olan mikrokredi desteğinden kaç kişi yararla-

nacak ve kredi almanın şartları neler olacak?

Soma’da, “Kendi işimi kurarak, gelir getirici faaliyetlerde bulunmak

için 1.000 TL sermayeye ihtiyacım var” diyen her kadın mikrofinans

faaliyetlerinden istifade edebilecek. Bundan erkekler de faydalanabi-

lir, fakat krediyi mutlaka kadınlar teslim alacak. Ayrıca her üyemiz,

haftada 25 kuruş ödeyerek ayda 1 TL’ye, 10 bin TL’lik bir poliçe ile

ayrı ayrı hem mikrosigorta hem de mikrokonut sigortası yaptıra-

bilecek. Diğer taraftan, isteyen üyelerimiz, devletimizin sağladığı

imkânla, ayda 10 TL’ye mikroemeklilik hesabı açarak ileride emekli

olabilecekler.

Özel sektör ve bağışçıların mikrofinans uygulamasına yaptıkla-

rı desteklerin önemi nedir?

Bugün 70 bin civarında mikrokredi üyemiz mevcut ve 20 bin kişi kre-

di almak için sırada bekliyor. Bunun sebebi, yeterli fonu temin edeme-

memiz. Ne kadar bağış yapılırsa, yoksullukla mücadelemiz o oranda

artacaktır. Bu sebeple bağışlar, mikrokredi uygulamasının can dama-

rıdır. Başta Nihat Gökyiğit ve Feyyaz Berker gibi çok değerli işadam-

ları, bugüne kadar 30 farklı ilde mikrokredi şubelerinin açılmasını ve

finansmanını sağladılar. Sağlanan bu destekler sayesinde binlerce dar

gelirli, onurlu bir şekilde yoksulluktan ve işsizlikten kurtularak, kendi

kendine gelir getirici faaliyette bulunma imkânına erişti.

PROF. DR. AZİZ AKGÜL KİMDİR?

1956 yılında Gölbaşı’nda doğan Aziz Akgül, Kara Harp Okulu’ndan mezun olduktan

sonra yüksek lisansını ODTÜ İşletme Bölümü’nde, doktorasını ise Ankara Üniversitesi

Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yaptı. İstanbul Üniversitesi’nde Genel İşletme Anabilim

Dalı’nda işletme doçenti olan Akgül, akademik kariyerinin yanı sıra Başbakan Baş-

müşavirliği ve KOSGEB Başkanlığı görevlerinde de bulundu. 22. Dönem Diyarbakır

Milletvekili olan Akgül, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanıdır.