27
g
FAHRİ YILDIZ (İDARİ İŞLER ŞEFİ)
“Askerken şantiyeci olmayı kafama koymuştum”
Fahri Yıldız, şantiye hayatıyla ilk kez jandarma karakol ko-
mutanı olarak görev yaptığı Atatürk Barajı’nda tanışmış. Asker-
likten emekli olduktan sonra 2004 yılında Tekfen’de göreve baş-
layan Fahri Yıldız, bugüne kadar Kazakistan, Suudi Arabistan ve
Katar şantiyelerinde bulunmuş:
Askerliğin, şantiye hayatında bana getirdiği artıları olduğu
gibi, benim sonradan Tekfen’de öğrendiğim şeyler de oldu. Ata-
türk Barajı’nda jandarma karakol komutanıydım. Şantiyecilerle
birlikte yaptık bu işi. Biz dış ve iç güvenliğini sağladık, şantiyeci-
ler de barajı yaptılar. Orada ben, bir işe başlayıp başarıyla bitir-
menin heyecanını yaşadım. Çalışanların da heyecanına tanık ol-
dum. O zaman karar verdim ki bir gün ben de bu işi yapacağım.
Tekfen olarak Suudi Arabistan ve Katar’da, dünyaca ünlü ve
müteahhitlik konusunda ön sıralarda olan firmalarla yan yana
çalıştık. Onların çalışanları sefertasında öğle yemeğini taşırken,
biz Tekfen olarak rafineri içerisine yemekhane kurup, çalışanla-
rımızın sıcak yemek yemesini sağladık. Kamp yemekhanesinde
Türk, Pakistan, Hint, Filipin gibi farklı mutfakları barındırdık ve
farklı ülkelerden, farklı kültürlerden gelip şantiyelerimizde çalı-
şan arkadaşlarımızın damak tadına uygun lezzetler sunduk. Or-
tadoğu ülkelerine dışarıdan gelen işçilerin önceliğinin Tekfen’de
çalışabilmek olduğunu gördük ve gurur duyduk.
“Battaniyelerinizi sıkıca örtüp bekleyin”
Emeklilikten sonra ilk şantiye deneyimim Kazakistan’da
oldu. İklim olarak zor bir ülke, ama farklı bir kültür, farklı bir
ortamda olmak çok güzel gelmişti bana. İlk işim olduğu için de,
orada mutlaka çok iyi başlamam gerektiğini biliyordum. Bu ne-
denle iklimi yadırgamadım, ülkeyi yadırgamadım. Kazakistan’ın
soğuk ikliminin avantajları da vardı. Mesela, hiç hasta olmadık
orada.
Bir gün kalorifer sistemimiz arıza yaptı. Hava -35°C civarın-
daydı. Kampta kalan 1.500 arkadaşa, battaniyelerini sıkıca ört-
melerini ve yerlerinde kalmalarını söyledik. Arıza pompa siste-
mindeydi ve makine Türkiye’den getirilmişti. Tamirinin çok güç
olduğunu söylediler. Ne yapabiliriz diye arkadaşlarla bakarken,
boya izolasyon şefimiz, makine mühendisi Tuncel Bedel’e anlat-
tım durumu. Geldi, o pompayı söktü, bir saat içinde de onarıver-
di. Şantiye işte böyle bir şey!