

19
haneden TV odasına, bilardo masasına her şeyin en ince ayrıntısına
kadar düşünüldüğü bir yer burası. Proje neredeyse tamamlanmış
durumda. İki beton kızak üzerinde duran bu koskoca platformun
12 metre yükseğe kaldırılıp, denizde yüzecek kızağa çekilmesine ve
ufuktaki diğer platformların yanına yollanmasına sayılı günler kaldı.
Evet, yanlış okumadınız, 18 bin 500 tonluk platformun tam 12 metre
kaldırılmasından bahsediyoruz. Ne kadar müthiş bir olay olduğunu
anlamak için mühendis olmanıza gerek yok!
Biz o güne geri dönersek… Güneşi, platformun fotoğrafını çekmek
için gittiğimiz tam karşısındaki tepede batırdık. Ardından da Tun-
cay Özgümüş ve bizi ziyaretimiz boyunca yalnız bırakmayan Murat
Güzelkaş’la beraber yediğimiz yemek sonrası otelimize döndük. Erte-
si gün, “peak” yaptığı dönemde üzerinde vardiyalı 4.000 kişinin çalış-
tığı platforma çıktık. Yazının başında kullandığım sıfatların yetersiz
kaldığı, insanın nefesinin kesildiği bir yer orası. Projeyi ziyaret eden
birçok kişi gibi ben de, “Sürahiden tutarak düş,” yani “Trabzandan
tutarak in” tabelasının önünde fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedim.
Çıkarken değil de, inerken yaşadığım yükseklik korkusuna rağmen
platform üzerinde geçirdiğim her dakikaya değdi. Bana tüm gezi sı-
rasında eşlik eden ve projeyi büyük sabırla anlatan Kenan Polat ve
Murat Bey’e bir kere daha buradan teşekkür ediyorum.
Bakû’ya ateş binayla veda
Bakû’daki son günüm, Azerbaycan petrol devi SOCAR’ın vitrini olma-
ya hazırlanan yönetim binası projesinde geçti. Proje ekibi, çoğunluğu
Tekfen ailesine yeni katılmış gençlerden oluşan, heyecan dolu, büyük
bir şevkle çalışan taze bir ekip. SOCAR Tower, yaklaşık 50 dönümlük
bir alan üzerinde toplam inşaat alanı 100 bin metrekare olan, top-
rak üstü 38 kat, 2 kat da bodrumla beraber 40 katlık bir bina. Tasa-
rım olarak büyük bir alev şeklindeki bu yapıyı dev bir ekran olarak
gözünüzde canlandırabilirsiniz. Çünkü binanın yüzeyinin tamamen
aydınlatılabildiği bir sistemi var ve üzerinde en ufak bir boş nokta
kalmadan film dahi oynatabiliyorsunuz. Bina, şehrin sembolü olma
amacıyla yapılmasa da, yakın zamanda bunlardan biri haline dönü-
şeceğine eminim.
Üç gün –hele ki iki koca proje sığdıracaksanız– yahşi Bakû için ke-
sinlikle az. Başka bir sefer görüşmek üzere diyor, sizi iki projenin
ekibiyle baş başa bırakıyorum.