Previous Page  22 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22 / 52 Next Page
Page Background

22

DOSYA

g

MUTLU AKMAN (TEKNIK OFIS MÜDÜRÜ)

“Şantiyeci olmak demek, bir yere bağlanmamak demektir”

Gaziantep-Birecik Otoyolu projesiyle çalışmaya başladığı

Tekfen’de 10’uncu kıdem yılı ödülünü almış olan Mutlu Akman,

Bakû’ya da ilk defa 2003 senesinde gelmiş. Bu 10 sene içinde

Azerbaycan’daki hızlı değişime de tanıklık eden Akman, burada

evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş:

Ben teklifte de çalıştım, merkezde Bülent (Karaca) Bey’le

beraber. Bu projenin teklifi, direkt daha önceki projelerde çalı-

şanlar tarafından hazırlandı. Elimizde datamız var, deneyimi-

miz var, bunun dışında eksikleri tamamlama ve iyileştirmeler

yapma imkânımız da oldu. Projelerin temelde iki ayağı vardır.

Sahada bu işin yapımı, bir de yapılan işin kontrata uygun şekil-

de yürütülerek hakkının alınabilmesi kısmı. Saha personeli işin

başarıyla ve zamanında bitirilmesi için çalışıyor. Biz ise Teknik

Ofis olarak bunun para boyutuna daha fazla önem vermek zo-

rundayız. Çünkü bizim projemiz maliyet+kâr formülüyle yürü-

tülüyor. Burada yapılan her işin karşılığını belgeleyerek ilerli-

yoruz. Projeyi BP yapıyor. İngiliz çalışma prensibi, daha önce

çalıştığımız idarelerden çok farklı. Daha çok dokümantasyona

yönelik. Her şeyi kâğıt üstünde ispatlamadığımız sürece, karşı-

lığını alamadığımız bir kontratımız var. Bu nedenle sahada ya-

pılan her işi mutlaka belgelememiz gerekiyor. Hatta öncesinde

bunu yapmamız gerekiyor ki idareye giderek onay sürecinden

geçebilsin.

Personel sayısı olarak kaynaklarımız gayet yeterli. Herkesin

görev sorumluluk alanı belirli. Konsorsiyum olduğumuzdan bel-

li paylaşımlar var. Burada idarenin mühendislik ve planlama ko-

nusunda daha fazla eli taşın altında. Biz de işin hem kusursuz

yürümesi hem de bizi zarara uğratmayacak şekilde maddi boyu-

tu üzerinde daha fazla vakit harcayabiliyoruz.

Bu proje, Hazar Denizi’nde, BP’nin yaptığı iyileştirme ve ge-

liştirme çalışmalarının bir parçası. Şimdi bu faz, Azeri-Çırak-

Güneşli kapanıyor. Proje, fiziksel olarak tamamlandı. Fakat ida-

renin sürdürdüğü işlere destek vermek için biraz daha burada

kalacağız. Bir sonraki Şahdeniz 2 fazı için de hedeflerimizi koy-

duk, teklifimizi verdik.

“Azerbaycan demek, Bakû demek”

Ben 10 yıldır Azerbaycan’da yaşıyorum. 10 yıl önce, sokakta

arabaları parmakla sayıyorduk. Ekonomik şartlar çok farklıydı.

Petrol geliri henüz Azerbaycan’a akmazken, çok mütevazı bir ül-

keyken, yabancıya yeni yeni alışırken biz buradaydık. O günleri

bekârken yaşadım. O süreçte evlendim. Bir yandan projeler iler-

lerken bir yandan da Azerbaycan’ın gelişimine şahit olduk.

Azerbaycan demek Bakû demek. Başkentte her türlü imkân

var, çünkü Azerbaycan’ın gözbebeği. Diğer arkadaşlardan da

duyduğuma göre, yurtdışı projelerinde Bakû’nun yeri ayrı. Sos-

yal imkânları oldukça geniş. Sanata çok önem veren bir kültürü

var. Sanat-kültür alanına çok para harcıyorlar. Kentsel dönüşü-

mün de en güzel uygulandığı yer olduğunu düşünüyorum.