

27
g
ALİ KÜÇÜKAVŞAR (MALIYET VE KONTROL MÜHENDISI)
“Ofis ortamı çok sakin”
Artılarıyla, eksileriyle Azerbaycan’ı oldukça benimsemiş olan
Ali Küçükavşar, kendini artık Bakûlu gibi hissettiğini söylüyor.
Daha önce Gürcistan ve Katar şantiyelerinde de görev almış olan
Küçükavşar’ın ilk kez bu projede saha yerine ofiste çalışmaya
alışması hiç de kolay olmamış:
Biz daha çok yapılan satın almalar, bunların karşılaştırıl-
maları, evrakların takibi, işverene yapılan aylık hakedişlerin
hazırlanması, sunulması ve onayının alınmasıyla ilgileniyoruz.
Genel olarak Teknik Ofis’te çalışan arkadaşlarımız işlerini ofis-
ten yürütür. Ben bu projeye kadar hep sahada çalıştım. Saha-
nın karmaşası, heyecanı bambaşka. O koşuşturmacaya insan
bir süre sonra kendini kaptırıveriyor. Ben bu projeye ilk geldi-
g
ANAR QUBADOV (SATIN ALMA ASİSTANI)
“Dinimiz birdir, dilimiz birdir. Men bir fark görmürem.”
Üç yıldır Tekfenli olan Anar Qubadov, Azeri çalışanlarımız-
dan. Şirketimizi yine bir Tekfenli olan Zafer Agayev sayesinde
tanımış:
Biz Zafer’le uşaqlıqtan (çocukluktan) mekteb yoldaşıyız.
Dostumun meslekiylen ben buraya geldim. Hiç de diyebilerem
ki yanılmamışam. Yaxşı gelmişem. Tekfen, burada çok doğru,
düzgün bir şirket olarak tanınıyor. Burada lokal bir yerden bir
mal alanda, bütün dükanlarda, pazarda ben Tekfen’in adını
verende, orada çalışanlar Tekfen’e dürüst bakarlar.
Men daha önce firmada çalışmamışım. Memleketimde
iki sene işlemişem mühendis gibi. Orada dövlet kurumunda,
Rusların vaktinde çalışmışım sadece. Tekfen’de bu ilk projem.
Ama zorlandım diyemem. 15 senedir Bakû’da yaşayıram. Ona
göre menim üçün problem olmur. Tekfen’de çalışmam, me-
nim çevrem daha da böyüdü.
Türklerle dinimiz birdir, dilimiz birdir. Burada men farklı
bir şey görmürem. Burada yaxşı insanlarla tanış oldum.
ğimde ofis ortamına geçmenin çok zorluğunu çektim. Çünkü
ofis ortamı çok sakin. Bilgisayarınızla baş başasınız. İş yapmak
için ihtiyaç duyduğunuz insan sayısı 10 kişiyi geçmiyor bura-
da. Oysa sahada çalışırken, yeri geldiğinde size bağlı 50-100
kişi, hatta 300-400 kişi olabiliyor. Birçok insanla muhatap olu-
yor ve devamlı koşuşturuyor, bir şeylerin kararını verme ça-
basında oluyorsunuz. Sahadan buraya geldiğinizde tabii biraz
zor oluyor adapte olmak. Çünkü sahadayken işin bu kısmını
pek görmüyorsunuz. Ben ilk kez bu görevde çalışmaya başla-
dıktan sonra işin bir de maliyet kısmının olduğunu fark ettim.
Sahada çalışırken, “Bu niye böyle!” dediğimiz şeylerin, aslında
hakikaten öyle olması gerektiğini gördüm. Gecikmeler yaşandı-
ğında, aslında bu işlerin de yapılması gereken basamaklarının
olduğunu öğrenmiş oldum. Ama şantiye her şekilde bambaşka.
Çünkü orada birçok insan tanıyorsunuz ve çok güzel dostluklar
kuruyorsunuz.