Previous Page  29 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 29 / 52 Next Page
Page Background

29

g

CENK GÜLER (MATERYAL ENSPEKTÖRÜ)

“Gelen malzeme - Giden malzeme = Stok”

10 yıl önce Tekfen’de işe başlarken, “Ben ne iş yapacağım?”

sorusuna “Ambar,” cevabı alan Cenk Güler, ilk günlerde çekine-

rek başladığı görevine materyal enspektörü olarak devam ediyor:

Şantiyemize gelen muhtelif malzemenin kontrolünü yapıyo-

ruz. Buradaki çalışma sistemimize göre, malzeme elimize ulaş-

madan önce bize bilgisi geliyor. Belli tarihleri oluyor, ilgili arka-

daşlarımız onları takip ediyor. Bu bilgiler bana geldikten sonra

ben bir ön çalışma hazırlıyorum. Her gelen malzemeye bir ambar

numarası veriyoruz. Numarayı önceden veriyoruz ki malzeme-

yi kontrol etme aşamasında bir karışıklık olmasın. Daha sonraki

aşamada bu ambar numarasına göre lokal personelimiz malze-

meyi kolaylıkla ayırıp sahaya gönderebiliyor. Bunun için buraya

geldiğimde ilk olarak Oracle eğitimi aldım. Burada olabilecek en

büyük sıkıntı, gelen malzemenin eksik olmasıdır. Özellikle çok

önemli bir malzemeyse eksik gelmesi büyük sıkıntı yaratıyor. Ha-

zırladığımız raporları biz direkt BP’ye veriyoruz. BP’deki sorumlu

arkadaşlar da bunu araştırıyorlar ve eksik gelen malzeme sonra-

dan temin ediliyor. Tabii önemli bir malzeme ise işi geciktiriyor.

Ben pazarlama eğitimi aldım aslında. Tekfen’e ilk girdiğim-

de ne iş yapacağımı sorunca, “Ambar!” dediler. Biraz ürkerek işe

başladım. Şefimle konuştum, deneyimimin başka alanda oldu-

ğunu söyledim. O ise sistem olarak ambarcılığı bildiğim süre-

ce bu işi yürütebileceğimi söyleyip önümü açtı. İlk başta tabii

malzemeye, sisteme, her şeye yabancıydım. Bunları öğrenmek

biraz zaman aldı. Ufkumuzu genişleterek sistemi öğrendik. Her

projede ambar sistemi aynı olmuyor. Ama ambarcılığın mantığı

tektir; “gelen malzeme - giden malzeme = stok”. Bunun kaydını

düzgün tuttuğunuz sürece bir sıkıntı olmaz.

Kar altında göreve

Ben 10 yıldır Tekfen’de çalışıyorum. 2007 yılında Bakû’da

aşırı kar yağışı oldu. Servis araçları, kar yüzünden şantiyeye

ulaşamadı. Benim kaldığım ev şantiyeye yakındı. Komşum da

yine burada çalışan bir Türk arkadaştı. Servis noktasına geldik,

aracın yolda kaldığını öğrendik. İşe de gelmemiz lazım. Arkadaş

vardiyasını değiştirecek, benim de ambarımı kontrol etmem la-

zım. Taksiyle gidelim dedik, ileride taksiler var. Biraz yürüdük,

taksiye ulaşamadık. Biraz daha yürüdük, taksiye ulaşamadık.

Derken yürüye yürüye şantiyeye geldik. Aşağı yukarı 5-6 kilo-

metrelik bir mesafe. Neyse geldik buraya, ikimiz de işlerimizi

halettik. Bu sefer hiç düşünmediğimiz bir konu çıktı ortaya: Eve

nasıl döneceğiz? Neyse ki saat 3-4 gibi şantiyemize gelen bir araç

sayesinde evlerimize kavuştuk o gün.