Previous Page  20 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20 / 52 Next Page
Page Background

20

DOSYA

g

BÜLENT KARACA (PROJE MÜDÜRÜ)

“Zorlayıcı işler her zaman bir mühendisin ateşleyicisidir”

1993 yılında Kuveyt Tank Çiftliği projesiyle Tekfen’de işe baş-

layan Bülent Karaca, yıllar içinde T-Bülten’de söyleşisini okudu-

ğumuz birçok kişiyle birlikte çalışma fırsatı bulduğunu söylüyor.

Sahada başladığı çalışma hayatına sırasıyla teknik ofis, şanti-

ye şefliğiyle devam eden Karaca, son olarak Sangaçal Terminal

projesini tamamladıktan sonra Bakû’da proje müdürü olarak

görev almış:

Benim bulunduğum Tekfen projelerinin hepsi endüstriyel te-

sisler oldu. Bu projenin gerçek anlamda farkı, çalışma sahasının

bir terminal gibi yayılı değil, daha dar bir alanda dikine olması.

Bu da iş programının daha disiplinli olmasını gerektiren bir du-

rum çıkarıyor ortaya. Yaptığımız iş için genelde Lego benzetmesi

yapılıyor. Bir ekip işini bitirir bitirmez bir başka ekip geliyor. Üs-

telik tempolu bir çalışma. Mühendis gözüyle bakarsak, zorlayıcı

işler her zaman bir mühendisin ateşleyicisidir zaten.

Bu, Tekfen olarak burada yaptığımız üçüncü platform. Yapı-

mına 2010 yılında başladık ve yakın zamanda da inşallah yüz-

dürüp göndereceğiz. Bakû-Tiflis-Ceyhan (BTC), Türkiye’nin çok

iyi bildiği bir proje aslında. Bu boru hattı sayesinde Azerbaycan

petrolleri Türkiye üzerinden dünyaya dağıtılıyor. Bu hattın baş-

langıç noktasında, yani üretilen petrolün toplandığı ve Ceyhan

istasyonuna basıldığı ilk noktada Sangaçal Terminali var. Petrol

platformları, Hazar Denizi’nin 200 metre derinliğindeki yatak-

lardan petrolü çıkardıktan sonra Sangaçal Terminali’ne gönde-

riyor. Oradan da boru hattına aktarılıyor.

Bizim şu anda üretmekte olduğumuz platform, kendi enerji-

sini üreten, derinden petrol çekmeye muktedir delme üniteleri-

nin olduğu ve mevcut yeraltı hatlarıyla çıkardığı petrolü Sanga-

çal Terminali’ne ileten bir mini rafineri aslında. Bizim daha önce

yapmış olduğumuz diğer iki platformda sadece proses üniteleri

vardı. Bu platformun ise delme ve sondaj yapma kabiliyeti de

var. Ayrıca, platformu yöneten ekibin yaşadığı üniteler bulunu-

yor. Yani, genel olarak baktığınızda, bir tarafta çalışan ekibin

tam teşekküllü bir kamp konforunda yaşamasını sağlayan ya-

şam üniteleri, bir tarafta da sondajladığı petrolü ve beraberinde

çıkan gazı direkt terminale iletecek pompaj hatları ile komple bir

tesis. Kapasite itibariyle de bugüne kadar yaptığımız en büyük

platform. Kendi üretim kapasitesi 185 bin varil/gün.

Platform şu anda iki tane beton kızak üzerine oturuyor.

18.500 tonluk dev bir paket. O beton kızaklar üzerinde 12 met-

re havaya kaldırılacak. Bu işlemin yapılacağı tarih 17 Temmuz.

Ondan sonra denizde onu yüzdürecek olan kızak çekilecek ve

sabitlenecek. Hidrolik bir sistemle platform dubanın üzerine

kaydırılacak ve sonra da yüzdürülecek. Tüm bu işlemler için 25

günlük bir süremiz var. Bittikten sonra da BP’nin taşıma işlemi-

ni yapan taşeronu İtalyan Saipem, platformu Nisan ayında dört

günlük bir yolculuktan sonra, yerine yerleştirilmiş olan çelik

ayaklar üzerine oturtacak. Bu aşamada biz yeniden devreye gi-

receğiz. Bizim buradan gönderdiğimiz personel son bağlantıları,

son kaynakları yapacak. Taşıma esnasında sökülmüş olan tüm

ekipman bağlantıları, boru bağlantıları ve güvenlik maksatlı sa-

bitlenmiş olan bütün ekipmanlar tekrar çalışır vaziyete getirile-

cek ve teslim edilecek. Kasım ayında da ilk üretimin yapılması

bekleniyor.