

15
kurulu üyeliği de yaptım. Birkaç işe aynı anda
destek verdim. Bu arada, benim bir klasik oto-
mobilim yok. Hem otomobili olmayıp hem bu
işin içerisinde olunabileceğini göstermesi açı-
sından durumumun önemli olduğunu düşü-
nüyorum. Çünkü, klasik otomobillerden hoş-
lanıp da bir yerinden bu oluşuma dahil olmak
isteyenler hep aynı şeyi soruyor: “Biz klasik
otomobilleri çok seviyoruz, ama bizim araba-
mız yok. Yine de sizinle gelebilir miyiz?” Tabii
ki gelebilirsiniz! Hatta gelin lütfen. Kendi oto-
mobiliniz olmamasının hiçbir sakıncası yok.
Sonuçta bu hakikaten ilgi meselesi. Klasik
otomobilleri seven insanları bir araya topla-
mak için yapılan bir organizasyon. Ne olur?
Yarışa dahil olmazsınız, ama arkasından ge-
lirsiniz. Yarış kapalı bir alanda yapılmıyor.
Belli bir güzergâh izleniyor. Mesela,
İstanbul’dan başlayıp Ankara’da bitiyor. Hep
beraber gidiliyor, birlikte yeniyor içiliyor. Bir
paylaşım oluyor.
Bir klasik otomobil rallisi nedir, nasıl ya-
pılır?
Bu bir hız yarışı değil, ama nedeni bu araçların
hız yapamaması değil tabii. Bunun altını çizi-
yorum, çünkü otomobiller son derece bakımlı
ve güçlü olmasına rağmen biz önce trafik ku-
rallarına, sonra da organizatörlerin her yarış
için belirlediği bazı hız limitlerine uymak zo-
rundayız. Bu hızlar da en az 20, en fazla 49,90
km/saat oluyor. Bu hızlar bomboş bir yolda
giderken hiçbir şey değil aslında, ama onun da
kendi içinde büyük bir zorluğu var. Örneğin,
28 km ile gidiyorsanız, yokuş yukarı da 28 km
ile gidiyorsunuz, yokuş aşağı da, virajda da. O
sabit hızı hep kontrol etmek zorundasınız.
Co-pilotunuz sürekli hesaplamalar yapıyor.
“Hızlı gidiyorsun, yavaş gidiyorsun,” diyor. Pi-
lot da kendini ona göre ayarlıyor. Tabii bütün
bunlardan haberdar olmayan seyirciler, yanı-
mızdan geçerken bize, “Şu külüstürlere bakın,
koşsam bile geçerim bunları,” diyor. Bir yarış-
ta minimum 30-40 araba yarışıyor. En fazla iki
gün sürüyor yarışlar. Yurtdışına gidildiği de
oluyor. Yılda üç yarış düzenleniyor. Bu üç yarı-
şın kendi içinde katsayıları var. Hepsinin ayrı
şampiyonası oluyor; sonra bu üç yarışın katsa-
yısıyla da Türkiye Şampiyonası oluşuyor. Yarış
haricinde piknikler, yemekler, hayır işleri için
bir araya gelmek gibi aylık organizasyonlar ya-
pılıyor.
Siz yarışıyor musunuz?
Ben yıllardır yarışıyorum ve bundan çok keyif
alıyorum. İşin ilginç tarafı, benim kendime ait
bir klasik arabam yok. Tabii normal şartlarda