Previous Page  26 / 40 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 26 / 40 Next Page
Page Background

26

DOSYA

g

OKTAY ERDOĞAN (MALİ VE İDARİ İŞLER MÜDÜRÜ)

Tekfen’de bir ömür

Aralık 1984’te Gebze şantiyesinde İdari İşler Sorumlusu olarak

Tekfen yolculuğuna başlayan Oktay Erdoğan, 15 yıldır Ceyhan

Çelik Fabrikası’nda çalışıyor. Adana’da ailesiyle beraber yaşayan

Erdoğan, her zaman aklında olmasına rağmen hiç yurtdışı şanti-

yesinde bulunmamış:

Fabrikada Mali ve İdari İşler Müdürü olarak çalışıyorum. İdari

İşler, fabrikanın güvenliğinden iaşesine, servisine kadar sorum-

lu olan birimdir. Ödemeler de bizde, satın alma da bizdedir. Fab-

rikadaki satın almayı iki bölümde düşünüyoruz. Ağırlıklı çelik

malzemeleri, Merkez Satın Alma aracılığıyla temin ediyoruz. Biz

istek düzenliyoruz, onlara gönderiyoruz. Onlar tedarik ediyor-

lar. Onun haricinde çeliğin çok acil bir alımı olursa bunu da kıs-

men biz yapıyoruz. Diyelim 100 ton çelik gerekiyor, ama bunun 2

tonu çok acil lazım. O acil olanı buradan temin ediyoruz.

Zamanla çok şey değişiyor. Başlangıçta daha farklı zorluklar

vardı. Bir kere teknolojiden yoksunduk. İlk başladığımızda bilgi-

sayar diye bir şey yoktu. Emekli olmaya yakın yurtdışına giderim

diye plan yapıyordum. Ama 2000 yılında bir kalp krizi geçirdim.

Kısmet değilmiş. Hiç yurtdışı şantiyesinde çalışmadım. Emekli-

lik de geliyor artık...

“Ben anlamam!”

Sivas Demir-Çelik Kompleksi yapılıyordu. Sanıyorum 1987

kışıydı. Türkiye’de her taraf kar. İstanbul olduğu gibi tatil. Ak-

sine Sivas’ta bahar havası var. İş makinelerimiz çalışıyor, haf-

riyat yapılıyor. Korkunç bir akaryakıt sarfiyatımız var. Hemen

şantiyenin bulunduğu köydeki bir akaryakıt istasyonundan te-

min ediyoruz ihtiyacımızı. Bir gün istasyonun sahibi, “Ödemenin

vadesi geldi,” dedi. Ben de dedim ki “Havale bekliyorum, ama

bankalar tatil. Bekleyeceğiz mecburen.” “Ben anlamam,” dedi,

“Burada güllük gülistanlık hava var.” Mecbur izin aldık, piyasa-

dan para bulduk, defterini kapattık. Ama tabii bir daha da onun-

la çalışmadık.

g

SEMİR ZUBAROĞLU (TEKNİK OFİS YÖNETİCİSİ)

“Başarı, işini sevmekle başlar”

1991 yılından beri Tekfenli olan Semir Zubaroğlu, Ceyhan

Çelik Fabrikası’nda Teknik Ofis Yöneticisi olarak çalışıyor.

Tekfen ailesinin bir ferdi olmaktan gurur duyduğunu belir-

ten Zubaroğlu, işini severek yapmanın önemini vurguluyor:

Her yeni proje ayrı bir heyecan, ayrı bir macera gibi geliyor

bana. Tabii o heyecanla başladığınız projenin tamamlanma-

sı da bambaşka bir keyif. Teknik Ofis, bence suyun kaynağı

ve bir nevi projenin pusulası görevini görüyor. Projeler, ilgili

kalemler ve gerekli fizibilite çalışmaları sonucunda buradan

yönlendiriliyor. Malzeme çalışması, stok çalışması yaparak,

maliyetiyle beraber inceliyoruz. İncelemenin sonucunda da

imalatı ve diğer aşamaları yönlendiriyoruz. Bizi en sıkıştıran

konu, zaman. Bize gelen bütün projelerin bir programa bağlı

olarak bir başlangıç ve bir bitiş tarihi var. İmalatın başlaya-

bilmesi için bilgilerin burada harmanlanması gerekiyor. Biz

aslında tam olarak koordinasyon noktasıyız.

Yaşamın büyük bölümü işyerinde, çalışma arkadaşları-

mızla geçiyor. Beraber sabahlara kadar çalıştığınız projeler

oluyor. Hatta ailenizden fazla, iş arkadaşlarınızla görüşüyor-

sunuz. Bu kadar vakit geçirdiğiniz kişilerle ilişkilerin sağlam

olması, hem çalışanlar için, hem de işlerin yürümesi için

önemli. Tekfen’de biz zaten bir aileyiz. Ben gerçekten de

işe başladığım ilk günden beri böyle hissediyorum. Aslında

Tekfen’deki ilk çalışma günümü hâlâ hatırlarım. Heyecan

kadar tabii korku da vardı. Böylesi büyük bir firmada neyle

karşılaşacağımı bilmiyordum. Tabii bu korkunun ne kadar

yersiz olduğunu kısa zamanda anladım. Seneler de birbirini

kovaladı. Bütün arkadaşlarım gibi ben de çok severek çalı-

şıyorum. Bizde mesai 17:30’da bitmez. Biz, bugünü dünden

devralır, yarına taşırız. Ben, başarının işini sevmekle başla-

dığına inanıyorum. Bu yüzden de Tekfen’in başarısı, bu fir-

mada çalışma şansını yakalayan kişiler için şaşırtıcı olmaz

diye düşünüyorum.