Previous Page  9 / 40 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 9 / 40 Next Page
Page Background

9

Neden böyle bir tepkiye yol açtı

Mustafa

filmi?

Ben yakın tarih ve Atatürk üstüne ciddi araş-

tırmalar yapan biriyim. Turgut Özakman’ı

zaten söylememe bile gerek yok. Turgut

Hoca, o film üzerine kitap yazdı,

Mustafa’daki

Yanlışlar

diye. Can Dündar’ın hepimizde cid-

di bir referansı vardır Atatürk’le ilgili. Ama

anlam veremediğim şekilde farklı bir filmdi

Mustafa

. Atatürk’ü çocuklara böyle bir filmle

anlatmayalım istedik biraz da. Böylece biz de

Dersimiz: Atatürk

’le, isminin de “ders” oldu-

ğunu söyleye söyleye, çocuklara yönelik bir

film yaptık. Gayet de iyi tepkiler aldık. Yine

Feyyaz (Berker) Bey’in bize destek verdiği

bir film oldu. 870 bine yakın izleyiciye ulaştı

Türkiye’de. Yurtdışında da güzel bir izleyici

kitlesi oldu. DVD’leri hâlâ okullarda, çocuk-

lara Atatürk’ü anlatmak için kullanılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bize bu konuda destek

verdi. Tam bir müfredat filmi oldu. Feyyaz

Bey’de de, bizde de çocuklardan gelen mek-

tuplar var. Filmden çıkan çocuklara “Ne öğ-

rendiniz?” diye sorulduğunda o kadar güzel

şeyler söylüyorlar ki... “Atatürk, ağaçları çok

severmiş. Bir ağaç için koca bir köşkü kaydır-

mış. Çok kitap okurmuş. Dört bin tane kitabı

varmış…” Biz aslında biraz bunları vurgula-

mak istedik. Çocukları etkileyecek, kafasında

bir Atatürk modeli yaratmasını sağlayacak

bir film olmasını istemiştik. Bunda da başa-

rılı oldu film.

Şimdiki çocuklar bu tür algıya çok açık,

değil mi?

Tamamen. Sinema çok önemli. Okumuyo-

ruz çünkü. Rusya’da kişi başına yılda altı ki-

tap okunuyor. Bizde altı kişiye yılda bir kitap

düşüyor. Yazın gidin yazlık mekânlara, bi-

zimkilerin elinde cep telefonu, yabancıların

elinde kitap. Araştırmayı da sevmediğimiz

için filmle, görsel bir etkinlikle insanlara bir

şeyleri izletip öğretmemiz daha kolay. Bu-

nun da en doğru mecrası sinema. Ne için

giderse gitsin, küçücük bir şey bile yakalasa

yeterli. O film gerçekten bizi maddi anlamda

değil, ama manevi anlamda çok mutlu etti.

Genelkurmay’dan devletin önemli noktaları-

na, sineması olmayan köylere kadar, birçok

noktada izlenen ve geri dönüşleri olan bir

film oldu. Bundan sonra dedik ki

Diriliş

’i ya-

palım. Kitap olarak da bilinen ve kabul gör-

müş bir eser. Turgut Hoca o dönemde bir ak-

ciğer ameliyatı geçirmişti. Epey de ağır geçen

bir hastalıktı. Ama sağ olsun hastanede bile

bu senaryoyla ilgili çalışmasını hiç bırakmadı.

Televizyon programı yapımcısı, sitcom sa-

natçısı ve film yapımcısı Serkan Balbal, ka-

muoyunda ilgiyle izlenen

Çocuklar Duyma-

sın

adlı televizyon dizisiyle tanındı. 2005

yılından itibaren Kanal 1, TV 8, Kanal 7 ve

TRT’de çeşitli programlar yapan Balbal,

2009 yılından bu yana sinema filmlerinde

yapımcı olarak önemli çalışmalara imza

attı.

Dersimiz Atatürk

(2010) ve

3 Harfliler:

Marid

(2010) filmlerinin ardından Balbal,

son olarak Turgut Özakman’ın

Diriliş

adlı

kitabından sinemaya uyarlanan

Çanakkale

1915

filminin yapımcısı oldu.

Serkan Balbal kimdir?

Daha önceki senaryo tamamen rafa mı

kalktı?

57. Alay duruyor hâlâ. Son rötuşlarını da

yaptık, bir kenarda duruyor. Belki onu da ile-

riki dönemde çekeriz. 57. Alay, Çanakkale’de

Atatürk’ün kendi inisiyatifiyle, Anzakların ilk

çıkarmasında Conkbayırı’na sürdüğü ve çok

büyük kayıplar vermesine rağmen düşmanı

durduran, savaşın seyrini değiştiren alay. Şu

anda 57. Alay ismi yaşatılıyor, ama aslında

öyle bir alay yok. Genelkurmay o alayı devam

ettirmemiş, ama anısına ismini muhafaza et-

miş.

Biraz da

Çanakkale 1915

’ten söz edelim

isterseniz.

Balkan Savaşı’ndan çıkan, yıpranmış ve ye-

nilmiş bir ordu. Çok ciddi sıkıntılar içinde

bir halk. Bu yenilginin üstüne kendisini to-

parlayan, silkinip kendine gelen bir ordunun

Çanakkale’deki imtihanını anlatıyor bu film

aslında. Marttaki deniz savaşından önce,

seferberliğin ilan edilmesiyle başlıyor film.

Daha sonra askerin hazırlanması, 18 Mart

Deniz Savaşı, kara çıkarması ve kara savaşıyla

devam ediyor. Aslına bakarsanız tüm Çanak-

kale Savaşı’nı kesit kesit sunan bir film. Fil-

min en büyük özelliği, tamamen savaş alan-

Senaryo

Turgut Özakman

Yönetmen

Yeşim Sezgin

Yapımcı

Fida Film, Örümcek Yapım

Müzik

Can Atilla

Görüntü Yönetmeni

Aras Demiray, Muharrem Dokur

Oyuncular:

Şevket Çoruh (Bigalı Mehmet Çavuş)

Barış Çakmak (Binbaşı Ali)

İlker Kızmaz (Miralay Mustafa Kemal)

Bülent Alkış (Binbaşı Mahmut Sabri)

Serkan Ercan (Yüzbaşı Mehmet Hilmi)

Ufuk Bayraktar (Seyit Onbaşı)

Emre Özcan (Asteğmen Muharrem)