Previous Page  10 / 40 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 10 / 40 Next Page
Page Background

10

MERCEK

larında çekilmiş olması. Sadece şehitlerimize

saygı icabı siperleri birebir aynı yerlerinde

kullanmadık. Ama çekimleri aynı coğrafyada,

çok yakın bir noktada, yine aynı havayı solu-

tan yerlerde yaptık. Çanakkale çok enteresan

bir yer. İnsanı çok etkiliyor. Küçücük bir alana

kaç yüz bin insan sığmış.

Bu filmin senaryosunun ne kadarı gerçek?

Yüzde 80’i gerçektir. Aslında yüzde 100’ü

gerçek, sadece bazı karakterleri devamlılığı

sağlamak açısından biz yarattık. Ama filmi

izlediğiniz zaman, “Hadi canım! Bu da gerçek

mi?” diyeceğiniz birçok olay var. Ama hepsi

gerçek. Komutanların konuşmalarına kadar.

Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkur-

may Başkanlığı… tüm arşivleri kullandık.

Hepsini kullanıp doğru bir yerde birleştirdik.

Biz gerçeği ne kadar sinema filmi yapabilir-

sek, o kadar yapmaya çalıştık. Çok ticari bir

film değil bu.

Filmde kullanılan silahları, kostümleri na-

sıl temin ettiniz?

Bizim şöyle bir durumumuz oluştu: Genelkur-

may ilk defa bir film için silah verdi. Neredeyse

üç kamyon malzeme aldık Genelkurmay’dan.

Biz Çanakkale’de çekim yaparken, oradaki

jandarmadan daha çok cephanemiz vardı.

Müzeden mi çıktı bu silahlar?

Filmin 16 aylık bir ön çalışması oldu. Çanak-

kale’deki Deniz Müzesi dahil, bu filmle ilgili

olan malzemelerin bulunduğu her yerde o dö-

nemin malzemelerinin, silahlarının özel bir

ekip tarafından kalıpları çıkartıldı. Bunların

hepsi yeniden yapıldı. Mitralyözler, martin-

ler, mavzerler, süngüler… hepsini yaptırdık.

Ön planda olan ve başrollerin kullandığı

silahların hepsi orijinaldi. Müzeden o gün

çekim için aldığımız, akşam iade ettiğimiz

silahlardı. Bölükte kullandıklarımız, orijinal-

lerden döküm olarak yaptıklarımızdı. Daha

geride kullandıklarımız da, 1940’lı yıllara ait

silahlardı. Bu arada üç bine yakın kostüm

yaptırdık. Bu konuda Genelkurmay’ın üç da-

nışmanıyla beraber çalıştık. Türkiye’de yapıl-

mış en doğru kostümlü filmlerden biridir bu.

Genelkurmay da bunu tasdiklemiştir. Çok kü-

çük ayrıntılara bile dikkat ettik. Genelkurmay

ATASE (Askeri Tarih ve Stratejik Etüt) Daire

Başkanlığı önümüzdeki sene tüm Osmanlı ve

Türk askerlerinin kostümleriyle ilgili yeni bir

kitap yayımlayacak. Çizimler, renklendiril-

miş fotoğraflar, rütbeler. Biz de bu projenin

başındaki albayla beraber çalıştık. Çanakkale

Savaşı’nda şöyle bir enteresanlık var, filme de

yansıttığımız. Osmanlı’nın son döneminde,

yani savaşın ilk başladığı sırada komutanla-

rın sırma apoletleri var. Savaş devam ederken

bunlar bir anda üniformayla aynı renge dönü-

yor. Çünkü ilk başta çok fazla kayıp veriyoruz,

özellikle subaylardan. Anlıyorlar ki sorun sır-

ma apoletlerde, çünkü uzaktan bile parlıyor.