Previous Page  37 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 37 / 52 Next Page
Page Background

37

g

OSMAN GÖÇMEN (Mekanik İşler Şantiye Şefi)

En nostaljik şehir Marakeş

Tekfen’in kıdemlilerinden Osman Göçmen, şirkette 35. yılı-

na yaklaşıyor. Bugüne kadar sayısız projede yer alan Göçmen,

Fas’taki iklim şartlarını, daha önce çalıştığı Çukurova’ya benze-

tiyor:

1978’den beri Tekfen’de görev yapıyorum. Bugüne kadar bir-

çok projede görev aldım. Şu an İş 324’te, DAP şantiyesinde tank

montajı yapıyorum. Daha önce Arabistan’da da çalıştım. Fas,

Arabistan’dan çok farklı. Bir kere sosyal açıdan çok değişik. İk-

lim şartlarını bizim Çukurova’ya benzetiyorum. Ben ilk dönem

kampta kaldım. Şimdi Mehmet Bey’le beraber El Cedide’de bir

dairede kalıyoruz. Fırsat buldukça hafta sonlarını Kazablanka,

Marakeş, Rabat ve yakın çevredeki vilayetleri ziyaret ederek

geçiriyoruz. Bende en çok Marakeş, nostaljik bir şehir olarak

iz bıraktı. Farklı bir yapıya sahip. Mimarisi, evlerin boyaları...

Marakeş’i farklı gördüm. Kazablanka ve Rabat daha çok Türki-

ye’deki şehirlere benziyor.

g

ETHEM EFE (KAMP AMİRİ - DAP KAMPI)

Fas’tan gelin almak

22 yıllık Tekfenli Ethem Efe, Fas’ta olmaktan mutlu. Bir

Faslıyla evli olan Efe, burayı kendi ülkesi gibi benimsemiş.

Ethem Efe, ilk evliliğini Rusya’da çalışırken bir Rusla yapmış.

İkinci evliliğini de Fas’ta çalışırken bir Faslıyla yaptığı için

annesi ona, “Tekfen iyi ki seni Çin’e yollamıyor, yoksa Çin-

liyle evleneceksin” demiş. Ama yine de Efe, “Tekfen nerede iş

verse giderim” diyor:

Yirmi iki yıllık Tekfenliyim. Fas’ta ise beşinci yılım. İlk

olarak 2004’te geldim. Geldiğimizde Cebelitarık Boğazı’nın

yanında çalıştık. Geceleri İspanya’nın ışıkları görünüyordu.

Benim eşim de Faslı. Eşimle daha önce görüşmüş, konuş-

muştuk. Bir gün istemeye gideceğimizi bildirdik. Ciddi oldu-

ğumuzu anlasınlar, resmi olsun diye ailesinin yanına, şanti-

yeden kalabalık bir grupla gittik. En az 20 kişiydik. Aramızda

Arapça bilen mühendis arkadaşlarımız da vardı. Fakat ba-

bası, “Kesinlikle olmaz,” dedi. Tabii Türkiye’nin uzak olması

önemli bir sıkıntıydı. Ama daha sonra kız da ısrar etmiş. Dü-

ğünümüzü Türkiye’de yaptık. Düğünden sonra tekrar geldik.

Benim sülalem Tekfenci

Ben 17 yaşında girdim Tekfen’e. Ondan sonra hiç ayrıl-

madım neredeyse. Benim sülalem Tekfenci. Bir tek annem

çalışmadı Tekfen’de. Şu an burada da iki ağabeyim var,

yeğenim, eniştem var. Tekfen’le her yere giderim. Yeter ki

bana iş versin. Yani ille Fas’ta kalayım gibi bir beklentim yok.

Ama Fas olursa sevinirim, çünkü buradan çok memnunum.

Fas, her bakımdan hayalimin çok üstünde bir yer. Kamptaki

yaşam da çok güzel. Kampta arkadaşlarımla yaşadığım her

şeyden çok keyif alıyorum. Yetişebildiğim kadar tüm arka-

daşlarıma yetişmeye çalışıyorum. Benim kapımda telefon

numaram yazar. Ola ki orada değilsem, bana ulaşabilsin-

ler diye. 7/24 hazırız. Kampçılık böyle bir şey. Bizi en mutlu

eden olay, sabah kahvaltılarında, “Evimizde bile böyle kah-

valtı görmüyoruz,” demeleridir. Arkadaşları mutlu ettiğimiz

zaman biz de mutlu oluyoruz.