Previous Page  45 / 56 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 45 / 56 Next Page
Page Background

45

“ESKİDEN ÇUKUROVA DEMEK PAMUK DEMEKTİ”

T

ürkiye’de Çukurova denilen yerin sadece

ova olduğu düşünülür. Oysa ki Tarsus’tan

başlayarak Karataş, Ceyhan, Yumurtalık,

İmamoğlu gibi ilçelerin tamamının ortak

adıdır Çukurova. Çukurova’nın içinde yer

alan Ceyhan Ovası, Çukurova’yı oluşturan

ovalar grubunun en büyüğüdür. 1 milyon

120 bin dekar arazide tarım yapılır. Bunun

yaklaşık %85’i sulu ziraat yoluyla, gayet be-

reketli bir şekilde yapılır. Burada tüm ürün-

ler yetişir. Yaşar Kemal’in romanlarının ko-

nusu pamuktur, pamuk ağasıdır, ameledir.

1979-80 yıllarında üniversite için Ankara’ya

gittiğimde Adanalı olduğumu öğrenen arka-

daşlarımın ilk aklına gelen şeyler bunlardı.

1980’li yıllarda dünyada pamuk üreten ve

ihraç eden ilk 10 ülke içerisindeydik.

Fakat geçtiğimiz yıllarda siyaseten fazla

önem verilmemesi nedeniyle bölgedeki üre-

ticimizin pamuğa bakışında bir olumsuzluk

oldu. Pamuk ekimi gitgide azaldı. Çukurova

üreticisi pamuğa alternatif ürünler bulmaya

çalıştı. Mesela mısır... Türkiye’de üretilen mı-

sırın %25’i bu topraklarda yetişiyor.

Türkiye’deekilenkarpuzun%40’ı Ceyhan’dan

çıkıyor. Ayçiçeği, yerfıstığı ekimi başladı. Ay-

rıca bölgemizde çok yoğun bir şekilde naren-

ciye üretimi mevcut. Bölgemizin coğrafi ve

iklimsel koşullarından dolayı, çay ve fındık

dışında hemen tüm ürünler ekilebiliyor. Bir

defa düz bir bölge. Sulanabilir alan çok fazla.

Kıraç bölge az. Bu da bölgemizi çok önemli

bir tarım merkezi haline getiriyor.

“DÜNYANINENBILINÇLI ÜRETICISI”

Buradaki üretici bana göre dünyanın en bi-

linçli üreticisi. Amerika’da 1 dekardan elde

edilen mısır ortalaması 900 kg’dır. Bizim bu-

rada 1.500-1.800 kg mısır üretebiliyoruz. Biz

uzun süre vahşi sulama yaptık. Ama son 10

yıldır, birçok çiftçimiz damla sulama dediği-

miz, toprağı daha çok besleyen ve gelecek

nesillere ekilebilir arazi bırakabileceğimiz bir

sisteme ve yağmurlama sistemine geçti. Ama

mısır ürününde halen salma sulama devam

ediyor. Tabii işin ekonomik boyutu da var.

Damla ve yağmurlama sulamanın bir yatırım

maliyeti var. Ürettiğiniz ürünün ise bir satış

değeri var. İnsanlar doğal olarak en az mali-

yetle ürününü pazara sunmak istiyor.

Bölgemizdeki

üreticinin

sıkıntılarıyla

Türkiye’nin diğer bölgelerindeki sıkıntılar

aynı. Çok pahalı mazot kullanıyoruz. Dünya-

da tarımsal amaçlı en pahalı mazotu Türk

çiftçisi kullanıyor. Tohumluk, gübre fiyatları

ortada. İşçilik maliyetleri yüksek. Türkiye’de

bazı ürünler hariç tarım para kazandırmıyor.

Aşırı yağış ve kuraklık da zarar veriyor. 20 yıl

önce teknolojinin çok daha geri olmasına

rağmen insanlar daha refah içerisinde yaşı-

yordu.

“DÖRT NESILDIR TARIMIN

IÇINDEYIZ”

Biz yaklaşık 30 yıldır Toros Tarım bayisiyiz.

Dört nesildir tarımla uğraşıyoruz. Dedem

pamuk ekiyordu. Sonra babama kaldı. Ba-

bamdan sonra ben devam ettim. Hububat

alımı ve ekimiyle uğraşıyordum ilk başladı-

ğımda. Düşündüm, hububat için gübre, ilaç

gerekli. Bunların da ticaretine başladım. O

gün bugündür, 30 yıldır Toros Tarım bayiliği

yapıyorum. Bayiliği ilk aldığımda bir kartvi-

zit bastırmıştım. Bizim şirketimizin ismi de

Tezcanlar olduğu için, Toros’un “T” harfini

kopyalamıştım. Toros bayisi olmak 30 yıl

önce de, şimdi de önemli bir şey. Yani ciddi

marka değeri olan bir şey. Böyle bir firmanın

üyesi olmak beni gururlandırıyor. Bazı mar-

kalar vardır, ürünün önüne geçer. Toros da

gübrenin önüne geçen bir marka. Ben doğru

gübreleme yapmayı Toros ile öğrendim. 2005

yılında Ceyhan Ziraat Odası’nda yaprak, top-

rak analiz bölümünü kurdum. Toros Tarım

bana ışık tuttu. Toros’a bu bakımdan da te-

şekkür borçluyum.

“TOROS BAYISI OLMAK, TICARI

HAYATIMDAKI ILK BAŞARIYDI”

Bizim bayi toplantıları çok neşeli geçer. Bayi-

lerin kendi aralarında samimiyet vardır. To-

ros Tarım bayileri bölgelerinde çok sevilen ve

sayılan insanlardır. Trakya’da halletmem ge-

reken bir işim oluyor. Bakıyorum oradaki To-

ros Tarım bayisi kim. Arıyorum. Hemen yar-

dımcı oluyorlar. Aynı şey benim için de

geçerli. Herkes Toros Tarım bayisi olamıyor.

Güvenilir ve dürüst olmak çok önemli. Ben

Ankara Gazi Üniversitesi Endüstri Mühen-

disliği

Bölümü’nü

bitirdikten

sonra

Hacettepe’de yüksek lisans yaptım. Devlet

bursuyla İngiltere’ye gittim ama bitireme-

dim. Lise ve üniversite dolayısıyla hep

Ceyhan’ın dışında yaşadım. Ama Çukurova,

Ceyhan özlemi hep vardı. Döndüm, geldim.

Dedemin ve babamın yapmış olduğu ticareti,

eğitim hayatımın vermiş olduğu teknik bilgi-

lerle genişleterek devam ettirdim. Diyebili-

rim ki Toros Tarım bayisi olmak, benim ticari

hayatımdaki ilk başarıydı. Halen de aynı gu-

ruru yaşamaya devam ediyorum.

YAVUZ TEZCAN

ADANA CEYHAN BAYISI