Previous Page  22 / 48 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22 / 48 Next Page
Page Background

22

ANA HEDEF: “SIFIR KAZA”

Tekfen İnşaat Toplam Kalite ve SEÇ Yönetim

Temsilcisi Dinç Şenlier, her işte olduğu gibi

iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda de işin

ABC’sini oluşturan temel kurallar olduğunu

ve bunların ciddiyetle takip edildiği zaman, iş

kazalarının önemli ölçüde önüne geçilebildiği-

ni belirtiyor. Bu kurallar, yıllar içerisinde edi-

nilen dersler sonucunda şekillenmiş ve tüm

dünyada kabul görmüş kurallar. Burada en

öne çıkan konu, iş sağlığı ve güvenliğini tüm

çalışanları kapsayacak şekilde bir kurum kül-

türü haline getirebilmek. Bu kültürün en üst

seviyeden başlayarak şirketin her kademesine

yaygınlaştırılabilmesi, başarı şansını önemli

ölçüde artırıyor.

Bugüne kadar elde ettiği kazasızlık rakamla-

rıyla, etkileyici sonuçlara imza atan Tekfen

İnşaat, Türkiye’de bu konuda kendi sektörü-

nün en başarılı temsilcileri arasında yer alıyor.

Tekfen İnşaat Genel Müdürü Levent Kafkaslı,

1992 yılında Suudi Arabistan’da Aramco’ya

yapılan projenin, bu anlamda şirket tarihinde

bir köşe taşı niteliğinde olduğunu belirtiyor:

“1992 yılında Saudi Aramco’ya ilk işimizi yap-

maya soyunduğumuzda, yazılı prosedürlerimiz

yoktu; sadece geçmiş tecrübelere binaen kabulle-

nilmiş hareket tarzları vardı. Biz Saudi Aramco

için ilk prosedürleri yazmaya başladığımızda,

önümüze SEÇ diye bir şey çıktı. SEÇ prosedür-

leri, her biri sayfalar dolusu, neyi nasıl yapman

gerektiğinin kâğıt üzerinde izahıydı. Başlangıçta

çok zorlandık. Yapmamız gerekenleri önce kâğıda

döktük. Bunun sahada uygulanması istendiğinde

ise hayatın gerçekleriyle karşılaştık. Çölde sahaya

çıktığımız zaman bizden baret takmamız istendi-

ğinde, önce bunu çok yadırgadık. Fakat baretler

takıldıktan sonra, su tankerinin tekerleğinden

fırlayan bir somun işçinin başına isabet edince,

anladık ki bunun bir manası varmış. Kaynakçı-

ların cebinde çakmak taşıması yasak dendiğinde,

“Bu yasağın ne manası var ki?” diye düşündük.

Fakat başka bir şirketin bir tank projesinde kıvıl-

cımın çakmağı patlatmasıyla kaynakçının ciddi

derecede yaralandığını duyunca, bunun önemini

anladık.”

Tekfen İnşaat’ın en büyük avantajı, iş sağlığı

ve iş güvenliği uygulamalarının en sıkı olduğu

sektörlerde ve bu standartları en sıkı uygula-

yan işverenlerle çalışıyor olmasıydı. Gerçekten

de Aramco, BP, Shell gibi yüksek batı stan-

dartlarını uygulayan idarelerde, onaylanmış

prosedürler olmadan işe başlamak mümkün

değildi. Söz konusu kuralların benimsenmesi,

içselleştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda

Tekfen’in gösterdiği başarının gerisinde, şir-

ketin ilk günden beri insan unsurunu önde

tutan ve çalışanına değer veren yaklaşımı var-

dı. Bu yaklaşım sayesinde Tekfen, Türkiye’deki

Levent Kafkaslı: “İş güvenliği bir kültürdür”

GENEL MÜDÜR, TEKFEN İNŞAAT

Bizim için en önemli şey, çalışan personelimizin kılına zarar gelmemesidir. Sabah sağlıklı olarak işyerimize gelen

bir kişinin, yine sağlıklı olarak evine dönebilmesi ana hedefimizdir. Çünkü bizim en önemli kaynağımız insan.

Her sektörde böyle olabilir, ama inşaat sektöründe insan-makine-malzeme yoksa iş yok demektir. Makineyi de,

malzemeyi de kullanan insan olduğuna göre, insanın iki kat önemi vardır. Bize sağlıklı sıhhatli geleni biz de evi-

ne sağlıklı sıhhatli göndermeliyiz ki, gece ailesiyle birlikte başını yastığa koyduktan sonra, ertesi sabah kendini

daha güvende hissederek işe gelebilsin. Ana hedef budur.

Çevre de bir o kadar önemli, çünkü yaşadığımız dünyada hepimiz aynı havayı soluyoruz. Çevre ve emniyet bizim

için artık olmazsa olmaz konular haline geldi. Projelerimizde kazasız 3 milyon, 5 milyon, 11 milyon adamsaa-

te ulaşmak nasıl gurur verici ise, kazasız her milyon adamsaat omuzlarımıza ek bir sorumluluk getiriyor. Daha

dikkatli olmamızı gerektiriyor, çünkü her seferinde çıtayı biraz daha yükseltiyoruz. Bu bir kültür meselesi ve bu

kültürü koruyarak üzerine daha neler koyabileceğimize bakmalıyız. Arkadaşlarımıza verdiğimiz mesaj, bu konu-

ların sadece Sağlık, Emniyet ve Çevre Grubu’nun görevi olmadığıdır. Esas uygulama görevi, sahadaki düz işçiden

başlayarak, ilgili mühendis, grup şefi, şantiye şefi, genel müdüre kadar gider. Amaç, bunun herkesçe paylaşılan

bir kültür haline gelmesidir. Sahadaki düz işçiye bile, “Bu benim için bir zorunluluk değil, yapılması gereken bir

şey” mesajını vermek önemlidir. Bu kültürü aşılarsanız, sonraki süreci çok daha rahat işletebilirsiniz.

Projeleri yönetirken benim gözlemlediğim şudur: SEÇ açısından kaçınacağınız her maliyet, oluşan kazayla size

minimum on kat daha fazla yük getirecektir. Bu yük hem maddi, hem manevidir. Maddi kısmı cebinizi yakar,

manevi kısmı projenin havasını bozar. Bir kazanın o proje üzerindeki kara bulutlarını silmeniz aylar sürer. SEÇ

için harcanacak maliyet, projenin genel maliyetine etki eden değil, size daha büyük maliyetler açabilecek şey-

lerin önünü almak için yaptığınız yatırımdır aslında. Bütün önlemleri alarak, daha sonra pişman olmanın önüne

geçebilirsiniz. Böylece çalışanınızın da güvenini kazanırsınız. “Ben emniyetli çalışıyorum. İşverenim bana değer

veriyor ki bu önlemleri alıyor” der. Bu işi sadece disiplinle çözemezsiniz. Çünkü o takdirde, çalışırken gerekli ön-

lemleri almak bir kültür haline gelmez. Bizde öyle bir yaklaşım yoktur. “Bunu yapmalısın, çünkü bu senin için”dir

bizim yaklaşımımız. Tabii ki nihai hedef “sıfır kaza”. Buna önce sizin inanmanız, bunu sahiplenmeniz lazım. Aksi

takdirde mümkün değil. Eğer en yukarıdan en aşağıya kadar inanır, sahiplenir ve takip ederseniz, bu hedefe

yaklaşabilirsiniz.

SEÇ, insana önem vermenin paralelinde gelişiyor. İnsana değer verdikçe bu tür sistemler de önem kazanıyor.

Tekfen İnşaat olarak akredite bir üçüncü parti tarafından belgelendirilmiş Kalite Yönetim Sistemimiz, İş Sağlığı-

Güvenliği Yönetim Sistemimiz ve Çevre Yönetim Sistemimiz var. Bunların hepsi bir standart paralelinde çalışıyor.

Gün geçtikçe bu kavramlar daha da genişliyor. Bundan 15-20 sene önce ISO 9001’den bahsettiğiniz zaman

insanlar size gülerdi. OHSAS 18001 nedir bilinmezdi. Bugün artık “sürdürülebilirlik” kavramından, sosyal sorum-

luluktan, etik değerlerden bahsediyorsunuz. Dünya hızla ilerliyor. Bunları ben umursamam diyebilirsiniz tabii.

Ama ertesi gün siz artık bu piyasada yoksunuzdur. Eğer bu yönetim sistemlerine sahip değilseniz, sisteminizi

uluslararası kabul gören organizasyonlar tarafından belgeletemiyorsanız, siz, “Ben bu sektörden çekiliyorum”

diyorsunuzdur.

Dinç Şenlier: “SEÇ olmadan var olamazsınız”

TOPLAM KALITE VE SEÇ YÖNETIM TEMSILCISI, TEKFEN İNŞAAT

Bir proje alındığında, ilk yapılan çalışmalardan birisi, o projede yaşanabilecek tehlikeleri belirlemek ve her bir

tehlikenin yaratabileceği riskleri değerlendirmektir. Bu çalışmalar çevresel unsurları ve çevresel etkileri de kap-

sar. Riskler ve belirlenen risk azaltma önlemleri, projenin türüne ve yapıldığı yere göre değişir. Örneğin bir boru

hattı yapıyorsanız, flora (doğal bitki örtüsü) ve faunanın (hayvan türleri) önemli olduğu yerlerden geçiyorsanız,

flora ve faunayı korumaya yönelik çalışmalar yaparsınız; hatta hayvanların üreme dönemlerine göre iş progra-

mınızı değiştirmeniz gerekebilir. Projenin tehlikelerine göre SEÇ Yönetim Sistemi planlanır, kurulur, uygulanır,

izlenir ve sürekli iyileştirilir.

Baktığınızda, bunların hepsi projenin maliyetini artıran unsurlar gibi görülebilir. Oysa Amerika’da yapılan araş-

tırmalara göre, SEÇ için harcanan her 1 doların geri dönüşünün 3 ila 6 dolar arasında değiştiği ispat edilmiştir.

Dolayısıyla SEÇ ile ilgili sağlanan kaynaklar, alınan önlemler bir harcama değil, yatırımdır aslında!

Zafer Demirci: “SEÇ için harcanan para fazlasıyla geri dönüyor”

KURUMSAL SEÇ MÜDÜRÜ, TEKFEN İNŞAAT

Proje Yönetimleri, proje başlangıcında planlamalar yaparak çalışma ortamındaki riskleri en aza indirmeye çalı-

şıyor. Çalışanların riskli işlerden kaçınmalarını sağlamak için kontrol mekanizmaları kuruyor, mühendis, formen,

inspektör gibi görevlilerle çalışanları yönlendiriyor ve yaptıkları işleri kontrol ediyor. Ancak bütün bunlara rağ-

men, çalışanlar iş yaparken, bazı tehlikeli davranışlarda bulunabiliyor.

En verimli öğrenme dönemimiz olan çocukluğumuzda öğrenmediğimiz iş sağlığı, iş güvenliği ve çevre gibi kav-

ramları çalışma hayatında öğrenmeye çalıştığımızda oldukça zorlanıyoruz. Bu konuda projelerimizdeki SEÇ

personelinin gösterdiği sabır, kararlılık ve başarıyı özellikle belirtmemiz gerek. Zira farklı alışkanlıklara ve farklı

kültürlere sahip yüzlerce, binlerce çalışanı, SEÇ kurallarına uyma konusunda ikna etmek gibi çok zor bir görevi

yürütüyorlar. Bu konudaki başarılarını da kazasız milyon adamsaatlerle taçlandırıyorlar.

Mustafa Aslan: “Herşey insana bağlı”

OPERASYON SEÇ MÜDÜRÜ, TEKFEN İNŞAAT

MERCEK