Previous Page  20 / 48 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20 / 48 Next Page
Page Background

20

HABERLER

oluşturmaya yönelik bir inisiyatif oluşmaya

başladı.

Bu alandaki en aktif kuruluşlar olan

ILO’nun 1919’da ve WHO’nun

1948’de kurulmasıyla, iş sağlığı ve

iş güvenliği kavramı daha geniş

kapsamda ve daha örgütlü bir

şekilde ele alınmaya başladı.

ILO’nun verilerine göre bugün

dünyada toplam 3 milyar civa-

rında çalışan bulunuyor. Her

14 saniyede bir, iş kazası ya da

meslek hastalıkları nedeniyle

bir kişi ölüyor. Diğer bir deyişle

dünyada her gün 6.400 kişi, yılda

2,34 milyon kişi yeterli önlemler

alınmadığından ve iş sağlığına ge-

reken önem verilmediğinden hayatını

kaybediyor. Ölümlere ek olarak, her yıl

317 milyon kişi iş kazaları nedeniyle yara-

lanıyor.

Ölümlü ya da sakatlayıcı iş kazalarının yol aç-

tığı manevi zararların telafisi elbette mümkün

değil. Diğer yandan bir iş kazası, ölümle so-

nuçlanmasa bile çalışanın bir süre işten uzak

kalmasına ve gelir kaybına uğramasına yol

açabiliyor. Şayet kaza kalıcı bir hasar bıraktıy-

sa, o kişinin çalışma yeterliliğinin tümüyle or-

tadan kalkması, hatta mesleğini kaybetmesi

dahi söz konusu olabiliyor. Bu tür kazalar, kişi

üzerinde bıraktığı psikolojik etkiler bir yana,

kişinin en temel hakkı olan çalışarak hayatını

kazanma fırsatını sonsuza kadar yitirmesiyle

sonuçlanabiliyor.

AYNI ZAMANDA SOSYAL BIR KONU

İş sağlığı ve iş güvenliğinin ekonomik sonuçla-

rı, konunun sadece bir boyutunu oluşturuyor.

Hayatını emeğiyle kazanan milyonlarca kişi-

nin uygun olmayan şartlarda ve yeterli iş gü-

venliğinin sağlanmadığı işyerlerinde çalışmak

zorunda kalması, aynı zamanda insan hakla-

rıyla ve hükümetlerin sosyal politikalarıyla da

yakından ilişkili bir konu.

SEÇ’in üçüncü bacağını oluşturan çevre ko-

nusundaki düzenlemelerin ilk tohumları ise

1973 yılında, çevreyi koruyucu önlemleri içe-

ren Avrupa Birliği İlkeleri I. Eylem Planı’nın

yayımlanmasıyla atıldı. Bir kuruluşun faali-

yet, ürün ve hizmetlerinin, o kuruluşun

içinde bulunduğu doğal ortamla (hava,

su, toprak, tabii kaynaklar, bitki toplu-

luğu, hayvan topluluğu, vb.) uyumlu

sürdürülmesinin somut kriterlere

bağlanması düşüncesi ise 1990’lı

yıllarda olgunlaştı. Nitekim 1992

yılında Rio de Janeiro’da yapılan

dünya zirvesinde alınan kararlar ve

Rio Sözleşmesi’nde yer alan pren-

sipler doğrultusunda, “Çevre Yö-

netim Sistemi Standardı”nın hazır-

lanmasına başlandı. Bu amaçla, 1993

yılında yaklaşık 50 farklı ülkenin tem-

silcilerinden oluşan bir teknik komite

kuruldu ve yapılan çalışmalar sonucunda

1996 yılında ISO 14001 Çevre Yönetim Sis-

temi standardı yayımlandı. Günümüzde, ISO

9001 Kalite Yönetim Sistemi, OHSAS 18001

İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi ve ISO 14001

Çevre Yönetim Sistemi, SEÇ kriterlerinin çer-

çevesini çizen bir bütün oluşturmaktadır.

TÜRKIYE’DE SEÇ’IN GEÇMIŞI

Türkiye, ILO’nun iş sağlığı ve iş güvenliği dü-

zenlemeleriyle ilk kez 1932 yılında, Birleşmiş

Milletler’e üye olduktan sonra tanıştı. 1945

yılında Çalışma Bakanlığı’nın kurulmasıyla,

artık ülkede iş sağlığı ve iş güvenliğinin yasal

bir sahibi oluştu. Bundan sonraki en önemli

adım ise, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tek-

nik şartları belirleyen İş Sağlığı ve Güvenliği

Dünyada ve Türkiye’de iş güvenliği

RAKAMLAR VE GERÇEKLER

Dünyada yaklaşık

3 milyar

insan çalışıyor

Dünyada her

14 saniyede bir

iş kazası ya da meslek

hastalıkları nedeniyle bir insan ölüyor

Her gün

6.400 kişi

iş güvenliğine yeterli önem verilmediği

için hayatını kaybediyor

Türkiye’de yaklaşık

22 milyon

insan çalışıyor

Bir yıl içinde istihdam edilen kişilerin

%2,3’ü

iş kazasına uğruyor

İnşaat sektörü

%4,3

ile en riskli sektörler arasında

yer alıyor

MERCEK