Previous Page  27 / 48 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 27 / 48 Next Page
Page Background

27

nı bir arada görme şansını yakaladık. Kolayca

yan yana göremeyeceğiniz eserler sayesinde

sanata doymak bir yana, evine büyük bir öz-

lemle dönüş yapan koleksiyonun yaydığı

enerjiyi de evin salonlarında adeta hissettik.

Sergiyi gezip koca malikâne ile vedalaşırken

hava çoktan kararmış, akşam olmuştu. Dönüş

yolunda geleneksel bir İngiliz pub’ında dur-

masaydık, olmazdı tabii ki. Biz de öyle yaptık

ve öğlen içtiğimiz sütlü kahveden sonra,

John’un şerefine bir de 1/2 litrelik bira bar-

daklarımızı kaldırarak doğum gününü kutla-

dık. Cambridge İstasyonu’nda John’a, 50 ya-

şında bekâr bir arkeologdan beklenmeyecek

kadar harika ev sahipliği için teşekkür ettik-

ten sonra trenimize binip, beşik gibi sallanan

vagonda, bir güne sığdırdığımız onca heyeca-

nın

yorgunluğuyla

hafif

sendeleyerek

Londra’nın yolunu tuttuk...

MUHTEŞEM BİR KOLEKSİYON

Sir Robert Walpole’un dünyaca ünlü

koleksiyonunda Van Dyck, Poussin, Rubens ve

Rembrandt gibi ressamlara ait tabloların

yanında mermer Roma büstleri de yer alıyordu.

Bugün Hermitage başta olmak üzere birçok

müzeye dağılmış olan koleksiyonda, eskiden

4.000’den fazla eser bulunduğu biliniyor.

HOUGHTON HALL

Palladiyen mimarlık tarzının İngiltere’deki en

bilinen örneklerinden biri olan Houghton Hall,

İngiliz devlet adamı Sir Robert Walpole’un

nüfuzunu yansıtan bir görkeme sahip.