

43
g
KAMER KAYA (İDARI İŞLER ŞEFI)
“Türkiye’de yaşadıklarımı yıllar sonra bu ülkede yaşadım”
SOCAR Tower projesindeki çoğu genç Tekfenlinin aksine
şirkette 26 yıllık bir geçmişe sahip olan Kamer Kaya, 1982’den
bu yana Azerbaycan, Kazakistan ve Gürcistan şantiyelerinde
bulunmuş:
Burada kendimizi hiç yabancı gibi hissetmiyoruz. İlk olarak
1997 yılında Azerbaycan’a geldiğimde “Neft Kemeri” dedikleri
bir boru hattı projesinde çalıştım. Gürcistan sınırından baş-
ladık ve boru hattını döşeyerek 23 ay gibi bir sürede Bakû’ya
geldik. Azerbaycan’ın bütün toprağına ayak bastık diyebili-
rim. Azerbaycan gerçekten hoşuma gittiği için bugüne kadar
ülkenin aşağı yukarı yüzde 75’ini gezdim. Gittiğim her yerde
de sıcaklık gördüm insanlardan. Ben Türkiye’de kırsal bölgede
yetiştiğim için bu toprakları gezmek benim için nostalji oldu.
Türkiye’de yaşadıklarımı yıllar sonra bu ülkede yaşadım.
İdari İşler olarak bizim öncelikli görevimiz, gelen personeli-
mizin buraya adaptasyonunu sağlamak. Bu projeye gelen arka-
daşların büyük bir çoğunluğu ilk defa Tekfen’de çalışıyor. Biz
onlardan yeni şeyler öğrendik, onlara da Tekfen’in ekip ruhunu
anlatmaya çalıştık. Bu projenin benim için iyi tarafı bir sürü
yeni arkadaşla tanışmak oldu.
Üç nesil Tekfenli
Ailem yanımda değil ne yazık ki; Mersin’de yaşıyorlar.
Ama biz aileden üç nesil Tekfenliyiz. Benim rahmetli babam
Tekfen’de çalışıyordu. Yıllar sonra bir oğlum oldu. Oğlum as-
kerliğini bitirdi ve o da Tekfenli oldu. Ben aslında emekli ol-
dum, ama buradan kopamıyorum. Hiç başka bir şirkette de
çalışmadım. Bizim yöneticilerimizden bugüne kadar öğrendi-
ğimiz en önemli şey, nerede Tekfen bayrağını görürsen, ora-
da yapabileceğin bir görev varsa en iyisini yapmak. İdari İşler
olarak görevimizi yaparken hizmet verdiğimiz çalışanlarımızın
yüzlerini güldürebiliyorsak, bizim için en büyük mutluluk bu.
Elimizden geldiği kadar, bilgimiz ve becerimizin yettiği kadar
herkese yardım etmek bize ayrı bir haz veriyor.
g
EMİN TAŞGIN (PERSONEL ŞEFI)
“Rahat ve güvenilir bir ülke burası”
İlk şantiye deneyimini 1994 yılında Rusya’da yaşayan
Emin Taşgın, sadece evlilik ve askerlik hizmeti için ara verdi-
ği şantiyeciliğe 15 yılını vermiş. Ailesi Türkiye’de olduğu için
Bakû’da yalnız yaşayan Taşgın, Rusya’dan sonra bugüne ka-
dar Özbekistan, Kazakistan ve son olarak da Azerbaycan’da
görev almış:
Biz direkt merkeze bağlı olarak çalışıyoruz. Aslında mer-
kezle şantiye arasındaki köprü vazifesini görüyoruz. Şu anda
bu projede yaklaşık 380 bordrolu personelimiz var. Yakla-
şık 500 kadar da taşeronumuz var. İnsan Kaynakları olarak
Olimpiyat Stadı projesine de destek veriyoruz.
Aslında burada görev icra etmek daha kolay. Örneğin
Kazakistan’da, vize almada, çalışma lisansı almada epey
zorluk çekiyorduk. Azerbaycan’da ise bize her konuda yar-
dımcı oluyorlar. Bu nedenle ciddi bir zorluk yaşamıyoruz.
Hem Türkiye’deki İş Kanunu’na göre, hem de Azerbaycan
yasalarına göre çift işlem yapıyoruz. Buranın prosedürü biz-
den daha farklı. Personel işe girerken hepsi için ayrı ayrı do-
küman hazırlanıyor. Hem Türkiye için, hem de Azerbaycan
için sözleşme imzalanıyor. İzne giderken dahi iki ülkenin
prosedürlerine göre işlem yapıyoruz. Döndükten sonra yine
dosyalar hazırlamamız gerekiyor. Bu nedenle hemen hemen
bütün günümüz evrak işleriyle geçiyor.
“Telefonlarımız 24 saat açık”
İşçilerle devamlı iletişim halindeyiz. Çok çeşitli konularda
yardım talebi geliyor. Proje müdürümüze ve üst yönetime
aktarıp, uygun şekilde herkese yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Telefonlarımız zaten 24 saat açık. Gece saat 3’te arayan bile
oluyor. Acil bir durum oluyor, Türkiye’ye gitmesi gerekiyor
mesela. Uçak biletini, pasaportunu, servisini ayarlıyoruz he-
men. Yardımcı olabilmek için elimizden gelen her şeyi yapı-
yoruz. Ufak tefek problemler bir yana, en güzel dostluklar
şantiyelerde kuruluyor. Normal hayatta olmayacak tecrübe-
leri şantiyelerde edindim diyebilirim. Binlerce insan tanıdım.
Şantiyecilik, her gün aynı şeyleri yapıp günün sonunda baş-
ka şeyler beklemektir.