Previous Page  35 / 40 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 35 / 40 Next Page
Page Background

35

g

ERDEM ÖZALTIN (OTOMATİK KAYNAK

MAKİNE OPERATÖRÜ)

“Bu işi severek yapıyoruz”

1975 yılında, Ceyhan’daki ham petrol depolama tanklarının

yapımı sırasında Tekfen’de çalışmaya başlayan Erdem Özal-

tın, 17 yıl boyunca birçok yurtdışı şantiyesinde görev aldıktan

sonra yurda dönmüş. Tekfen’de 37 yılını dolduran Özaltın, işi-

ni severek yaptığını ve bir ekip olarak uyum içinde çalıştıkla-

rını söylüyor:

Tozaltı kaynak makine operatörü olarak girmiştim işe.

17 sene boyunca da birçok yurtdışı şantiyesinde görev al-

dım. En son 1993’te Kuveyt’ten buraya geldim. Burada da

yine aynı işi yapıyorum. Tozaltı kaynak, diğerlerinden daha

güçlü, daha sağlam bir kaynak. Tozaltı denmesinin sebebi

de, özel bir tozun altında kaynak yapıyorsunuz. Daha son-

ra o toz eriyor ve cam halinde çapak olarak dışarı çıkıyor.

Kaynağın havadaki oksijenden etkilenmesini önlüyor. Diğer

kaynakların çapağının temizlenmesi gerekiyor. Ama bunda

öyle bir sorun yok. Daha temiz, daha güvenli, daha sağlam

bir kaynak oluyor.

Bu işi severek yapıyoruz. Ben 37 yıldır bu işi yapıyorum, bir

zorluğunu da görmedim. Şu anda bana bağlı 10 kişilik bir ekip

var. Bütün makinelerini ben ayarlıyorum. Arkadaşların takıl-

dığı bir nokta olursa gelip bana soruyorlar, sonra gelip tekrar

işimin başına geçiyorum. Şu an Tüpraş’ın spool’larını yapıyo-

ruz. Tüm arkadaşlarla uyumlu bir şekilde çalışmalarımız de-

vam ediyor.

37 yıldır Tekfen’de çalışıyorum. Hâlâ çalışıyor olmanın da

gururunu yaşıyorum. Yıllar içinde tabii çok şey değişti. Şimdi

daha kaliteli iş yapıyoruz, daha verimli çalışıyoruz, daha iyi

denetleniyoruz. Güvenli ve sağlıklı çalışmanın önemi daha da

ön plana çıktı.

g

CAVİT KILIÇOĞLU (İMALATÇI)

“Arkadaşlar her sıkıntıları için bana gelirler”

Cavit Kılıçoğlu, 1987 yılında girdiği Tekfen’de, Özbekistan ve

İzmit Tüpraş şantiyelerinde çalıştıktan sonra Ceyhan’a gelmiş.

Kılıçoğlu, fabrikada ekipbaşı ve işçi temsilciliği görevlerini üstle-

niyor:

Biz buraya ilk geldiğimizde burası bir tarlaydı. Biz o tarlayı

atölye yaptık ve o günden bu yana devam ediyoruz. Artık bir

fabrikayız. Çelik üstüne yapamayacağımız şey yok burada. Ben

imalat ekipbaşıyım. Altımda 10 kişi çalışıyor. İmalat şefimiz Na-

dir Akbulut, formenimiz Reşit Sayar. Bize resmi getirirler, biz de

ekibimizi yönlendiririz. En yeni elemanımız 5 yıllıktır burada. O

yüzden de hiç zorlanmadan çalışıyoruz. Arada bir yardımcı gö-

revle yeni eleman gelir, ama iki yıl içinde bize yetişir, her şeyi

öğrenir.

Bu patates pişmemiş!

İşçi Temsilcisi görevine yönetim karar veriyor. Buradaki en

eski adam benim. Bir sıkıntıları olduğunda arkadaşlar bana

söylüyorlar, ben de SEÇ toplantısında durumu anlatıyorum.

Fabrika müdürümüz de SEÇ toplantılarında oluyor. O toplantı-

da çözüm bulamasak dahi bir sonraki toplantıda olumlu veya

olumsuz cevabı bana bildirirler, ben de arkadaşlara iletirim. İki

yıldır temsilcilik yapıyorum. Bir gün Mehmet adında bir arka-

daşımız beni aradı, “Patates pişmemiş,” dedi. Ben aşçı değilim,

bunu aşçıya söyleyeceksin! Zamanla arkadaşlarımız her türlü

sıkıntıları için bana gelir oldular. Böyle tatlı anılarımız da olu-

yor tabii.