T-Bulten21

SELÇUK HALICILAR (İNŞAAT İŞLERİ MÜDÜRÜ)

“Güneş gözlüğünü takamadan kaybettim”

1988 yılında üniversiteden mezun olduktan hemen sonra

Tekfen’de çalışmaya başlayan Selçuk Halıcılar, ilk olarak Tar-

sus-Adana-Gaziantep Otoyolu’nda işe başladığında birkaç yıl

içerisinde evlenip genç bir baba olmayı planlıyormuş. Fakat pro-

jenin yoğunluğu nedeniyle ancak 2000 yılında evlenebilmiş:

Benim Tekfen’de en uzun dönem çalıştığım proje Tarsus-

Adana-Gaziantep Otoyolu projesi olmuştur. Şantiyeciliğin bütün

güzelliklerini o projede yaşadım. Saha mühendisi olarak başla-

mıştım. Çok yoğun ve amatör bir ruhla çalışıyordum. Çok zevkli,

uzun bir projeydi. Otoyol projesinde bir dönem ben 14 ay, hiç

gündüze geçmeden, gece vardiyasında çalıştım. Bir güneş gözlü-

ğü almıştım, takamadan kaybettim.

Şantiyeciliği ve evliliği birlikte yürütebilmek zor. Muhakkak

anlayışlı bir eş gerekiyor. Kesinlikle karşılıklı özveri gerekiyor.

Her başarılı şantiyecinin arkasında anlayışlı bir eş vardır diye

düşünüyorum.

Açık kalp ameliyatı

Bu projeye geleli henüz bir yıl oldu. Bu kabil projelerde in-

şaatın belli bir aşamasından sonra durum açık kalp ameliyatı

gibi bir hale geliyor. Yani vücudun hiçbir fonksiyonunu durdur-

madan operasyonu tamamlamanız gerekiyor. Mesela, 30 metre

yükseklikte çelik montajı yapılırken zemin seviyesinde kazı dol-

gu işleri ya da yeraltı borulama işleri yapabiliyorsunuz. Bütün

bu aktiviteler birlikte ve birbirini engellemeden yürümek duru-

munda. Dolayısıyla çok planlı ve programlı çalışmak gerekiyor.

ÖZGÜR ÖZYURT (TEKNİK OFİS MÜDÜRÜ)

“Çok dinamik bir süreç yürütüyoruz”

Tüpraş şantiyesinde Teknik Ofis Müdürü olarak görev ya-

pan Özgür Özyurt 14 aydır Tekfen’de çalışıyor. Özyurt’un

başında olduğu birim, organizasyonun içinde genel olarak

projenin bütçesi, maliyet kontrolü ve planlamasıyla ilgili fonk-

siyonları yerine getiriyor:

Her hafta proje sahasında yapılan imalatların ölçülmesi,

planlanan işlerle kıyaslanması, dolayısıyla verimliliğinin ta-

kibi, hem de yapılan işlerden doğan hakedişlerin işverenden

alınmasıyla ilgili bir raporlama sistemini yürütüyoruz. Bu pro-

jenin en karakteristik özelliği, çok büyük miktarlarla çalışılı-

yor olması. O büyük miktarları imal etmek için büyük organi-

zasyonlar yapılıyor ve teşkilatlar kuruluyor. Aynı zamanda işi

kontrol altında tutmak ve planlanan işlerin gerçekleşmesini

sağlamak için de raporlamaya çok önem veriliyor.

İşveren tarafına biz haftalık olarak bütün yapılan işi rapor-

luyoruz. Büyük sahada gördüğünüz değişik disiplindeki işlerin

her birinin belli basamaklarda kaydını tutuyoruz ve gerçekleş-

melerini rapor olarak görüntülemeye çalışıyoruz. Gerçekten

dinamik ve insanı içine alan bir süreç. Biz burada ekip olarak

12 kişi çalışıyoruz. Ama 12 kişiye raporları hazırlayan saha

personelinden belki 50-60 kişi var.

“Birinci sınıf bir şirket”

Aslında Tekfen, bizim mesleği seçme kriterlerimizi oluş-

turan şirketlerden. Tanıdığım insanlardan da Tekfen’de ça-

lışanlar vardı. Sonuç olarak taahhüt sektörünün birinci sınıf

şirketlerinden biri. Tekfen, inşaat sektöründe her zaman işini

yapan, taahhütlerini zamanında yerine getiren büyük bir ku-

ruluş olarak biliniyor. Çok arzu ediyordum ve sonunda bu pro-

jeyle de Tekfen bünyesinde çalışmak nasip oldu.

DOSYA