

daha sonrasında da evlilik hayatı. İş ortamında tanıştık. Yurtdı-
şında çalışınca iş dışındaki sosyal çevreniz de iş arkadaşlarınızdan
oluşuyor. Daha fazla kenetleniyorsunuz. Biz de Ebru’yla o şekilde
yakınlaştık. Belki burada olsaydı öyle bir yakınlaşma yakalayama-
yabilirdik.
Ebru Açıkgöz Demir:
Ben Samir’de doküman kontrol sorumlu-
suydum. Bütün şantiyenin doküman ve mektup dağıtımlarını ben
yapıyordum. Fas şantiyesine gittiğimde ilk, tek ve son bekâr bayan
bendim. Henüz bizim kampımız yapılmadığı için bütün şantiyenin
erkekleri tek bir lojmanda kalıyordu, ben de onların en üst katında
tek başıma yaşıyordum. O sırada akşamları dışarı çıkarken, çev-
remde ihtiyacım olduğunda alo diyebileceğim arkadaşlarımdan biri
de Çağatay’dı. Çok iyi anlaşırdık. Derken evlenmeye karar verdik.
Evlenmek için bir haftalığına Türkiye’ye geldik, sonra da geri döndük.
g
EBRU AÇIKGÖZ-ÇAĞATAY DEMİR
“Bizi Tekfen birleştirdi”
Çağatay Demir ve Ebru Açıkgöz, Fas’ta tanışıp evlenmiş. Çift,
evlendikten sonra üç yıl daha Fas’ta yaşamış. Şimdi yine birlikte
Tüpraş şantiyesinde görev yapıyorlar:
Çağatay Demir:
Ben P1 Bölgesi’nin inşaat işleri ve aynı zaman-
da tüm sahanın prekast işleri şefiyim. Biz burada şirket yapısı ola-
rak departmanlara ayrılmış durumdayız. İnşaat İşleri, Mekanik
İşler, Boru İşleri gibi. İnşaat İşleri kısmından ben sorumluyum.
Daha önce Fas’taydık. 2005’te gittik Samir’e, 2012 Mayıs’ına ka-
dar da oradaydık. Eşimle Samir’de tanıştım. Yani bizi Tekfen bir-
leştirdi. Samir’de benim hayatım ikiye ayrılıyor. Kamp hayatı ve
25
g
KÂZIM ENGİN (KAMP AMİRİ)
“Mesaisi olmayan bir iş”
1984 yılında araç sürücüsü olarak Tekfen’de çalışmaya
başlayan Kâzım Engin, o günden bugüne hiç ara vermeden şir-
kette çeşitli görevlerde bulunmuş. Halen Tüpraş şantiyesinde
kamp amiri olarak görev yapan Engin, bugünlere dişiyle tırna-
ğıyla kazıyarak geldiğini söylüyor:
Kamp amirinin görevi, sabah kampta yatan personelin kal-
kış saatinden başlayıp yatış saatine kadar onların rahat etmesi
için imkânlar dahilinde yardımcı olmaktır. Personelin sabah
kahvaltısından işyerine ulaştırılmasına, yattığı yerin temizli-
ğinden haftada bir nevresim değişimine, çamaşırlarının yıkan-
masından lokallerde istirahatını sağlamaya kadar, rahat bir
ortamda zaman geçirmelerini temin edecek her türlü detay-
dan sorumluyum.
Daha önce Fas’taki Samir projesinde yine kamp amirliği gö-
revini yürüttüm. Yaklaşık beş bin kişilik bir şantiyeydi orası
da. Hem sıkıntılı, hem de zevkli bir iş. Çalışma saati, mesaisi
olmayan bir iş. İnsanlar yattıktan sonra dahi göreviniz bitmi-
yor. Problemler olduğu sürece çalışmaya devam ediyorsunuz.
Şimdi burada, yurtiçinde çalışmanın huzurunu, mutlulu-
ğunu yaşıyoruz. Çünkü uzun yıllar yurtdışında görev yaptım.
Burası alışageldiğimiz sistemin dışında bir kamp. Kamp değil
de, daha çok “apart otel” emsalinde bir yer.