

ayçiçeği tarımında da emniyetle ve başarı ile
kullanılabilir.Bugübrelerin bazılarında diğer gübrelerde bulunmayan kükürt bitkilerin kükürdü alabileceği form olan sulfat
formundadır ve potasyum sulfat kullanılarak üretilmiş gübrelerdir.
3.5 Ayçiçeğinde Yapraktan Gübreleme
Bitkiler besin maddelerinin büyük bir kısmına topraktan alırlar. Şekil-11 ve şekil-12 den görüldüğü gibi özellikle yaprakların alt yüzeylerinde bulunan ve bitkinin solunum organı
gibi görev yapan gözenekler (stomalar) bitkide gaz alışverişinde görev alırlar. Stomaların sayısı ve büyüklüğü bitkilere göre farklılık göstermektedirler. Tek yıllık bitkilerde 1 mm2
de 100-200 kadar stoma bulunurken çok yıllık bitkilerde (Ayçiçeği dahil) stomaların adedi 1 mm2 de tek yıllık bitkilere oranla 3-5 kat daha fazla bulunmaktadır. Stomalar daha
sonra açıklanacağı gibi her ne kadar doğrudan besin maddesi alışverişinde bulunmasalar bile atmosferde bulunan gazlar içinde bitki besini sayılabilen (NO2 – NH3, SO2)
gazları yapraklarındaki stomalar aracılığı ile almak sureti ile metabolizma olaylarında kullanılabilmektedir. Çevre kirliliği konusunda yapılan çalışmalar nedeni ile son yıllarda
atmosferdeki kirliliğin azalması ile atmosferden bitkilere geçen SO2 miktarında ve azot gazlarında önemli derecede azalmalar görülmüştür. Şekil 11’de gösterilen bitkinin yaprak
kesiti incelendiğinde bitkinin yaprağının alt ve üst yüzeyinde bitkiyi dış şartlardan koruyan ve bitkinin yaprağından yaprak dışına su ve su içinde çözünmüş olan bazı bileşiklerin
çıkmasını engelleyen kütikula tabakası
bulunmamaktadır.Butabaka tamamen sıkı bir yapıya sahip olmayıp yapısında hidrofilik karakterli çok küçük boşluklar (kanallar)
bulunmaktadır.
Şekil 11.Bitki yaprağın kesiti.
Şekil 12.Kütikula'nın şematik yapısı
Bitkilerin yaprak yüzeylerine püskürtülerek uygulanan mineral besin maddeleri bu kanallardan içeriğe alınarak yapraktan beslenmeye yardım ederler. Hidrofilik boşlukların
negatif (-) elektrik yüküne sahip olmaları nedeni ile pozitif (+) elektrik yüküne sahip olan katyonlar bu boşluklardan eksi (-) elektrik yüklü besin maddesi olan anyonlara oranla
bitkinin yaprağına daha kolay girerler. Bu Boşlukların çapları çok küçük olup katyonların çapına bağlı olarak ve elektrik yüküne bağlı olarak yapraktan besin elementlerinin giriş
hızı farklı olmaktadır (Tablo7). Besin elementleri içinde en hızlı alınan azottur. Azotun en hızlı alınan formu ise üre formunda olan azottur.Ürenin hızlı alınmasının nedeni katı
formda olan üre suda eritildiğinde elektriksel yüke sahip olmadığı için çapı hidrofilik boşlukların çapından daha küçüktür ve bu nedenle ürenin bitki bünyesine geçişi çok kolay
olmaktadır. Yapılan çalışmalarda şartlar uygun ise, uygulanan ürenin %50 kadarı iki saat gibi kısa sürede ve tamamı 1-2 gün gibi bir sürede bitki yaprağı tarafından
alınmaktadır.Diğer bitki besinlerinde ise bu süre 10-15 günü bulmaktadır. Bu nedenle yapraktan gübrelemede uygulama adedi bir defa olmamalı en az 2-3 defa yapraktan
uygulama yapmak gerekir. Yaprak gübrelerinde besin maddelerinin alınma kolalığını sağlamak için yayıcı yapıştırıcı ve yüzey gerilimini azaltıcı maddeler kullanmak sureti ile
gübrenin etkinliği arttırılmaya ve hatta özellikle demir ve diğer mikro ( bor ve molibden hariç) EDTA ve türevleri ile bağ meydana getirerek çeşitli bileşikler halinde yapraklara
pülverize edilmektedir. Ancak, bir molekülün çapı ne kadar büyük ise onun yapraktan içeriye girişi o kadar zor olur. Ancak kimyasal bağ halinde bağlanmış olan demir, çinko,
mangan, bakır, gibi elementler yapraktaki hidrofilik boşluklardan içeriye girebilir.
Tablo 7.Yapraktan uygulanan bitki besin elementlerinin alınış hızları
Çok hızlı
Hızlı
Yavaş
Çok yavaş
Azot
Fosfor
Çinko
Bor