Previous Page  66 / 104 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 66 / 104 Next Page
Page Background

65

ekilde yapılarak gübrelerin toprak içinde daha iyi bir ekilde da ılımını sa lar ve bitki kök

geli mesi daha iyi olur.

2.Organik maddenin topra ın kimyasal özellikleri üzerine etkisi:

Topraktaki mikroorganizmaların biyolojik aktiviteleri sonucu olu an humus maddesi daha

önce izah edildi i gibi sahip oldu u aktif grupları ile topra ın a a ıda verilen kimyasal

özellikleri üzerine etkili olmaktadır.

—Toprakta yarayı sız formda olan besin maddelerinin yarayı lı hale gelmesini sa lar

—Topra ın pH de erini dengede tutar.

—Topra ın besin maddesi tutma kapasitesini arttırır.

—Toprakta tamponlama yaparak besin elementi toksitesini önler.

—Toprakta tuzlulu un etkisinin az görülmesini sa lar.

—Toprakta bitki köklerinin geli mesini te vik eder.

—Bitki besin maddesi kayna ıdır.

Organik maddenin ayrı ması sonucu toprakta olu an organik asitler toprak

minerallerinin ve özellikle sekonder minerallerinin ayrı masını sa layarak yarayı sız formda

olan besinlerin yarayı lı hale gelmesini sa lar. Bu organik asitlerin ba ında ayrı ma ürünü

olarak meydana gelen CO

2

in H

2

O ile birle imi sonucunda meydana gelen karbonik asittir

(H

2

CO

3

)

Organik materyaller genellikle hafif asit ile hafif alkalin karakter gösterir. Ayrı ma

ürünü olarak meydana gelen hümik asit ve türevlerinin sahip oldu u aktif gruplardaki

hidrojen(H) hidroksil(OH) ve di er aktif gruplar ortama bu aktif gruplarından atom veya atom

gruplarını vererek elektriksel yük kazanırlar. Ortama geçi olan +yükler genellikle hidrojen

iyonları olup topra ın pH de erinin azalması yönünde, (-) yükler ise toprak reaksiyonu

azalmı ise topra ın pH de erinin yükselmesini sa larlar. Bu ekilde elektriksel yüke sahip

olan hümik asitleri toprakta besin maddelerinin tutulmasına da etki ederek topraktan yıkanma

ile besin maddesi kaybını önledikleri gibi topra ın besin maddesi tutma kapasitesini de

arttırmı olurlar. Hümik asitlerin besin maddesi tutma kapasiteleri topraktaki kil minerallerine

oranla 5-10 kat daha fazladır. Yüksek oranda besin maddesi tutma kapasitesine sahip olması

nedeni ile hatalı bir ekilde yapılan gübre uygulamalarında görülebilecek tuzluluk veya

toksite etkisi bu organik maddenin sahip oldu u aktif grupları sayesinde önlenmi olur. Örnek

olarak topra a fazla miktarda çinkolu veya demirli gübre uygulanmı olsun toprakta yeteri

kadar organik madde var ise demir ve çinkoların bir kısmı organik maddenin aktif

gruplarındaki hidrojen ile yer de i tirmek sureti ile toksite etkileri azalmı olur. Aynı durum

toprakta herhangi bir nedenle meydana gelen tuzlanma durumunda tuzlulu u meydana getiren

sodyum elementinin bir kısmının organik madde tarafından tutulması sonucu tuzlulu un etkisi

daha az görülür. Hafif tuzlanmanın meydana geldi i topraklarda organik gübreleme ile

tuzlulu un hem etkisi biraz azaltılmı ve hemde kil minerallerinden yıkanması zor olan

sodyum, organik madde tarafından tutulmak sureti ile yıkanarak topraktan uzakla ması

sa lanmı olur.

Bitkisel ve hayvansal kökenli organik gübreler toprak mikroorganizmaları tarafından

ayrı tırılırken bünyelerindeki besin elementlerini ayrı tıkları ortama verirler. Bu, bitkiler için

önemli bir besin maddesi kayna ıdır. Bu elementlerin miktarları organik gübreler kısmında

verilmi ti. Genellikle topraklara vermedi imiz mikro besin elementleri bu yolla topra a

kazandırılmı olur. Ayrıca, organik bile ikler bitkinin kök geli mesini te vik etmek suretiyle

bitkilerde daha hızlı bir geli me de sa lanmaktadır. Topra ın bünye durumuna göre toprakta

bulunan organik madde miktarı topra ın verimlili i üzerine etkili olmaktadır. Çizelgede farklı

bünyeye sahip toprakların % organik madde miktarına göre toprakların verimlilikleri yönünde

sınıflandırılması verilmi tir.