

59
ibaresi olmayan mobilyaları satın almamaları yönünde uyarılıyor.
ABD’de kereste ticaretiyle uğraşan büyük firmalar, doğal ormanlar-
dan kesilen kereste ticareti yapmayı durdurma yönünde hazırlık ya-
pıyorlar. Aynı şekilde birçok büyük kâğıt üreticisi, hammaddelerini
kendi oluşturdukları ormanlardan temin etme yoluna gidiyor.
ÜLKEMİZDEKİ DURUM
Türkiye, sahip olduğu biyolojik zenginlikler ve doğal ormanlarıyla
dünyada ayrıcalıklı bir konumda bulunuyor. Orman varlığının yüzde
93’ünün doğal ormanlardan oluşması, Türkiye’yi dünyadaki birçok
ülkeden ayıran bir özellik. Dolayısıyla bu ormanların sahip oldukları
ekosistemle birlikte korunması, ülkemizin doğal zenginliklerinin ge-
lecek kuşaklara bırakılması anlamında büyük önem taşıyor.
Orman Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 21,7 milyon hektar-
lık alana yayılan ormanlar, ülke yüzölçümünün yüzde 27,6’sını kaplı-
yor. Bu ormanların yüzde 35’ini yapraklı ormanlar (meşe, kayın, kızı-
lağaç, kestane ve gürgen gibi ağaç türleri), yüzde 54’ünü iğne
yapraklı ormanlar (kızıl çam, kara çam, sarı çam, göknar, ladin ve
sedir gibi ağaç türleri), yüzde 11’ini ise karışık ormanlar oluşturuyor.
Mevcut ormanların yaklaşık yüzde 40’ı verimli orman statüsünde;
geri kalan yüzde 60’ı ise düşük verimli bozuk orman alanlarından
oluşuyor. Hem ormancılık, hem de çevre koşullarının iyileştirilmesi
açısından elbette en ideali, bu alanların yöreye uygun doğal orman
ağacı türleri ile ağaçlandırılması ve yeniden verimli doğal orman for-
masyonuna dönüştürülmesi. Fakat böyle bir çalışmanın, mümkün
olabilecek en yüksek kapasitede sürdürülse bile 60-70 yıldan önce
tamamlanabilmesi mümkün değil.
Oysa ülkemizde, odun hammadesi üretim açığının 2020 yılında 42
milyon m
3
düzeyine çıkması bekleniyor. Doğal ormanlarımızın odun
hammaddesi üretim kapasitesi ise en çok 15 milyon m
3
/yıl düzeyin-
de. Dolayısıyla, hızla artan odun hammaddesi talebini karşılayabil-
mek için, kısa dönemde odun üretimini artıracak ve sorunlarımızı
hafifletecek bir çözüme ihtiyaç duyuluyor. Bu konuda yapılan tüm
araştırmalar, tek bir doğruyu işaret ediyor: Türkiye’nin şartlarına uy-
gun, hızlı gelişen orman ağacı türleri ile endüstriyel plantasyonlar
tesis etmek.
AĞAÇ TARIMINA YÖNELİK İLKGİRİŞİMLER VE
ENAT’INKURULUŞU
Dünyadaki başarılı uygulamalarına karşın ağaç tarımı, yakın zamana
kadar Türkiye’de ilgi uyandırmamış bir konuydu. Orman Bakanlığı
tarafından bu yönde yapılan çalışmalar da sadece araştırma ve dene-
me düzeyinde kalmıştı.