

58
DOSYA
A
ğaç tarımı ya da endüstriyel orman plantasyonu, doğal
ormanlar üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla, endüst-
rinin ihtiyaç duyduğu odun hammaddesinin insan eliyle
yaratılan ormanlardan karşılanması anlamına geliyor.
ğaç tarımı, dünyada özellikle son 50 yılda yaygınlık kazanmış bir
uygulama.
Yapılan tespitlere göre, dünya ölçeğinde orman azalması ve nüfus ar-
tışı süreçleri 1990 yılında çok kritik bir eşikten geçti. Bu tarihte, dün-
yada doğal ormanlarla kaplı toplam alan 3,6 milyar hektarın altına
inerken, insan nüfusu da 5 milyarın üzerine çıktı. Bu eşik, doğal or-
manların odun hammaddesi üretim kapasitesi ile global odun ham-
maddesi talebinin birbirine eşitlendiği noktayı işaret ediyordu. 1990
yılından bugüne kadar olan süreçte insan nüfusu artarken, doğal or-
manlar azalmaya devam etti. Bu nedenle de, artan talebin sadece do-
ğal ormanlardan sağlanacak odun hammaddesi ile karşılanması artık
mümkün olmaktan çıktı.
Rakamlar bize, mevcut tüketim şeklinin aynen devam ettiği takdir-
de, doğal ormanların tüm dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşı-
ya geleceğini gösteriyor. Bu nedenle, odun hammaddesinin doğal or-
manlar yerine, endüstriyel plantasyonlardan karşılanması düşüncesi
gün geçtikçe daha fazla kabul görüyor. Birçok ülkede hükümetlerin
ağaç tarımını teşvik etmesi, büyük yatırımların bu alana yönelmesini
sağladı. Klon-genetik mühendisliği ve yeni yetiştirme yöntemlerinin
ağaç tarımını daha verimli hale getirmesi de konunun ticari cazibesi-
ni artırdı. Günümüzde, dünyadaki ormanların yüzde 5’ini oluşturan
ağaç tarımı, odun hammadde ihtiyacının yaklaşık yüzde 35’ini karşı-
lıyor. Özellikle Şili ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde ağaç tarımı ciddi
büyüklüklere ulaştı. Kereste ihracatının yılda 2 milyar dolara ulaştığı
Şili’deki endüstriyel ağaç plantasyonları, doğal ormanlar üzerindeki
baskıyı neredeyse tamamen ortadan kaldırdı.
ÇEVRE DOSTU BİR UYGULAMA
Giderek artan karbon salınımı ve yarattığı iklim değişikliğiyle müca-
dele açısından, yeşil örtünün genişletilmesi ve korunması birincil de-
recede önem taşıyor. Bu gerçeğe karşın dünyamızda her yıl Portekiz
büyüklüğünde bir orman alanı kaybediliyor. Artan odun hammadde-
si ihtiyacını plastik, alüminyum, çelik gibi malzemelerle karşılamaya
çalışmak ise soruna bir çözüm getirmiyor. Çünkü, bu malzemeleri
üretebilmek için oduna göre 6 ila 120 kat daha fazla enerji harcamak
gerekiyor. Bu da, dünyamızın başına dert olan karbon emisyonunun
daha da artması demek.
Odun hammaddesine olan ihtiyaç kaçak kesimlere yol açtığından, bi-
yolojik zenginlik kaynağı olan doğal ormanlar üzerindeki baskıyı ar-
tırıyor. Bu sürecin en etkili çaresi, hızlı yetişen türlerle yapılan ağaç
tarımını yaygınlaştırmak. Ağaç tarımı yatırımcılara uzun vadede ka-
zanç sağlarken, aynı zamanda çevreye de hizmet etme fırsatı veriyor.
Çevre bilinci yüksek ülkelerdeki tüketicilerin ormanlara karşı hassa-
siyetinin artması da ağaç tarımını teşvik ediyor.
Gerçekten de doğal ormanlara yönelik tahribatın durdurulması, çev-
re örgütleri tarafından birçok ülkede kitlesel kampanyalara konu edi-
liyor. Örneğin tüketiciler, üzerinde “doğal ormandan kesilmemiştir”