30 / 52
30
G
ünlerden 22 Mayıs, Cuma. Oğlumuzu Fransa’da bir turnuvaya
gitmek üzere BJK’nın kulüp binasında uğurladıktan sonra,
çok da zorlanmadan İstanbul’u geride bırakmayı başardık.
Hesapta olmayan bu dört günlük kısa tatile çok da hazırlık yap(a)ma-
dan, fakat ruhen çoktandır hazır bir şekilde yola çıktık.
Tekirdağ’a yaklaşırken, ufak bir kasabada kahvaltı için durduk. Denizi
yemyeşil ağaçların arasından görebildiğimiz ufak bir meydanda, mavi
sandalyeli ve çiçekli örtülü bir kahveyi gözümüze kestirdik. Mutfak he-
nüz açılmamıştı, biz de böylece önce taze demlenmiş birer çay ile tati-
limizi resmen başlamış ilan ettik. Ve kaçınılmaz olarak ilk selfie’yi çek-
tik. Daha selfie’lerde güzel çıkan kimseyi görmedim; gıdılar kasılır,
kafalar yamulur, ama ne hikmettir yine de çekip dururuz. Ucu ucuna
yetiştiğimiz Çanakkale feribotundan inince, Trakya’dan Kuzey Ege’ye
ayak basmış olduk.
Hava pırıl pırıl, ama çok da sıcak değil. Gökyüzü masmavi ve yol bo-
yunca her taraf güneş ile yarışan sapsarı katırtırnağı dolu. Doğada gör-
meyi en çok sevdiğim çiçektir katırtırnağı.
NURAL HANIM’IN YEMEKLERİ
Assos’u 4-5 kilometre geçince, Bektaş köyü var. Oradan sahile doğru 3
km inince, Terra Zoe isminde 6 odalı ufak bir otele geliniyor. Esra (Tüz-
giray Kılıç) geçen yıl kalıp anlata anlata bitiremediği için, hiç düşünme-
den gidelim dedik. Zoe, 11. yüzyılda yaşamış ve 1028’den 1050 yılında-
ki ölümüne kadar hüküm sürmüş bir Bizans imparatoriçesi. Oteli 2 yıl
önce ilk sahibinden satın alan Amerikalı bir kadının, Sultanahmet’te
yıllardır işlettiği Empress Zoe adlı otelinin bir nevi Ege şubesi.
Terra Zoe, altı dönüm kadar, yani bakılabilecek büyüklükte ve eğimli
bir arazi üzerinde, dışarıdan hiç gözükmeyecek şekilde tasarlanmış,
yeryüzünde ufak bir cennet parçası. Televizyon yok, havuz yok. Lavan-
ta var, ateşböceği var, huzur var. Bir de otelin emanet edildiği Nural
Hanım var. Aslen sigortacı olan Nural Hanım emekli olunca, bundan
15 sene önce eşiyle birlikte bu bölgeye yerleşmiş. Ancak bunun, öyle
pek çoğumuzun hayal ettiği kadar romantik, hatta hiç de kolay olmadı-
ğını hemen belirtiyor. Burası, kışın tümüyle ıssız, sert rüzgârların esti-
ği bir yer. Su ve elektrik ise her daim sorun. Nural Hanım, yemek
Katırtırnağı
ve söğüş domates
GEZİ
KUZEY EGE’DEN GEZİ NOTLARI
Dori Kiss Kalafat