Previous Page  29 / 40 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 29 / 40 Next Page
Page Background

29

g

GALİP AVŞAROĞLU (ŞOFÖR)

“Karda hiç araba kullanmamıştık”

1986 yılında Irak-Türkiye Yumurtalık Boru Hattı projesiyle

Tekfen’e katılan Galip Avşaroğlu, bugüne kadar yurtdışında

Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar’da bulunmuş. Buralarda de-

ğişik görevler üstlenen Avşaroğlu, şimdi BTC projesinde ulaş-

tırma görevlisi olarak her işe koştuğunu söylüyor:

BTC projesinde Adana’dan Kars, Ardahan’a kadar işlerimiz

oluyor. Oralara gittiğimiz zaman da arkadaşlarımızın konak-

layacağı ve yemek yiyebileceği yerlerin araştırılması işine dahi

koşuyorum. Çünkü ben farklı işler yapmaktan keyif alıyorum.

Tekfen bizim artık her şeyimiz oldu.

BTC projesine geçtiğimizde aldığımız eğitimlerin bize çok

şey kattığına inanıyorum. Gece sürüşü, kayma eğitimi, off-

road eğitimi, çamura nasıl girilir çıkılır eğitimleri… BP ile ça-

lışmak bir ayrıcalık. Misal biz, Çukurova çocuğuyuz, karda hiç

araba kullanmamıştık. Şimdi ise, kış şartlarında, her yerde çok

rahat araba kullanabiliyoruz. Ben de, arkadaşlarım da tered-

düt etmeden her koşulda yola çıkabiliyoruz.

Namazlarımın arkasından, hep bu şirketi kuranlara, bu se-

viyeye getirenlere, mevcut çalışanlara, herkese dua ediyorum.

Çünkü çocuklarımız buranın ekmeğiyle yetişti. Ben başka bir

şirkette bir saat bile çalışmış değilim. Tekfen’den başkasına hiç

ihtiyacım olmadı. O nedenle Tekfen artık bizim her şeyimiz.

Sıcak çarpması

Yaz günü. Hava çok sıcak. 65-70 derecelerde. Kuveyt’te 8

tane büyük tank yapıyoruz. İnsanlar o sıcakta, patır patır dö-

külüyor sanki. Ben genelde araçla sahada olduğum için kendi-

ni rahatsız hisseden arkadaşlarımızı alıp revire götürüyorum.

Projeyi tamamladık, döndük. Çocuklarımla birlikte Adana’ya

gideceğim, bir benzinliğe girdim. Genç bir çocuk, “Abi, nasıl-

sın?” dedi. “İyiyim gülüm. Sen nasılsın?” dedim. “İyiyim, ama

sen beni tanımadın herhalde,” dedi. “Ağabey, Kuveyt’te çalışır-

ken beni revire sen yetiştirdiydin!” dedi. Bana sarıldı, öptü. Çok

duygulandık ikimiz de o anda.

g

MAHMUT SERÇE (DOKÜMANTASYON SORUMLUSU)

“Dokümanlar tamamlanmadan sahada iş başlamıyor”

BTC Boru Hattı projesinde yaklaşık 6 yıldır Dokümantasyon

Sorumlusu olarak çalışan Mahmut Serçe, iş hayatına Tekfen’de

başlamış. Önce Kalite Kontrol Denetçisi olarak görev yapan Ser-

çe, daha sonra Dokümantasyon Bölümü’ne geçmiş:

İlk altı ay, şantiyelerimizde kalite kontrol denetçisi olarak ça-

lıştım. Kalite kontrol evrakları nelerdir, nasıl doldurulur, bunla-

rı öğrendim. Daha sonra, dokümantasyondaki arkadaşımız çok

yoğun olduğu için, şeflerimiz beni onun yanına verdiler. Fakat o

arkadaşımızın başka bir bölüme geçmesiyle sadece ben kaldım.

Proje, prosedür, spekt ve kalite kontrolle ilgili dokümanların

hepsini önce BTC’ye sunuyoruz. BTC’nin onayını aldıktan sonra

sahadaki arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Bu projede doküman-

tasyona çok önem veriliyor. Çünkü sahada bir iş yapılacaksa,

onunla ilgili tüm tanımların sahada hazır olması lazım. Bu ha-

zırlanıp idareye sunulmadığı takdirde, işe başlanmasına asla

izin verilmiyor. Bununla ilgili özel bir eğitim almadık aslında,

işin içinde öğrendiğimiz bir şey. Daha sonra tabii kendi tecrübe-

lerimizle üzerine kattığımız şeyler de oldu.

Tek başına, gece gündüz

Dokümantasyonun en zor kısmı, proje bitimidir. Proje boyun-

ca kullanılan tüm dokümantasyonun, bütün sahalardan gelip

tekrar kontrol edilmesi, ayrı ayrı dosyalanması ve kopyalarının

alınması gerekiyor. Bu dosyalar daha sonra BTC’ye iletiliyor ki

bu epey bir zaman alıyor. Aslında zor olmasına rağmen zevk ala-

rak yaptığımız bir iş. Bugüne kadar en çok, daha işe yeni başla-

dığımda, bitirmiş olduğumuz bir projenin kapanışını yaparken

zorlandım. Diğer arkadaşlar başka işlere koşturmak zorunda

kalınca, ben yeni olduğum halde tek başıma kaldım. Bütün bun-

ların içinden çıkmak hakikaten zor geldi. Gece gündüz çalışarak

işi bitirebildim sonunda. Ama 15-20 gün sürdü bu tempo.

“Tamam, uyandım ben!”

Yine işe ilk başladığım dönemde, sahaya erken saatlerde çık-

mam gerekiyordu. Kış aylarıydı. Şoför arkadaş beni götürecekti.

BTC’nin prosedürleri çok katı olduğu için şoför arkadaşlarımızın

da uyması gereken bazı kurallar var. Ben geçtim arabaya, otur-

dum. Şoför arabanın başına gelince kendi etrafında 360 derece

şöyle bir döndü. Acaba ne yapıyor derken bir daha yaptı aynısı-

nı. Merakımdan sordum, “Neden kendi etrafında dönüyorsun?”

diye. Meğerse, arabayı kontrol için etrafında dönme kuralına ek

olarak, “Tamam, uyandım ben!” anlamında, bir de kendi etrafın-

da dönmek gibi esprili bir prensip edinmiş kendine.