

33
g
“Eski haritalar, tarihin tek bir sayfa üze-
rine yansımasıdır.” Bunu söyleyen kişi,
Türkiye’nin belki de en geniş harita koleksi-
yonunun sahibi olan Tekfen Holding Yöne-
tim Kurulu üyesi ve CEO’su Erhan Öner.
Öner’in eski haritalara ilgisi 25 yıl önce baş-
lamış. İlk haritasını, çalışma odasına dekora-
tif bir unsur katmak için almış. Fakat İngiliz
kartograf John Tallis’in Anadolu haritası ona
yeni ilhamlar vermiş. Peşinden bir-iki harita
daha derken, kendini tutkulu bir uğraşın
içinde buluvermiş. “O günlerde kafamda bir
koleksiyona sahip olma düşüncesi yoktu. Sa-
dece beğendiğim, hoşuma giden haritaları
alıyordum” diyen Öner, birkaç yıl içinde hari-
ta sayısını 100’e çıkarmış.
Erhan Öner’in koleksiyonunda bugün 2 bin
civarında harita var. Bunların hepsi de Ana-
dolu ve yakın çevresini konu alan haritalar.
Öner, artık yeni harita bulmakta zorlandığı-
nı ve koleksiyonun sınırlarına ulaştığını be-
lirtiyor. Öner’in bu merakını, haritaların
geçmişe tanıklığını destekleyen kitaplar ta-
mamlıyor. Öner’in kitap koleksiyonu da ha-
tırı sayılır büyüklükte. Kütüphanesinde bu-
lunan 10 bin civarında kitabın yaklaşık 2 bin
tanesini antika değerine sahip nadir kitaplar
oluşturuyor. Öner, hem haritaların hem de
kitapların, onu tarihin derinliklerine götü-
rüp dinlendirdiğini söylüyor.
TARİHİN CANLI TANIKLARI
Erhan Öner’in koleksiyonundaki her harita tarihe ışık tutuyor.
Braun-Hogenberg’in İstanbul’un en eski haritalarından birini de
içeren
Civitates Orbis Terrarum
(1572) adlı atlası, Öner’in
koleksiyonunun nadide parçalarından biri (altta).
Koleksiyonunuzdaki haritaların belirli
bir ortak özelliği var mı?
Hepsinin ortak yanı Türkiye coğrafyasına ait
olmaları. Bence koleksiyonerliğe başlayacak
her kişi mutlaka kendine bir sınır çizmeli.
Aksi halde bu merak, zaman ve maliyet olarak
baş edilemez bir hale gelebilir. Ben, harita ko-
leksiyonum için konu itibariyle ilk baştan beri
Türkiye’yi seçtim. Bunlar 1500’lü yıllara ka-
dar giden haritalar. Başlangıçta sadece 18.
yüzyıldan önceki döneme ait haritaları alıyor-
dum. Fakat koleksiyonum genişleyip seçe-
nekler azalmaya başlayınca daha yakın dö-
nemleri de almaya başladım. Şimdi 19.
yüzyıla, hatta 20. yüzyılın başlarına ait hari-
talar var koleksiyonumda.
Belirli bir tarz tercihiniz var mı?
Hayır yok. Farklı ülkelerden haritacıların
çizdiği, renkli ya da renksiz, küçük büyük,
farklı tekniklerle hazırlanmış her türlü hari-
ta ilgi alanıma giriyor. Ama İstanbul ve İz-
mir haritalarının bende özel bir yeri var. Bil-
hassa eski İstanbul haritaları çok detaylı ve
dekoratiftir. Bunları adeta tablo gibi seyre-
debilirsiniz. Bazen başka yerlere, başka ül-
kelere ait nefis haritalar çıkıyor karşıma.
Fakat ben sınırlarımı belirlediğim için ne
kadar güzel, ne kadar eski, ne kadar kelepir
olursa olsun, Türkiye dışında bir coğrafya-
nın haritasını almam.