12 / 44
12
DOSYA
g
MEHMET EMİN BİLGİN (FABRİKA MÜDÜRÜ)
Uygulayarak öğrendim
1985 senesinde planlama mühendisi olarak girdiği Tekfen’de
27 yıl boyunca farklı pozisyonlarda çalışan Mehmet Emin Bilgin,
“Ben yaptığım işleri uygulayarak öğrendim,” diyor:
Tekfen’de çalışmaya, Ağustos 1985’te fabrikada planlama
mühendisi olarak başladım. Elektrodu ilk burada gördüm ben,
hep söylerim. Bir süre imalat şefliğine vekâlet ettim, sonra da
imalat şefliği yaptım. Şantiye tecrübem oldu. Sonra merkezde
Teklif ve Proje Departmanı’nda mühendis olarak çalıştım. Şirke-
te girişimin 6. senesinde fabrikaya müdür vekili olarak geldim.
1991’in Nisan ayından beri buradayım.
Biz Tekfen İmalat ve Mühendislik olarak basınçlı kaplar, saha
tankları, küre imalatı, ısı eşanjörleri, az da olsa ağır çelik konst-
rüksiyon yapıyoruz. Genellikle gaz şirketleri ve rafineriler bizim
ana müşterilerimiz. Son 10-15 yıldır yurtdışında da oldukça bü-
yük işler yapıyoruz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine ciddi
ihracatımız var. Yaklaşık yüzde 50 ihracat yaptığımızı söyleye-
bilirim.
Hızlı büyüdük
Biz, hızlı büyümüş bir firmayız. 2004’ten itibaren daha çok
yatırım yapmaya başladık. 25 bin metrekare olan alanımız bu-
gün 47 bin metrekareye çıktı. İmalat alanımız 7-8 bin metreka-
relerden 13-14 bin metrekarelere çıktı. Şu anda toplam kapalı
alanımız 17.500 metrekare.
Bu senenin önemli projelerinden biri Tüpraş projesi. Herhal-
de yüzde 70’in üzerinde bir işgücünü o projeye ayıracağız. 2012
ve 2013 bu şekilde geçecek. Yönetim olarak en büyük sıkıntımız
kalifiye personel bulmak. Yeni kanun ve tüzüklere göre ağır ve
tehlikeli işlerde çalışacak personelin belli bir eğitime sahip ol-
ması gerekiyor. Türkiye’de ne yazık ki bu konular henüz tam
oturmuş durumda değil. Eğitim verecek bir kurum bulmakta
dahi zorlanıyorsunuz. Montaj eğitimi verecek bir kuruluş bula-
mıyoruz örneğin. Boru montajcılığı var, ancak bizim yaptığımız
iş alanında yok. Biz ekipman monte ediyoruz. Boru montajcılığı
ile bir miktar benzese de aynı şey değil.
“Yanlış yapsan burada olmazdın!”
Tekfen İmalat deyince, Hayri Adanalı’dan bahsetmemek bi-
zim yaşımızdakiler için imkânsızdır. Ben Tekfen’e girdiğim za-
man henüz 25 yaşındaydım. Hayri Bey ile şantiyelerde olsun,
fabrikada olsun birlikte çalışma imkânı buldum. Sert görünen,
ama işi doğru yapmak için ne gerektiğini çok iyi bilen bir in-
sandı.
Yeni fabrika müdürü olduğum zamanlarda Hayri Bey sık sık
gelirdi fabrikaya. Bana bir sürü şey söylerdi fabrikayı gezerken.
Ben de, “Tabii efendim, peki efendim...” derdim. Bir gün yukarıya
benim odama çıktık. Hayri Bey bana dedi ki “Sen çok ilginç bir
çocuksun Mehmetciğim. Ne desem tamam diyorsun, ama yine
kendi bildiğini yapıyorsun.” Ben de onun üzerine, “Hayri Bey,
yanlış bir şey yaptığımı gördünüz mü?” dedim. O da bana, “Yan-
lış yapsan burada olmazdın zaten!” dedi.
Ben gözümü neredeyse Tekfen’de açtım diyebilirim. İnşaatı,
çeliği hep uygulayarak öğrendim. Bir de zaman içinde, Tekfen’in
Türkiye şartlarında bulunabilecek en kurumsallaşmış, en pro-
fesyonel şirketlerden biri olduğunu anladım. Çalışan hakkını alır
Tekfen’de, ben bunu gördüm.