

OYUNUNKURALLARI DEĞIŞIYOR
Sosyal medya gün geçtikçe büyüyen, mahremiyetimizi azaltan, alış-
kanlıklarımızı değiştiren ve geleceği pek de hesaplamaya izin verme-
yen kocaman renkli bir dünya olarak hepimizi içine aldı. Kendi dilini,
mizahını ve kahramanlarını, dolayısıyla anti-kahramanlarını da yara-
tan bir dünya bu. İroninin nerede başlayıp ciddiyete nerede bağlandı-
ğını takip edebilmek için durmaksızın gri hücrelerimizi çalıştırmamız
gereken bir dünya.
Sosyal medya dediğimizde herkes farklı bir şey anlıyor dedik. Ben sos-
yal medyayı daha çok gündemi takip etmek için kullanıyorum. Eskiden
herkes kendi ideolojisi veya ilgi alanına göre belli bir gazeteyi okurdu
mesela... Babam
Milliyet
gazetesini takip ederken büyükbabam her
gün
Hürriyet
alırdı; dayım
Fotomaç
, ben ise
Radikal
okurdum. Hangi
gazeteyi okursak okuyalım, haberin veriliş biçimi fazla yerel ve genel-
likle de dayatmacı olurdu, ama alternatifini görmediğimiz için bundan
herhangi bir rahatsızlık duymazdık.
Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle beraber, akıllı telefonu olan
herkes haberci oldu. Özellikle toplumsal olaylarda büyük kitlelerin
Twitter, Facebook gibi sosyal medya araçlarında örgütlenmeye başla-
ması, tüm dünyada oyunun kurallarını değiştirdi. Artık bilgiyi kontrol
etmenin ve yayılmasını engellemenin mümkün olmadığı bir çağdayız.
Tüm dünyada politikacılar bu gelişmeleri biraz geriden takip ediyor, bu
da normal aslında. Sosyal medyanın içine doğan bir “Y Kuşağı” var...
Bu kuşak hem kendi kurallarını koydu, hem de yeni bir jargon geliştir-
di. Bu yüzden, önceki nesillere ait olan yasa koyucuların bu gelişmeleri
anlaması biraz zaman alacak.
MATEMATIKPROBLEMI ÇÖZENBELEDIYE
Sosyal medya aynı zamanda çeşitli açılardan fırsat eşitliği sağlayan bir
şey. Aracıları ortadan kaldırıp hedefinizle doğrudan iletişim kurmanı-
zı sağlıyor. Bu, bireylere duygularını, düşüncelerini, tepkilerini dolaylı
yollardan değil de doğrudan ifade etme olanağı sağlarken, kurumlar
için de hedef kitleleriyle aralarındaki aracıları kaldırmak gibi 20-30 yıl
önce hayal etmesi güç bir fırsat yaratıyor. Bu dünyada insanlar kadar
kurumların da kişilikleri ve tavırları var. Sosyal medya, onların bu kişi-
liklerini en yalın haliyle yansıtabilecekleri ve bire bir iletişim kurabile-
cekleri bir mecra.
Sanırım bunun en güzel ve en güncel örneği Kadıköy Belediyesi’nin
Twitter hesabı. Şişli’de yaşayan bir vatandaş neden Kadıköy
Belediyesi’nin Twitter hesabını takip ediyor? Çünkü çok sempatik! Be-
lediye gibi habire yol kazıp insanların hayatını zorlaştıran bir kurum
nasıl sempatik olur peki? Kurumsal iletişimdeki başarısını sosyal med-
yada görünür kılarsa, olmaması için bir sebep yok. Belediye, bildiğimiz
gibi yol kazan, kaldırım tamir eden, park, vs. yapan bir kurum. Sosyal
medya üzerinden vereceği mesajların da en fazla, “çevreyi temiz tutun”,
“emlak verginizin son ödeme tarihini geçirmeyin”, vs... gibi olması bek-
lenir değil mi! Kadıköy Belediyesi ise mesajlarıyla sosyal medyada ezber
bozdu. İlk aklıma gelen örnek, matematik problemini çözemeyen bir
öğrencinin Kadıköy Belediyesi’ne Tweet atarak sorunun nasıl çözülece-
ğini sorması ve belediyenin çözümü değil, çözüme gidiş yolunu öğrenci-
ye anlatmasıydı. Böylece gençlerin Kadıköy Belediyesi ile flörtöz, ama
seviyeli ilişkisi başladı. Kadıköy Belediyesi, sosyal medya aracılığıyla
yarattığı algıda aslında bize şu mesajı veriyordu:
“Benim esas işim belediyecilik olabilir, ama özünde insan var. Sizi yı-
ğınlar olarak görmüyorum, benim için her biriniz değerlisiniz. Elim-
den gelen her durumda size destek olmak için ne gerekirse yapmaya
hazırım. Kendimi hiyerarşik olarak sizden daha yukarıda konumlan-
15