

37
g
Havası mı, suyu mu, toprağı mı belli değil ama, Toscana’da insanı
etkileyen birşeylerin olduğu kesin. İnsanoğlunun 3 bin yıldan fazla-
dır yaşam sürdüğü bu topraklara, MÖ 1350’lerde ilk önce Etrüskler
yerleşmiş. O zamanlar bölgeye “Etruria” denirmiş. Nitekim, Toscana
ismi de, Etrüsk halkının kendi dilindeki isimleri olan “Tusci” kelime-
sinden gelirmiş.
Etrüskler, Arno ile Tiber nehirlerinin arasındaki bölgede geniş bir
ulaşım ağı oluşturup, verimli toprakları işleyerek zengin bir tarım
toplumu kurmakla kalmadılar, sanata büyük önem atfederek, yakla-
şık 1800 yıl sonra Rönesans’a beşiklik edecek Toscana’ya yaratıcılığın
tohumunu da asırlar öncesinden ektiler.
MÖ 7-6. yüzyıllarda altın çağlarını yaşayan Etrüskler, zamanla Kar-
tacalıların ve Keltlerin saldırılarına maruz kalıp önemli toprak kaybı-
na uğradılar ve 1. yüzyılda büyük güç kazanmış olan Roma
İmparatorluğu’na yenik düştüler. Ancak, bu zengin topraklara Roma
da sahip çıktı. Romalılar, Toscana’nın en önemli merkezleri olacak
olan Lucca, Pisa, Siena ile Firenze şehirlerini kurdular. Roma sayesin-
de hâkim olan barış ortamında bölge yeni teknolojilerle tanıştı ve
daha da gelişti. Ortaçağ döneminde, talih yine Toscana’nın yüzüne
güldü. Fransa ile Roma arasında mekik dokuyan hacıların yolu bura-
dan geçiyordu. Toscana onları yedirdi, içirdi, yatırdı ve bu sayede kili-
seleri, şehirleri, tüccarları ve zanaatkârları daha da zenginleşti.
Rönesans, 14. yüzyılda, tam da bu şehir devletlerinde, özellikle de
Floransa ve Siena’da doğarak buradan İtalya’nın diğer bölgelerine,
sonrasında ise Avrupa’ya yayıldı. İtalyan Rönesansı en çok edebiyat,
güzel sanatlar ve mimaride kendini gösterdi.
Bugünkü İtalyan dilini büyük ölçüde şekillendiren Dante Alighieri,
Petrarcha ile Bocaccio gibi şairlerin; Michelangelo ve Leonardo da
Vinci gibi gelmiş geçmiş en büyük dahilerin; Lorenzo Medici’nin hi-
mayesi altında nice eser veren Botticelli gibi ressamların; Floransa
Katedrali ve Pitti Sarayı’nın yanı sıra Brunelleschi gibi şehirleri gör-
kemli katedraller ve sayısız meydan çeşmeleriyle bezeyen mimarların
ve her an canlanacakmış gibi duran muhteşem heykelleri şekillendi-
ren Ghiberti ve Donatello gibi heykeltraşların doğup büyüdüğü, oku-
duğu ve ürettiği topraktır Toscana.
Hazır toprak demişken; yeşil tepelerin, vadilerin, yol boyunca ya da
evleri çevreleyen ince selvi ağaçlarının sıralandığı, günün her saatin-
de huzur dolu bir manzaranın gözleri okşadığı bir bölgedir burası.
Sanatı ne kadar rafine ise, hayat da bir o kadar sadedir Toscana’da.
Taze sebze, meyve, zengin şarap ve peynir çeşitleri, sonbaharın ikra-
mı trüf mantarı ve lezzetli sığır etinin ağırlıklı olduğu Toscana mut-
fağı ile, insan gerçekten de güzel yemeğin zevkine varır. Günün her
saatinde, derme çatma kahvehanesinden şık pastanelerine, köy lo-
kantalarından meşhur meydan restoranlarına kadar içebileceğiniz en
muhteşem kahve buradadır. Kokusu ve köpüğüyle her daim kıvamın-
da, üstelik de sudan ucuza.
Bir gün yolunuz Toscana’ya düşerse, duyularınızın her dakikasında
bayram edeceği kesin.
Duyuları harekete geçiren topraklar
Toscana