

13
g
Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün arkadaşlığı İkinci
Ordu’da başlamıştır. Mustafa Kemal, Çanakkale Muharebeleri’nden
sonra İkinci Ordu’nun Komutanlığına atanmış; Albay İsmet onun
emrinde önce İkinci Ordu Kurmay Başkanı, daha sonra da Kolordu
Komutanı olarak çalışmıştır. Atatürk ve İnönü’nün birlikte çalışmala-
rı, birbirlerinin karakterlerini ve düşünce yapılarını tanımaları açı-
sından önemlidir. Bu arkadaşlığın Milli Mücadele ve yeni devletin
kuruluşu aşamalarında önemli etkileri olmuştur. İsmet İnönü’nün
Anadolu’ya geçişinde ve Ankara’ya ayak bastığı günlerde hemen kabi-
neye alınışında ve Erkânı Harbiye’nin Umumiye Reisliğine atanışın-
da, Mustafa Kemal’le olan cephe arkadaşlığının büyük etkileri vardır.
İsmet İnönü, I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi’nde Kolordu
Komutanı olarak Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte çalıştı. 2. Ordu
Komutan Vekili Mustafa Kemal’in önerisiyle, 12 Ocak 1917’de 4. Ko-
lordu Komutanlığına atandı. Bir süre sonra İstanbul’a geri çağrıldı ve
Halep’te 7. Ordu’nun oluşturulmasında görev aldı. 1 Mayıs 1917’de
Filistin Cephesi’nde 20. Kolordu Komutanlığına, 20 Haziran’da 3. Ko-
lordu Komutanlığına atanan İnönü, bu sırada 7. Ordu’nun Komutan-
lığını üstlenen Mustafa Kemal ile yine yakın ilişkiler içinde oldu.
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından az önce Sina ve Filistin
Cephesindeki Yıldırım Orduları Grubu’nun İngilizler karşısında uğra-
dığı Nablus Bozgunu sırasında yaralanarak İstanbul’a dönen İnönü,
24 Ekim 1918’de Harbiye Nezareti’nde Müsteşarlık görevine atandı.
Daha sonra, 29 Aralık 1919’da Paris Barış Konferansı’na hazırlık için
kurulan komisyonda Askeri Müşavir oldu. 4 Ağustos 1919’da yalnız-
ca sekiz gün için Askeri Şûra Muamelat-ı Umumiye Müdürlüğü’ne,
bir ara da jandarma ve polis örgütünün iyileştirilmesi için kurulan
komisyona üye atandı. Bunlar genellikle birkaç günlük görevlerdi.
Albay İsmet, ilk kez 8 Ocak 1920’de Mustafa Kemal’in davetiyle
Ankara’ya gitti ve kısa bir süre Mustafa Kemal ile birlikte çalıştı. Fa-
kat, yeni kurulan Ali Rıza Paşa hükümetinde Harbiye Nazırı olan Fev-
zi Paşa’nın (Çakmak) çağrısı üzerine şubat sonlarında İstanbul’a dön-
dü. 16 Mart 1920 günü İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgal
edilmesiyle birlikte artık Albay İsmet’in İstanbul’da yapacağı bir iş
kalmadığına karar veren Mustafa Kemal, onu Ankara’ya çağırdı. Al-
bay İsmet, İstanbul’la bütün resmi bağlarını kopartarak 9 Nisan
1920’de ikinci defa Ankara’ya gitti. Artık Bağımsızlık Savaşı’nın so-
nuna kadar Mustafa Kemal Paşa ile birlikte görev yapacaktı. Büyük
Millet Meclisi’ne Edirne Milletvekili olarak katıldı; aynı zamanda ilk
hükümetin Genelkurmay Başkanı oldu.
Mustafa Kemal Paşa tarafından 10 Kasım 1920’de milletvekilliği ve
vekillik görevi saklı kalmak üzere Garp Cephesi (Batı Cephesi) Kuzey
Kesimi Komutanlığına atanan Albay İsmet, Çerkez Ethem ayaklan-
masının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak
1921’de Birinci İnönü Muharebesi’nde Yunan ilerlemesini durdurun-
ca Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Kumandanı Albay İsmet’i, Bü-
yük Millet Meclisi adına telgrafla kutladı ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi onu Mirliva (Tuğgeneral) rütbesine yükseltti. Mart 1921’de
İkinci İnönü Muharebesi’nden sonra Milli Müdafaa Vekili olan Fevzi
Paşa, TBMM kararıyla Birinci Ferik (Orgeneral) rütbesine terfi etti.
İsmet Paşa, 4 Mayıs 1921’de Garp Cephesi (Batı Cephesi) Komutanlı-
ğına getirildi; ancak 17 Temmuz 1921’de Kütahya-Eskişehir Muhare-
belerinde alınan mağlubiyet üzerine Genelkurmay Başkanlığı görevi-
ne 3 Ağustos 1921’de, aynı zamanda Başvekil (Başbakan) ve Milli
Savunma Bakanı olan Fevzi Paşa getirildi. İsmet İnönü daha sonra,
Sakarya Meydan Muharebesi sırasında TBMM tarafından Başkomu-
tanlığa getirilen Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde Tümgeneral rütbe-
siyle görev yaptı ve Büyük Taarruz’dan sonra başkomutan tarafından
ateşkes görüşmelerinde bulunmak üzere Mudanya’ya gönderildi.
Mustafa Kemal’in yaptığı bu tercih, İsmet Paşa için Türk siyasi tari-
hinde bir “siyasi şahsiyet” olarak belirişinin başlangıcı oldu. İsmet
Paşa’nın Mudanya’da kazandığı başarının sonucunda Mustafa Ke-
mal, kendisini Lozan’da toplanacak barış görüşmelerine gidecek dele-
gasyonunun başına getirdi. İsmet Paşa’nın “Murahhaslar Heyeti Rei-
si” olması için daha önce Hariciye Vekilliği’ne getirilmesi uygun
görüldüğünden, Yusuf Kemal (Tengirşenk) yerine 26 Ekim 1922’de
Hariciye Vekilliğine atandı. Böylece İsmet Paşa, ordudaki görevinden
ayrılarak genç yaşta, yeni kurulmakta olan Türk devletinin en önem-
li şahsiyetlerinden biri konumuna geldi.