

17
Program nasıl doğdu, bize anlatabilir misiniz?
2002-2005 yılları arasında Dünya Sağlık Örgütü işbirliği ile yü-
rüttüğümüz Sıtma Hastalığının Kontrolü projesi kapsamında
mevsimlik tarım işçilerini tanıdık, daha sonra 2006-2007’de
Birleşmiş Milletler ve Sabancı Vakfı ortak programına “Mev-
simlik Tarım İşçisi Kadınların Gezici Sağlık Hizmetleri Yoluyla
Hizmete Erişimlerini Sağlama” projesini aldık. Bu arada halk
sağlığı araştırmalarımızda mevsimlik tarım işçilerinin sağlığı-
na yönelik konulara öncelik verdik. Yürütülen araştırmalar ve
projeler, aslında sorunun büyüklüğünü ve ilgili tüm taraflarla
daha yoğun çalışılarak bir ülke programı hazırlanması gerek-
tiğini gösterdi. Bunun üzerine, son derece olumlu bir işbirliği
ile mevsimlik tarım işçileri konusu 2010-2011 yıllarında Bir-
leşmiş Milletler ülke programına alındı. 2011 Kasım ayında da
“Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sağlığının Geliştirilmesi Progra-
mı”, Şanlıurfa ve Adıyaman Valiliklerinin işbirliği ve Birleşmiş
Milletler Nüfus Fonu’nun desteğiyle resmi olarak hayata geçi-
rildi.
Dünyada tarımda çalışanların yaklaşık yarısını mevsimlik tarım
işçileri oluşturuyor. Türkiye’de de benzer bir durum söz konu-
su. Baktığımızda aslında tarım, işgücü anlamında dünyada ol-
duğu gibi Türkiye’de de ikinci sırada. Dolayısıyla geniş bir istih-
dam alanı. Ancak tarım işçileri açık alanlarda ve her türlü riske
maruz kalarak çalışmak durumundalar. Üstelik ailenin tüm bi-
reyleri birlikte çalışıyor ve birçoğu maalesef sağlık hizmetlerine
erişemiyor. Çünkü yılın ortalama 6-7 ayını, Türkiye’nin yakla-
şık 48 ilinde gezici işçi şeklinde geçiriyorlar. Tarımda çalışanlar,
genellikle eğitim düzeyi düşük gruplar. Örneğin, Şanlıurfa ve
Adıyaman il merkezinde ikamet eden ve mevsimlik işçi olarak
çalışan 15-49 yaşları arasındaki kadınların yaklaşık yüzde 70’i,
aynı yaşlardaki erkeklerin de yüzde 45’i ilkokula hiç gitmemiş
ya da bitirememiş.
Tarım işçilerinin karşı karşıya olduğu başlıca sağlık sorun-
ları neler?
Tarımda hastalık ve erken ölümler daha fazla. Çünkü çevresel
riskler çok fazla. Atıklar açıkta birikiyor, gıda maddelerini sak-
lama ve hazırlama koşulları yetersiz, gıdalar hastalık taşıyıcı
birtakım küçük sinek, böcek ve toza maruz kalıyor. Beslenme
şekli, hastalıklar açısından çok önemli. Tarlada yaşayan insan-
lar çoğu zaman yeterli ve gerekli gıdaya erişemiyorlar. Ayrıca
bedenin yaşaması için suya ihtiyaç var. Oysa her üç mevsim-
lik tarım işçisinden sadece biri temiz içme-kullanma suyuna
ulaşabiliyor. Leğenden önce bir horoz su içiyor, arkasından da
çocuklar. Çünkü yaşam şartları bu. Bunlar bizim çalışmaları-
mız sırasında tanık olduğumuz durumlar. Ortam ısısı da sağlık
için çok önemli bir faktör. Güneşte çalışırken bol suya erişebi-
liyorlar mı? Çalıştıkları alanda gölgelikleri var mı? Kıyafetleri
sıcağa uygun mu? Tarımsal alanlarda hayvanlar da dolaşıyor.
Acaba veteriner kontrolü var mı, yok mu? Eğer kırsaldan söz
ediyorsak tarlalara işçiler nasıl gidip geliyor? İşçilerin güvenli
taşınmaması, eski traktörlerin kullanılması, elektrik tellerinin
ortada olması, tüm bunlar güvenlik açısından göz önünde bu-
lundurulması gereken faktörler. Tabii, tarımda kullanılan ilaç-
lar da hastalıklara neden olabiliyor. Acaba bu ilaçlar doğru mu
seçiliyor, doğru mu uygulanıyor? Mevsimlik işçiler tarla kenar-
larında yaşadıkları için solunum, sindirim, göz ve deri yoluyla
bunları alıyorlar ve kansere kadar uzanan çok ciddi hastalıklara
yakalanıyorlar.
Tarımda çalışanların hepsi aynı ölüm ve hastalık riskine mi
maruz? Yoksa belirli grupların daha büyük risk altında ol-
duğunu söyleyebilir miyiz?
Özellikle çocuklar, üreme çağındaki kadınlar ve yaşlılar çok
önemli bir risk grubu. Bu, Harran Üniversitesi’nin yaptığı çalış-
malarla ortaya konmuş, aynı zamanda dünyadaki benzer çalış-
malarla da desteklenen bir bilgi. Hele bir de bu gruplar mevsim-
lik gezici/göçebe işçi ise sorunlar daha da büyüyor. Mevsimlik
tarım işçilerinin sağlık hizmetlerine gerektiği şekilde ulaşama-
masının iki temel nedeni var. Birincisi, kent merkezine uzakta
bulunmaları. İkincisi ise çalışma koşullarının zorluğu. Çünkü
onlar gündelikle çalışıyor. O gün doktora gitmişse parasını ala-
mıyor. Aslında bu konuda yönetmelik var ve ücreti ödenmek
zorunda. Ama o zaman da ulaşım güçlüğü gibi başka nedenler
devreye giriyor. Sonuç olarak bu yaşam biçimi, sağlık hizmetine
erişimi engelliyor. Gebelerin durumu daha da kritik. Mevsimlik
tarım işçileri söz konusu olduğunda, her iki gebeden biri ve her
Harran Üniversitesi Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araş-
tırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zeynep Şimşek, Hacettepe Üniversitesi,
Sosyal Hizmetler Yüksekokulu’nda lisans eğitimini tamamladıktan sonra
yine aynı üniversitenin Nüfus Etüdleri Enstitüsü’nde yüksek lisans ve Sos-
yal Hizmetler Anabilim Dalı’nda doktora yaptı. Şimşek, 2005 yılında do-
çent ve 2010 yılında profesör oldu. Bugüne kadar mevsimlik tarım işçileri,
kadın ve kız çocuklarının haklarının korunması, sıtma hastalığı ve kurum
bakımı altındaki çocukların ruh sağlığı gibi alanlarda ulusal ve uluslararası
destekli birçok araştırma projesi yürüten Prof. Dr. Zeynep Şimşek, çok sa-
yıda kitap ve bilimsel makale kaleme aldı.
Program Koordinatörü Prof. Dr. Zeynep Şimşek’le söyleşi
g
PROF. DR. ZEYNEP ŞİMŞEK