Türkiye’de gübre sektörünün en büyük kuruluşu olan Toros Tarım, Türk tarımına ve çiftçisine kesintisiz hizmet verebilmek, tarımsal verimliliği artırarak gıdaya erişimi güvenli hale getirebilmek için sektörel desteklerini sürdürüyor. Çiftçinin hemen her türlü gübre ihtiyacına cevap veren, mineral gübrelerin yanında organik ve organomineral gübrelerle tarımsal sürdürülebilirliğe katkı sağlayan ve hayata geçirdiği projelerle çiftçiyi doğru tarım uygulamaları konusunda bilinçlendirmeyi görev edinen Toros Tarım, geniş bayi ağıyla ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyor. 41 yıldır çiftçinin yanında olan Toros Tarım, çiftçinin gübreye ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla belirli ürün gruplarında yüzde 30’a varan indirim kampanyasını başlattı.

Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral kampanyayla ilgili şu açıklamalarda bulundu; 

“Tüm dünyada ekonomik aktiviteler üzerinde büyük bir etki yaratan Covid-19 salgını, gübre sektöründe de öngörülmesi güç hareketlere neden oldu. Pandemi kaynaklı üretim ve tedarik sorunları çeşitli ürün ve hizmet gruplarında ciddi fiyat artışlarına sebebiyet verdi. Doğalgaz fiyatlarında üç katını aşan artışlar ve enerji arzında yaşanan sıkıntılar, sanayi üretimini olumsuz etkileyerek maliyetlerin yükselmesine yol açtı. Özellikle hammadde olarak doğal gaza ihtiyaç duyan gübre sektörü, enerji krizinden en çok etkilenen sektörler arasında yer aldı. 

Hammadde fiyatlarındaki aşırı yükseliş, 2021 yılında gübre fiyatlarında da önemli artışlara yol açtı. Dünyadaki bazı büyük ülkeler, sektörde yaşanan belirsizlik nedeniyle gübre ihracatına kısıtlamalarına getirdi. Bu durum tüm ticaret dengelerini bozarak küresel gübre fiyatlarını yukarı yönlü harekete geçirdi. Dünyada yaşanan bu gelişmeler, hammadde olarak büyük ölçüde dışa bağımlı olan Türk gübre sektörünü de büyük ölçüde etkiledi. Döviz kurlarındaki oynaklık da gübre sektörünün kırılganlığını artırdı. 2021 yılında gübre fiyatları, özellikle yılın ikinci yarısında hızlı bir artış eğilimine girdi. Bu durum, çiftçilerin gübre alım gücünü de zayıflatarak pazarın daralmasına neden oldu. Sektörümüzün en büyük kuruluşu olarak biz de bu dalganın etkilerini derinden hissettik.”

41 yıldır olduğu gibi çiftçilerimizin her zaman yanındayız

Pandeminin tarım sektörünün önemini çarpıcı bir şekilde ortaya çıkardığını hatırlatan Hakan Göral, gıda güvenliğinin en önemli teminatının tarımsal üretiminin devamlılığı olduğunu belirtti. Bu nedenle Toros tarım olarak her zaman üreticinin yanında olduklarını belirten Göral, başlatılan kampanyayla ilgili olarak şunları söyledi:

“Çiftçimizin zorluklarını gidermek ve tarımsal kalkınmaya destek vermek amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artan fiyatlar nedeniyle tarlaya atılan gübrenin azalması, doğal olarak verimliliğin ve mahsulün azalması anlamına geliyor. Bu da tarım ürünlerindeki fiyat artışını körükleyeceği gibi, gıdaya erişim açısından da olumsuz bir durum yaratacak. Tarımsal faaliyetleri desteklemek, pahalılığın önüne geçmek ve çiftçilerimizin üzerindeki maliyet yükünü biraz olsun hafifletebilmek adına, kendi ürettiğimiz gübre çeşitlerine yönelik olarak,  yurt dışı tedarik fiyatına göre yüzde 30’a varan bir indirim kampanyası başlattık. Bu kampanyanın yanı sıra çiftçilerimizi doğru gübre kullanımı konusunda bilinçlendirmek için eğitim otobüsümüz ve çiftçiye yerinde destek veren teknik ekiplerimizle onların yanında olmayı sürdüreceğiz. Türk tarımını teknolojik yeniliklerle tanıştırmak da önceliklerimiz arasında yer alan bir konu. Toros Çiftçi gibi destek uygulamalarıyla çiftçilerimizin verimini ve refah seviyesini artırmayı hedefliyoruz. 41 yıldır olduğu gibi hem sunduğumuz geniş ürün yelpazemizle hem de projelerimizle çiftçilerimizin yanındayız.”

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından, üye firmaları başarılı ihracatlarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla beşincisi düzenlenen “İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”, T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla online olarak gerçekleştirildi. Törende toplam 28 kategoride ilk 5’e giren 140 firma ödül almaya hak kazandı. Sektörünün lider markası Toros Tarım, 2019 yılında 343.305 tona ulaşan ihracatıyla arka arkaya üçüncü kez kimyasal gübre ihracatı şampiyonu oldu.

Hindistan’dan Meksika’ya 15 ülkeye ihracat

Ödülü değerlendiren Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, üst üste üçüncü kez kimyasal gübre kategorisinde ihracat şampiyonu olmanın kendileri için bir gurur kaynağı olduğunu belirterek, Türkiye’nin döviz ihtiyacına katkıda bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Her zaman önceliklerinin yerli çiftçinin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu belirten Göral, ihracatı da iç pazardaki şartlara göre bir denge unsuru olarak gördüklerini ve böylece kapasite kullanımını en üst düzeye çıkardıklarını belirtti. 

Toros Tarım’ın Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi olarak ülkedeki toplam kurulu üretim kapasitesinin yüzde 38’ine sahip olduğunu hatırlatan Hakan Göral, 2019 yılında ortalama yüzde 89 gibi yüksek bir kapasite kullanımıyla toplam 1.677.730 ton gübre üretimi gerçekleştirdiklerini, böylece üretim miktarında 2018 yılına göre yüzde 4,6 oranında, kapasite kullanımında ise yüzde 3,5 oranında artış sağladıklarını belirtti. Göral, üretimde olduğu gibi satışlarda da rekor bir yılı geride bıraktıklarını vurguladı. 2019 yılında iç pazarda artan satışlara ek olarak ihracatta da olumlu bir yıl geçirdiklerini söyleyen Göral, “2019 yılında 1.750.913 tonu iç piyasa ve 343.305 tonu ihracat olmak üzere, toplam 2.094.218 ton satış gerçekleştirdik. Böylece, bir önceki yıla göre satışlarımızı yüzde 14,14 artırmayı başardık. İç pazarda artan satışlarımıza ek olarak ihracatta da olumlu bir yılı geride bıraktık. 343.305 ton gübre ihracatıyla bir kez daha sektörümüze öncülük etmekten ve Türkiye’ye döviz kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz,” şeklinde konuştu.

“Amacımız kendi markamızla global ayak izimizi büyütmek!”

Toros Tarım’ın 2019 yılında Hindistan’dan Afrika’ya, Romanya’dan Meksika’ya uzanan geniş bir coğrafyada 15 farklı ülkeye ihracat yaptığını ve her geçen yıl coğrafi yayılımını güçlendirmeyi amaçladığını belirten Hakan Göral, “Toros Tarım olarak bölgesel bir oyuncu olmayı ve aşamalı olarak kendi markamızla global ayak izimizi büyütmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla 2019 yılında bazı önemli adımlar attık. Örneğin, önemli bir tarım ülkesi olan Romanya’yı Toros’un ikinci büyük pazarı haline getirmek ve aynı zamanda Avrupa pazarına açılma hedefimize katkı sağlamak amacıyla, dünyanın en büyük gübre üreticisi Nutrien’in Romanya’daki satış ve dağıtım operasyonlarını yürüten Agroport Romania S.A. şirketini bünyemize kattık. Ar-Ge merkezimizin çalışmaları sayesinde ürün gamımızı sürekli olarak yeni ürün ve formülasyonlarla geliştiriyoruz. Organik ve organomineral gübre yatırımlarımız sayesinde bu pazarda da önemli bir marka haline geldik. 2019, ilk organomineral gübre ihracatını gerçekleştirdiğimiz yıl olarak da özel bir yere sahip,” dedi.

Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi ve sektör lideri Toros Tarım, çiftçiye ihtiyaç duyduğu her çeşit gübreyi sunma ilkesi doğrultusunda organik ve organomineral gübre alanlarındaki yatırımlarını genişletiyor. Toros Tarım’ın yılın ilk yarısında yüzde 70 oranında hisselerini devraldığı Gönen Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş., Konya’nın Meram ilçesinde yer alan ve sahip olduğu araziler üzerinde 6 MW kurulu güce sahip elektrik üretim tesisi ile yılda 75 bin ton katı organomineral gübre ve 15 bin ton sıvı organik gübre üretim kapasiteli bir tesis kurulması için gerekli lisans ve izinlere sahip olan Altaca Meram Yeşil Enerji Üretim A.Ş.’yi iki aşamalı olarak devralacak.

İki şirket arasındaki pay alım sözleşmesi; Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral ile Altaca Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alper Önoğlu’nun katılımıyla imzalandı. Sözleşme ile Altaca Meram Yeşil Enerji Üretim A.Ş.’nin ilk aşamada yüzde 10 oranındaki hisseleri Gönen Enerji’ye devredildi. Gerekli idari izinlerin alınması ve koşulların yerine getirilmesinin ardından kalan hisselerin de devir işlemleri tamamlanacak. 

Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi ve sektör lideri Toros Tarım, iş sağlığı ve güvenliği, çevre yönetimi ve enerji verimliliği konularında dünyada kabul görmüş iyi uygulama örneklerinden feyz alarak attığı adımlar ve Uluslararası Gübre Sanayi Birliği’nin sektördeki firmalar arası kıyaslama yapmak ve paylaşımı tetikleyerek sürekli iyileştirmeyi sağlamak için oluşturduğu “Benchmark ve Analiz Platformuna” verdiği destek ile IFA (International Fertilizer Industry Association – Uluslararası Gübre Sanayi Birliği)  tarafından “Endüstri İyi Uygulama Elçisi” (Industry Stewardship Champion) seçildi.

Toros Tarım’ın her zaman sektöründe öncü firma olmanın getirdiği sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini belirten Tekfen Holding Tarımsal Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, “İş sağlığı ve güvenliği, çevre, ürün güvenliği ve emniyet uygulamalarımızı gerçekleştirirken hammadde alımından tarlaya kadar tüm değer zincirindeki süreçlerimizi entegre bir bakış açısıyla yönetiyoruz. Tüm aşamalarda verimliliğimizi artırmak, gıda ve ürün güvenliğini sağlamak, süreçlerimizin çevresel etkilerini en aza indirmek, çalışanlarımız için verimli ve güvenli çalışma koşullarını oluşturmak ve uygulamalarımızı uluslararası standartlar seviyesine taşımak en temel önceliklerimiz arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

Bu konulardaki çalışmaların şirketin her kademesinde kesintisiz bir şekilde devam ettiğini söyleyen Göral, “Toros Tarım olarak bölgesel bir güç olma yolculuğumuzda, yıllardır yerleştirdiğimiz kaliteli, güvenli ve güvenilir Türk markası imajımızı uluslararası pazarda da sürdürmeyi amaçlıyoruz,” dedi.

Toros Tarım’ın uluslararası camiada daha önce de sertifika almıştı

Toros Tarım, 2018 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği, Çevre, Ürün Güvenliği ve Emniyet konularında IFA tarafından oluşturulmuş “Protect & Sustain” sertifikasını Türkiye’de alan ilk firma olmuştu.

Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi ve sektör lideri Toros Tarım, yurtdışı girişimleriyle bölgesel oyuncu olma yolunda somut adımlar atıyor. Toros Tarım, bu amaçla dünyanın en büyük gübre üreticisi Nutrien çatısı altında Romanya’da gübre satışı ve dağıtımı konusunda faaliyet gösteren Agrium-Agroport Romania S.A. şirketini bünyesine katmak üzere 29 Temmuz 2019 tarihinde hisse alım sözleşmesi imzaladı.

2017 ve 2018 yıllarında üst üste en fazla gübre ihracatı yaparak sektöründe ihracat şampiyonu olan Toros Tarım, Romanya’daki yeni yatırımı ile coğrafi yayılımını ve ihracatını daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Tekfen Holding Tarımsal Sanayi’den Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, son yatırım hamlesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Bu satın alma, iki yıl önce başlattığımız bölgesel güç olma stratejimizin bir parçası olarak Toros Tarım’ı, belirlediğimiz yurtdışı pazarlarda değer zinciri içinde kalıcı ve sürdürülebilir kılmak için yapıldı. Hedefimiz, önemli bir tarım ülkesi olan Romanya’yı ikinci büyük pazarımız yaparak markamızı orada da bilinir kılmak,” dedi. Eylül ayında tescil edilecek firma “Toros Agroport Romania S.A.” adıyla faaliyet gösterecek.

Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi ve sektör lideri Toros Tarım, çiftçiye ihtiyaç duyduğu her çeşit gübreyi sunma prensibi doğrultusunda, ürün portföyüne organik gübreyi de ekledi. Toros Tarım, değişen tarım politikalarına bağlı olarak pazar potansiyelinde artış beklenen organik ve organomineral gübre pazarlarında da önemli bir oyuncu olma hedefiyle, biyogaz ve organik gübre üreticisi Gönen Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş.’nin yüzde 70’ini satın aldı.

Biyogaz ve gübre entegrasyonuyla yenilenebilir enerji ve organik gübre üreten Gönen Entegre Tesisleri, 2016 yılında merkezi İngiltere’de bulunan ADBA (Anaerobic Digestion & Bioresources Association) tarafından alanında dünyanın en iyisi seçilmişti. Devam eden ek yatırımların kısa sürede tamamlanmasıyla, tesiste organomineral gübre üretimine de başlanacak. Böylece Toros Tarım, iki yıl önce girdiği organomineral pazarındaki kapasitesini büyütürken, ürün portföyüne organik gübreyi de ekleyerek çiftçilerin değişen ihtiyaçlarına cevap verecek.

Toros Tarım’ın, Gönen Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş.’nin yüzde 70’ini satın almasına yönelik sözleşme, 13 Mayıs günü Toros Tarım’ın Tekfen Tower’daki merkezinde Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin; Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral; Altaca Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alper Önoğlu ve Altaca Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Taner Önoğlu’nun katılımıyla imzalandı. Hisse devri, EPDK onayını takiben gerçekleşecek satın almanın imza töreninde konuşan Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, Toros Tarım’ın gübre sektöründeki liderliğini ürün çeşitliliği ile de desteklediğini ve mevcut portföyünü çiftçinin değişen ihtiyaçlarına göre sürekli geliştirdiğini söyledi. Gübrenin gıda alanında sürdürülebilir bir geleceğin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirten Gigin, Türkiye’deki tarım topraklarının organik içerik olarak günden güne zayıfladığını, bu eksikliği gidermek için de Toros Tarım’ın iki yıl önce mevcut gübre portföyüne organomineral gübreleri de eklediğini açıkladı. Gigin, organik gübre üretimine girme kararını sadece gelişen bir pazara yapılmış bir yatırım olarak değil, aynı zamanda ülkemiz tarımının sürdürülebilirliğine bir katkı olarak da değerlendirdiklerini söyledi. Gigin, Samsun ve Mersin İşletmelerinde sahip oldukları 37,4 MW elektrik üretim kapasitesine Gönen Entegre Tesisleri’ndeki elektrik üretiminin de ilave olacağını ve ayrıca Gönen Entegre Tesisleri’ndeki üretim süreci sayesinde grubun karbon ayak izinin 70.000 bin ton/yıl azaltacağını sözlerine ekledi.

Törende konuşan Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, gübre sektöründe hammadde güvenliğini sağlamanın önemine dikkat çekerek, Gönen Enerji’nin bünyeye katılmasıyla Toros Tarım’ın organomineral gübre alanında önünün açıldığını belirtti. Göral, “Organomineral gübreler, büyümek istediğimiz alanlardan biri. Bu yatırım hem fabrikalarımızın ürün bazında uzmanlaşmalarına, hem de pazardaki rekabet gücümüze katkı sağlayacak. Ürün çeşitliliğimizi artırmak önümüzdeki dönemde de önceliklerimizden biri olacak,” dedi.

Gönen Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş. kurucu ortağı Alper Önoğlu ise, başından beri hem ürün hem de üretim modeliyle çevre dostu ve sürdürülebilir tesisler kurmayı hedeflediklerini söyledi ve Altaca Enerji bünyesinde 2009 yılından beri sürdürmekte oldukları Ar-Ge çalışmalarının sonucunda geliştirdikleri %100 yerli teknoloji kullanarak bu örnek tesisi hayata geçirdiklerini belirtti. Yüksek kalite standartları, kurumsal yapısı ve sahip olduğu değerleriyle gübre sektörünün Türkiye’deki lider kuruluşu Toros Tarım’la birleşmenin hedef ve vizyonlarıyla bire bir örtüştüğünü söyleyen Önoğlu, bu kararın her iki şirket için de gelecek adına önemli gelişmelere olanak sağlayacağını ekledi. 

Gönen Enerji hakkında…

Merkezi Balıkesir, Gönen’de bulunan Gönen Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş., biyogazdan elektrik, sentetik petrol, hümik asit ve organik gübre üretmek amacıyla 2011 yılında Alper ve Taner Önoğlu kardeşler tarafından kuruldu. Tesislerde kullanılan hammaddelerin tamamı yakın çevredeki büyükbaş hayvan ve tavuk çiftliklerinden, tarım işletmelerinden ve gıda fabrikalarından temin ediliyor. Sıfır sıvı atık deşarjı, gelişmiş baca gazı arıtma ve ısı geri kazanım sistemiyle tamamen çevreye saygılı bir işletme olan tesis, üretilen elektrik enerjisi ve organik gübrenin sağladığı ekonomik değere ek olarak 400 ton/gün organik atık bertarafı ile yılda 70.000 ton karbondioksit eşleniği emisyon azaltarak bölgede çevre kirliliğinin giderilmesi konusunda da çok etkin bir role sahip. 3,62 MW kurulu elektrik üretim kapasitesine ve yılda 15.000 ton katı organik, 10.000 ton sıvı organik gübre üretim kapasitesine sahip tesiste, ek yatırım tamamlandığında yılda 35.000 ton organomineral gübre üretilebilecek. 

Toros Tarım, 2018 yılının en fazla kimyevi gübre ihracatı yapan kurumu olarak ödülünü aldı. Kimyanın farklı alt sektörlerindeki 10 binden fazla ihracatçı firmayı temsil eden İstanbul Kimyevi Madde ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nin (İKMİB) düzenlediği gecede, Toros Tarım adına “2018’in Gübre İhracatı 1’incisi” ödülünü alan Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral, “2018 yılında gübre ihracatımızı bir önceki yıla oranla yüzde 30 artırarak Toros Tarım’ın tarihindeki en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Aldığımız bu ödül bizim için çok anlamlı olmasının yanı sıra ülkemiz perspektifinden baktığımızda Türkiye’nin de döviz ihtiyacına katkıda bulunmak ve ülkemizi gübre sektöründe temsil etmek büyük bir gurur kaynağı.” diye konuştu.

Tanzanya’dan İspanya’ya, Arjantin’den Hindistan’a kadar ihracat yapılıyor

2018 yılında oldukça geniş bir coğrafyaya ihracat yaptıklarını vurgulayan Hakan Göral, “Afrika’da Fas, Kenya, Malavi, Mozambik, Tanzanya, Avrupa’da Arnavutluk, Bulgaristan, Hırvatistan, İspanya, İtalya, Kıbrıs, KKTC, Romanya ve Ukrayna, Güney Amerika’da Arjantin ve Doğu’da ise Hindistan, İsrail ve Lübnan’a ’a ürün satıyoruz.

Hakan Göral, 2018 yılında hammadde fiyatlarındaki radikal artışa rağmen pazardaki rekabet nedeniyle maliyet artışlarını, satış fiyatlarına çok sınırlı oranda yansıttıklarını ve maliyeti zorlar marjlarda çalıştıklarını belirterek “Bu gelişmelere rağmen ihracat kanallarımızla birlikte bir denge kurabildik ve 2018 yılını satış hedeflerimizi gerçekleştirerek tamamladık” dedi. Göral “2017 yılında ihracatımız 273.095 ton seviyesinde gerçekleşirken, 2018 yılında yeni ihracat pazarlarının da eklenmesiyle yüzde 30 gibi kayda değer bir artış ile 353.897 tona ulaştık. Yıl boyunca sürekli gelişim bakış açısıyla fabrika çalışanlarımız ve bütün paydaşlarımızla hep birlikte işimizin sürdürülebilirliğine yönelik yalın üretim uygulamalarıyla fabrikalarımızı verimli şekilde yüksek kapasite kullanım oranıyla çalıştırdık.  Böylece yoğun rekabet yaşanan pazar koşullarına başarıyla uyum sağlamamıza olanak sağladı ve tedarikten, üretime ve dağıtıma tüm süreçlerde verimliliği artırma çalışmalarımız da olumlu etkilerini gösterdi” dedi.

Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Göral “Bugün Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi olarak ülkemizin toplam kurulu üretim kapasitesinin yüzde 38’ine sahibiz. 2018 yılında Ceyhan, Mersin ve Samsun fabrikalarımızda ortalama yüzde 86’lık bir kapasite kullanımıyla toplamda 1.603.702 ton gübre ürettik. Bu aynı zamanda 2017 yılına oranla hem kapasite hem de üretim miktarı açısından artış gösterdiğimiz anlamına geliyor” dedi.

“Önceliğimiz Türk çiftçisi”

Kapasite kullanım oranlarının çok yüksek olduğunu ve üretimin tamamına yakını sattıklarını vurgulayan Hakan Göral, “2019 yılında ihracat oranımızı daha da artırmak isterken tabi ki önceliğimiz her zaman Türk çiftçisi ve bayilerimiz olacaktır. Çiftçilerimize verdiğimiz değerin  bir göstergesi olarak  2018 yılında Türkiye’nin her bölgesinde ziraat mühendislerimizden oluşan  gezici teknik ekipler ve hazırladığımız  tam donanımlı eğitim otobüsümüzle birlikte çiftçimizin köyüne hatta tarlalarına kadar karşılık beklemeden hizmet veren bir teknik ekip oluşturduk. Çiftçimizin daha verimli üretim yapabilmesi amacıyla bu teknik kadro yılın 365 günü kendileriyle değerli bilgiler paylaşacak, onlara özellikle bitki besleme konularında danışmanlık vermeyi sürdürecektir” ifadesini kullandı.

Her bölgenin ihtiyacına uygun gübre

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sertifikası alan ilk gübre AR-GE merkezini Mersin üretim tesisleri içerisinde açtıklarını hatırlatan Hakan Göral, uzun vadeli vizyonları için şu ifadeleri kullandı: “AR-GE merkezimizin Türk çiftçisinin ihtiyaç duyduğu gübreyi bölgenin toprak ve iklim yapısına en uygun şekilde geliştirmemize hizmet etmesini ve ayrıca ihracat için de kaldıraç etkisi yaratmasını hedefliyoruz. Bu merkezimizi öncelikli olarak Türk tarımının, daha sonradan da ihracat pazarlarının hizmetine sunmayı hedefliyoruz.”

Onlarca yıllık deneyimiyle sektörün köklü firmalarından olan Toros Tarım, sürdürdüğü kampanyalarla çiftçiye ve üreticiye destek olmaya devam ediyor. Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda düzenlenen ve Toros Tarım’ın özel gübrelerinden satın alan çiftçiler arasında yapılan hediye çekilişi sonuçlandı ve Antalya’nın Aksu ilçesinden çiftçi Salih Özen otomobil kazanan şanslı çiftçi oldu. Özen’e otomobilini Toros Tarım Genel Müdür’ü Hakan Göral teslim etti. Çekilişte çiftçiler, otomobil, motosiklet, televizyon, bilgisayar, cep telefonu ve hediye çeki gibi onlarca ödülün sahibi oldu.

Otomobil teslim töreninde konuşan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, çiftçi ve üreticilerin Toros Tarım markasına olan güvenine vurgu yaptı. “Yıllardır Toros Tarım markasına güvenen çiftçilerimizi mutlu etmek bizi de motive ediyor. Bu tarz kampanyalarla üreticilerimizin yanında olduğumuz göstermek istiyoruz” dedi.

Kampanya dahilinde dağıtılan ödüller:
1 kişiye Fiat Fiorino Combi 
1 kişiye Mondial Turkuaz Scooter
2 kişiye Philips Uydu Alıcılı Smart Led TV
2 kişiye HP Notebook + Windows 10 Home
2 kişiye Samsung Galaxy S7 Cep Telefonu
10 kişiye Tarla Uydu Takibi (tarla.io)
50 kişiye 100 TL Hediye Çeki

Sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının,  sanayi-üniversite işbirliği çerçevesinde yetiştirilmesi ve araştırma altyapısı-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla başlatılan TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı’na destek veren Toros Tarım, iki farklı proje ile programdaki yerini aldı. Bitki besleme alanında Türkiye’nin ilk Ar-Ge merkezi olarak 2017 yılında Mersin’de faaliyete geçen Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, TÜBİTAK’ın 2244 Sanayi Doktora Programı çağrısı kapsamında iki farklı proje için Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ve Mersin Üniversitesi Kimya Bölümü ile ortak bir çalışma gerçekleştirdi. Toros Tarım yönetim ekibinin liderliğinde şirketin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen projeler TÜBİTAK’a sunularak T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın katılımlarıyla düzenlenen toplantıyla onaylandı.

Destek 7 yıl boyunca devam edecek

Toros Tarım’ın, Ankara ve Mersin Üniversiteleri ile gerçekleştirdiği işbirliği, Türkiye sanayisinin ihtiyaç duyduğu doktoralı Ar-Ge personelinin yetiştirilmesini amaçlıyor. Kabul edilen iki proje kapsamında, her proje için 3’er doktora öğrencisi desteklenecek veToros Tarım’ın ihtiyaçları doğrultusunda 84 ay boyunca üniversite destekli bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetleri sürdürülecek. Bu proje ile şirketin yetişmiş Ar-Ge personeli ihtiyacının karşılanmasına da katkı sağlanacak.

Çevresel, ekonomik ve toplumsal sorumluluklarının bilinciyle, sürdürülebilir büyüme hedefleyen Toros Tarım, faaliyet alanında öncü çalışmalara devam ediyor. Özellikle son 2 yılda gösterdiği üretim ve ihracat başarısına; iş sağlığı ve güvenliği konusunda, Uluslarası Gübre Birliği (IFA) tarafından verilen “Product Stewardship” inisiyatifine uyumu belgeleyen “Protect & Sustain” sertifikasını ekleyen Toros Tarım, sektöründe de bir ilke imza atmış oldu. İlgili belge, Toros Tarım’a,Ceyhan, Mersin ve Samsun fabrikalarında;  İş Sağlığı ve Güvenliği, Çevre, Ürün Güvenliği ve Emniyet alanlarında, yasal zorunluluğun da üzerinde gösterdiği başarılara karşılık verildi.

Uluslararası Gübre Birliği tarafından verilen “Protect & Sustain” sertifikası ile ilgili açıklamada bulunan Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral “Toros Tarım olarak hedefimiz bölgesel bir güç olup yurt dışında bilinen bir marka olmak ve yıllardır yerleştirdiğimiz kaliteli ve güvenli Türk markası imajını global pazarda da sürdürmek” dedi. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Göral, üretimde verimliliği artırmalarına rağmen işve işçi sağlığı konusundan da asla taviz vermediklerini ifade etti. Göral, “ Toros Tarım olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Sektörde öncü bir markayız. İSG, Çevre, Ürün Güvenliği ve Emniyet uygulamalarını gerçekleştirirken hammadde alımından tarlaya kadar tüm değer zincirindeki süreçlerini entegre bir bakış açısıyla yöneterek verimliliği artırmayı, gıda ve ürün güvenliği sağlamayı, çevresel etkiyi en aza indirmeyi ve verimli çalışma koşullarını oluşturarak tüm paydaşları için sürdürülebilir katma değer yaratmayı misyon kabul ediyoruz” diye konuştu.

Onlarca yıllık deneyimiyle sektörün köklü firmalarından olan Toros Tarım, başlattığı kampanya ile çiftçiye ve üreticiye destek olmaya devam ediyor. 30 Kasım 2018’e kadar Torosol, Soilmaster, Maxitor, Innofert, Torosera, GreenFeed ve NutriActive ürünlerinden 1 adet veya İnhibitörlü gübreden 2 adet satın alan çiftçiler, onlarca hediyenin yer aldığı çekilişe katılma fırsatı yakalayacak.

Çiftçilerin çekilişe katılabilmesi için ürünü satın aldıktan sonra bayilerinden “Hediye Çekiliş Kartı”larını istemesi ve üzerinde bulunan işaretli alanı kazıması gerekiyor. Çıkan şifreyi “Torosçiftçi” uygulamasına veya torosciftci.toros.com.tr adresine girecek Toros Tarım çiftçileri, kazanan isimlerden olma şansı bulacak.

Her ürün ayrı bir şans

Toros Tarım’ın vereceği hediyelerin arasında birer adet otomobil ve motosiklet, ikişer adet televizyon, cep telefonu ve bilgisayarın yanı sıra 10 çiftçiye tarla uydu takibi ve 50 kişiye verilecek hediye çeki de bulunuyor. Katılımcıların satın aldığı her ürünle ayrı bir kazanma fırsatı bulacağı ve şanslarını daha da arttıracağı çekiliş 30 Kasım 2018 tarihine kadar devam edecek. Sonuçları ise 19 Aralık 2018 tarihinde açıklanacak.

Üreticinin kendi tarlasına özel öneriler

Toros Tarım’ın üreticilere verdiği destek kampanyalar ile de sınırlı değil. “Torosçiftçi” uygulamasını destekleyen telefon veya tabletlerine uygulamayı indiren çiftçiler, kendi tarlalarına özel gübreleme önerilerinden de yararlanabilecek.

Kampanya dahilinde bulunan ödüller:
1 kişiye Fiat Fiorino Combi 
1 kişiye Mondial Turkuaz Scooter
2 kişiye Philips Uydu Alıcılı Smart Led TV
2 kişiye HP Notebook + Windows 10 Home
2 kişiye Samsung Galaxy S7 Cep Telefonu
10 kişiye Tarla Uydu Takibi (tarla.io)
50 kişiye 100 TL Hediye Çeki

Toros Tarım, 2017 yılının en fazla kimyevi gübre ihracatı yapan kurumu oldu ve ödülünü aldı. Kimyanın farklı alt sektörlerindeki 10 binden fazla ihracatçı firmayı temsil eden İstanbul Kimyavi Madde ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nin (İKMİB) düzenlediği gecede, Toros Tarım adına “2017’nin Gübre İhracatı 1’incisi” ödülünü alan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, “2017 yılı Toros Tarım’ın tarihindeki en yüksek ihracat rakamına ulaştığı yıl oldu. Aldığımız ödülün anlamı bizim için çok büyük” dedi.

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, “Bu ödül birkaç açıdan anlamlı; ilk olarak nitratlı gübrenin 2016 yılında yasaklanması ardından bir fabrikamızın yalnızca nitratlı üretim yaptığı bir ortamda, düşük iç talep dolayısıyla bu ihracatı yapamıyor olsaydık, ya fabrikamızı kapatmak ya da küçülmek zorunda kalacaktık. Dolayısıyla ulaştığımız bu ihracat rakamları Mersin’deki fabrikamızın sürdürülebilirliği ve kesintisiz çalışması açısından çok önemli bir başarı oldu. İkinci olarak, ülkemiz perspektifinden baktığımızda Türkiye’nin döviz ihtiyacına katkıda bulunmuş olmak ve ülkemizi gübre sektöründe temsil ediyor olmak büyük bir gurur kaynağı.” diye konuştu.

Avrupa’dan Rusya’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya hizmet götürüyor

2017 yılında oldukça geniş bir coğrafyaya ihracat yaptıklarını  vurgulayan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, “Doğu Avrupa, Batı Avrupa, Ukrayna, Rusya, Orta Doğu, İsrail, Kuzey ve Orta Doğu Afrika’ya ürün sağlıyoruz. Özellikle Orta ve Doğu Afrika gibi uzak bir coğrafyaya hizmet götürebilmemizin sırrı ise, hem Tekfen Holding’in bünyesindeki diğer firma olan Tekfen İnşaat’ın o ülkelerde yaptığı iyi işlerin ve diğer  iş ortaklarımızın bize referans olabilmeleri hem de ürünlerimizin kalitesi olarak gösterilebilir” yorumunda bulundu. 

2018 yılına dair görüşlerini paylaşan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, “2016 yılının ikinci yarısında başlayan nitratlı gübre yasağı bize tek piyasaya dayalı sürdürülebilir büyümenin zor olduğunu ve mutlaka belli bir oranda pazarlarımızı ve hatta para birimlerimizi farklılaştırmamız gerektiğini öğretti. Bu öğretiden hareket ederek 2018 yılında da üretimimizin belli bir kısmını yine 2017 yılı rakamlarına yakın bir rakamı ihracat pazarlarına ayırmayı düşünüyoruz. 2017 yılı itibariyle ihracatımız toplam üretimimizin de yüzde 15’ini oluşturuyordu” dedi.

“Önceliğimiz Türk çiftçisi”

Kapasite kullanım oranlarının çok yüksek olduğunu ve üretimin tamamına yakını sattıklarını vurgulayan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, “Bu durumda iç pazarla dış pazar arasında önceliklendirme anlamına geliyor. Tabii ki Türk çiftçisi ve kendi bayilerimiz öncelikli. Kapasitemizi en yüksek verimle kullanarak, 2017 yılındaki ihracat oranımızı korumak istiyoruz” ifadesini kullandı.

Her bölgenin ihtiyacına uygun gübre

2017 yılı sonunda çok detaylı bir değerlendirme sonucu verilen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sertifikası alan ilk gübre AR-GE merkezini açtıklarını hatırlatan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, uzun vadeli vizyonları için şu ifadeleri kullandı: “Vizyonumuz o kadar geniş ki, AR-GE merkezimizin Türk çiftçisinin ihtiyaç duyduğu gübreyi bölgenin toprak ve iklim yapısına en uygun gübreyi geliştirmemize hizmet etmesini ve ayrıca ihracat için de kaldıraç etkisi yaratmasını hedefliyoruz. Bu merkezimizi öncelikli olarak Türk tarımının, daha sonradan da ihracat pazarlarının hizmetine sunmayı hedefliyoruz.”

Tarımda verimlilik ve kalitenin yükseltilmesi için Türkiye’de tarım alanında yenilikçi çalışmalar yapan Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Toros Tarım, “Tarım neredeyse Toros oradadır” mottosuyla Anadolu yollarına düşüyor. Anadolu Motor’un düzenlediği tanıtım turuna katılarak 7 Eylül – 7 Ekim tarihleri arasında Türkiye genelinde 12 şehirde çiftçilerle buluşmaya hazırlanan Toros Tarım, tur kapsamında düzenlenen tarla etkinliklerinde organomineral gübrelerini, Ultra 33N ürününü ve Toros Çiftçi uygulamasını çiftçilere anlatmayı hedefliyor.

Çiftçilerle bire bir temas edecek olan Toros Tarım, tur süresince Yozgat, Ankara, Eskişehir, Bursa, Edirne, Sivas, Kayseri, Adana, Hatay, Diyarbakır, Mardin ve Urfa’yı ziyaret edecek. Tarla etkinliklerinde ürün tanıtım ve testlerinin yanı sıra çiftçilerin keyifli vakit geçirebilecekleri çeşitli aktiviteler de düzenlenecek. Ayrıca düzenlenecek tarla etkinliklerinde yapılacak çekilişle tarla sahibi bir talihli çiftçiye OM 20.20 ürünü hediye edilecek ve çiftçilerle ekim yapıp ürün test edilecek.

Toros Tarım yenilikçi yaklaşımıyla akıllı ve sürdürülebilir tarımı teşvik ediyor

Toros Çiftçi uygulaması, Türkiye’de tarım sektöründe veri toplama, hava koşullarına ve toprak özelliklerine göre gübreleme  gibi konularda teknolojik imkânların kullanılmasını teşvik etme ve bu yolla tarımı akıllı ve sürdürülebilir kılma maksadıyla hayata geçirildi. Toros Tarım bu uygulama ile hava, toprak ve bitki verilerini bir araya getirerek çiftçilerin faaliyetlerine yönelik öneriler geliştiren bir tarımsal karar destek platformunu internetten ve mobil cihazlardan çiftçilerin hizmetine açtı. Uygulama, tarlanın koordinatına, anlık hava durumu, toprak  özellikleri ve verim beklentisine  göre çiftçimize gübreleme önerileri sunarak tasarruf ve verim artışı sağlamayı hedefliyor.

Toros Tarım bitkinin ihtiyaç duyduğu besin elementlerini,doğal kaynaklarla elde edilmiş organik  materyallerle  birleştirilerek üretilen ve  talebin her geçen gün biraz daha arttığı organomineral gübreleri de ürün gamına ekledi. Gübre üretimi alanında Türkiye’deki toplam kurulu üretim kapasitesinin yüzde 38’ine sahip olan Toros Tarım, yoğun Ar-Ge çalışmaları akabinde belli oranda organik madde içeren organomineral gübre kullanımını ve doğru kullanımla verimliliği nasıl artırdığını da tur kapsamında çiftçilere anlatacak.

Toros tarım bitkisel üretimde %33 N (Azot) içeren amonyum nitrat gübresinin kullanımının yasaklanmasından sonra üst gübrelemede bu eksikliği gidermek için üretime başladığı Ultra Azot markalı %33 N (Azot) ve %25 (SO3) Kükürt içeren gübresini bu yolculuk sırasında çiftçilerle buluşturacak. 

Türkiye’nin tarımsal sanayi alanında lider kuruluşu Toros Tarım, başta gübre olmak üzere bitki besleme alanında teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor. Bu anlamda kendi alanında bir ilke imza atan Toros Tarım, Mersin’de bir Ar Ge merkezi kurdu. Bu tesiste, sektörün ihtiyaçlarına karşılık verebilmek adına bilimsel çalışmalar yapılacak ve farklı bitki besleme alternatifleri üzerine çalışmalar yürütülecek. Konuyla ilgili açıklamalar yapan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, Türkiye’de her yıl 1,8 milyar dolarlık yaklaşık 6 milyon ton gübre tüketildiğini söyleyerek, “Toros Tarım olarak 2 milyon ton kapasitemiz var. Bu merkezde yapılacak çalışmalarla uzun vadede farklı alternatif ürünlerle kapasitemizin artacağına da inanıyorum” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yaptıkları başvurunun kabul edilmesiyle alanında bir ilki gerçekleştirdiklerinin altını çizen Göral, “ Bu merkez bitki besleme alanında çalışmalar yürütecek. İlk etapta 30 kişi çalışacak. Buradaki iştahımız büyük. Bizim gibi bir işletmede bir takım Ar-Ge çalışmaları zaten yapılıyor. Ama Ar-Ge merkezleri bunları belli bir disiplin içerisinde yapma fırsatını veriyor. 2018 yılında ise gübre dışı tarımsal alanlarda faaliyet gösterecek yeni bir Ar Ge merkezi daha kuracağız” dedi.

Toros Tarım’da hedef gübre dışı alanda büyümek

Hakan Göral, Toros Tarım’ın orta vade hedeflerini de açıkladı. “Ciromuzun yüzde 85’i gübreden geliyor. Geri kalanı ise gübre dışı faaliyetler oluşturuyor. Hedefimiz gübre dışı faaliyetlerde büyümek” diye konuşan Göral, özellikle tohumculuk konusuna büyük önem verdiklerini ifade etti. Patates ve buğday tohumları yanı sıra kinoa, susam ve muz yetiştirdiklerini hatırlatan Göral, Tarım4.0 tarafında iyileştirmeye ve geliştirmeye yönelik birçok konu olduğunu ve şirket olarak bu alana odaklandıklarını sözlerine ekledi.

Türkiye’nin önde gelen tarımsal sanayi kuruluşlarından Toros Tarım bünyesindeki üç gübre üretim tesisinden biri olan Mersin İşletmesi, tamamen gönüllülük esasıyla yeni baca gazı yıkama sistemini devreye alarak çevre dostu bir üretim tesisi olma özelliğini daha da geliştirdi. Sunmuş olduğu ürün ve hizmetlerle bugüne kadar sektörüne birçok konuda öncülük eden Toros Tarım’ın 35 milyon lira maliyetle kurduğu yeni baca sistemi; gübre sektörü için ilk olmanın yanı sıra, çevre kapsamında da Türkiye’de yapılan en büyük yatırımlar arasında yer alıyor. Tesis, baca gazı emisyon büyüklüğü ve arıtma kapsitesi ile de dünyadaki sayılı baca gazı yıkama sistemleri arasında bulunuyor.

Sürdürülebilir üretim politikaları

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral, yaklaşık 45 yıldır üretim yapan Mersin Üretim Tesisinin, daha 1994 yılında Nitrik Asit ünitesinde kurulan DENOX Baca Gazı Arıtma Sistemi ile de sektörüne öncülük ettiğini hatırlattı. “Çevre konusunda çok kararlıyız. Ticari hedeflerimizi gerçekleştirmenin yanı sıra topluma ve doğaya karşı sorumluluklarımızı da aynı oranda yerine getirmeyi hedefliyoruz” diyen Göral, çevre mevzuatı açısından zorunlu bir yatırım olmamasına rağmen; 35 milyon lira yatırım bedeliyle Prill Kulesi Baca Gazı Yıkama Sistemi’ni kurarak, daha önce de T.C. Şehircilik ve Çevre Bakanlığı tarafından kabul edilen değerlerin altında olmasına rağmen baca gazı emisyonlarını yaklaşık %85 oranında azalttıklarını vurguladı. Göral, sürdürülebilir yeni üretim politikaları doğrultusunda tamamlanan yatırımın devreye girmesiyle, tesisin AB’deki yasal limitlerin de altında çalışma özelliği kazandığını sözlerine ekledi.

Değişimin en önemli parçalarından birinin eğitim olduğuna ve insan kaynağının rekabette fark yaratan önemli unsurların başında geldiğine inanan Toros Tarım, değişime açık, uyum içinde çalışan ve şirketi geleceğe taşıyacak ortak liderlik kültürünü benimsemiş bir şirket olma hedefiyle, iş süreçlerinde ve çalışanlarının kişisel gelişimlerinde fark yaratacak eğitim ve gelişim programlarını Toros Akademi çatısı altında topladı.

Tüm çalışanların yönetsel, kişisel ve mesleki gelişimlerine destek olmak amacıyla kurulan Akademi, gelişimi bir şirket kültürü haline getirmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda Toros Akademi, Liderlik Okulu’nun lansmanını gerçekleştirdi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan, Toros Tarım İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Ayça İşbilir, Toros Tarım’ın nitelikli insan gücünün gelişmesini destekleyecek projeleri Toros Akademi ile hayata geçireceğini vurgulayarak, “Grubun kurumsal vizyonuyla örtüşen, 2021 hedeflerine yaraşır, nitelikli insan gücünün daha da gelişmesini amaçlayan Toros Akademi, gelişim ve neticesinde başarının sürekliliğini ilke ediniyor. Toros Akademi’nin ilk ürünü ise Liderlik Okulu oldu” dedi.

Liderlik Okulu hakkında

Her kademedeki yöneticinin liderlik gelişimini hedefleyen Liderlik Okulu, üst düzey yöneticilerinin gelişimine uzman koçlar ile işbirliği yaparak “Lider Yönetici Koçluk Programı” ile, ilk ve orta kademedeki yöneticilerinin gelişimine ise İstanbul Bilgi Üniversitesi işbirliği halinde “Temel Liderlik Programı” ile destek verecek. Liderlik gelişim programlarında yeni liderlik yetkinlik modelini baz alan Toros Tarım, finansal ve operasyonel performansını, ortak bir liderlik kültürüne sahip yönetim ekibinin öncülüğünde, öğrenmeye ve değişime açık insan kaynağı ile daha da yukarılara taşımayı hedefliyor.

İlk ve orta kademe yöneticilerine yönelik olarak tasarlanan Liderlik Okulu, Toros Akademi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Yönetici Geliştirme Merkezi işbirliğiyle, müfredat mantığı ile ve Toros Tarım’ın yetkinliklerine özel olarak tasarlanmış, birbiri üzerine inşa edilen 9 günlük bir programdan oluşuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampusu’nda eğitimlere katılacak olan yöneticiler, kendilerine verilen sorumlulukları yerine getirip katma değerli projelerini sundukça kredi kazanacak ve Mayıs 2018’de mezuniyet şartlarını yerine getirenler kep atacak. Üst düzey yöneticiler ise Liderlik Okulu kapsamında, 6-8 arasında değişen seanslarda koçluk alarak liderlik yetkinliklerini güçlendirecekler. Liderlik Okulu’na 12 üst düzey, 120 ilk ve orta kademe yönetici katılacak. Program sayesinde Toros Tarım, yönetim ekibi tarafından oluşturulacak ortak liderlik kültürü ile şirketi 2021 hedeflerine taşımayı hedefliyor.

Türkiye’nin yaşadığı güvenlik sorunları nedeniyle alınıp satılmasına yasak getirilen nitratlı gübrelerin, belirli şartlarda kullanılmasına olanak veren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ek genelgesine rağmen; ülke genelinde gübreleme mevsimi geldiği halde nitratlı gübre kullanım oranı oldukça düşük kaldı. Toprağın verimini koruması ve gelecek nesillere taşıması adına en önemli etkenlerden biri olan CAN26 gübresinin zamanında ve yeteri kadar kullanılmaması, uzun vadede Türkiye topraklarında çok ciddi verim kaybı yaşanması riskini beraberinde getiriyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral,  orta ve uzun vadede toplam verim ve bağlantılı olarak kazançta büyük düşüş riski olduğuna dikkat çekti. Göral,  “Nitratlı gübrelerin, belli şartlarda kullanılması konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ek bir genelge çıkartılmış olmasına rağmen uygulamada yaşanan bazı sorunlardan dolayı çiftçilerimiz alternatif ürünlere yöneliyor. Bu Türkiye için büyük risktir” dedi. Göral, çiftçilerin, geçmişte olduğu gibi tekrar nitratlı gübre kullanmalarında, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı taşra teşkilatlarına önemli bir görev düştüğünü ifade etti.

2-3 yıl içinde verim ve üretimde kademeli düşüş riski

“Ülkemiz insanının neredeyse tamamının ana besin kaynağı nasıl “ekmek” ise, bitkilerin de temel azot kaynağı nitrat formundaki azotlu gübredir. Nitratlı gübre kullanılmaması durumunda 2-3 yıl gibi kısa süre içinde tarımsal ürün veriminde ve kalitesinde kademeli olarak düşme görülebileceği tahmin edilmektedir. Basit bir anlatımla, bir bebeğin anne sütüne ne kadar ihtiyacı varsa, kültür bitkilerinin de (çeltik hariç) nitrata o kadar ihtiyacı bulunmaktadır” diye konuşan Göral, çiftçilerin CAN26 gübresi yerine tedariki kolay olan üre gübresine yönelmesinin de yanlış olduğunu söyledi.

Sadece buğdayda kayıp 4-5 milyon ton olabilir

Üre gübresinin, toprağa karışmada en fazla kayıp veren gübre türü olduğuna dikkat çeken Göral; üst gübre olarak ürenin tercih edilmesi halinde başta hububat olmak üzere üretimde önemli ölçüde azalmalar olacağını vurguladı. Göral, “Türkiye topraklarının yüzde 93’ünde azot yeterli değil. Bitkiler için ise azot en gerekli maddelerden biri. Kalite ve yüksek oranda mahsul buna bağlı, bunun kaynağı ise amonyum ve nitrat formundaki gübreler. Bitkinin en çok azota ihtiyacı olduğu bu dönemlerde gerekli kullanım yapılmazsa;  yaklaşık 3 yıl içinde yüzde 20-25 oranında azalma olur ki bu da buğday örneğinden gidersek; 4-5 milyon ton kayıp demek” dedi. Tarımsal üretimde yaşanacak verim kaybının;  sektörde ciddi bir istihdam kaybı sorununu da beraberinde getireceğini söyleyen Göral, “Daha fazla buğday ithal etme riskini, çiftçilerimizin emeğinin karşılığını alamama riskini, kalitesiz ürünlere mecbur kalma riskini ve en önemlisi gelecek nesillerimizin açlıkla mücadele eder noktaya gelme riskini ortadan kaldırmak için herkesi işbirliği yapmaya ve çiftçilerimizi doğru gübre kullanımı konusunda bilinçlendirmeye davet ediyorum” diye konuştu.

Toros Tarım, tarla bazında hava koşullarını takip ederek tarımda verimliliği etkileyen en önemli unsurlardan biri olan hava koşullarının bilinmezliğinin çiftçi üzerindeki etkisini minimuma indirmek için TOROS ÇİFTÇİ APP isimli bir uygulama geliştirdi. Don, aşırı yağmur, dolu, rüzgâr gibi risklerin  bütün sezonun emeğini heba etmemesi için hava olaylarını önceden tahmin ederek önlme almayı mümkün kılan uygulama çiftçinin havaya göre hareket ederek tasarruf etmesini de sağlıyor. Çiftçi dostu bir karar destek uygulaması olan TOROSÇİFTÇİ APP, hava durumu tahmini, toprak ve bitki verilerini bir araya getirerek çiftçilerin faaliyetlerine yönelik öneriler geliştiriyor. Her tarla için hava koşullarını takip ederek, üretim ve operasyon kararlarının zamanında ve doğru olarak verilmesini sağlıyor.

TOROSÇİFTÇİ APP, bilinçli tarım ile verimliliği artırır

TOROSÇİFTÇİ APP’i cep telefonuna ya da tabletine indiren çiftçinın, öncelikle ekim yaptığı tarlanın koordinatlarını, toprak analizi sonuçlarını ve ekeceği bitkinin ne olduğunu uygulamaya girmesi gerekiyor. Ekim tarihi ve hava durumu bilgisini göz önünde bulundurarak bitkinin hangi aşamada olduğunu tahmin eden TOROSÇİFTÇİ APP, bitkinin üst gübresinin uygulanma zamanı geldiğinde haber verir ayrıca hava koşullarının gübreleme yapmak için en uygun olduğu zamanların bir takvimini çiftçiye sunar. 

TOROSÇİFTÇİ APP kullanan çiftçi, tarlası için yapılan hava durumu tahminlerini gün bazında takip edebileceği gibi don, dolu ve fırtına uyarılarına da ulaşabilir. Böylece gerekli önlemleri alması için yeterli zamana kavuşan çiftçi, uğrayacağı muhtemel zararı en aza indirebilir. 

Ücretsiz bir uygulama olan TOROSÇİFTÇİ APP App Store veya Google Play’den indirilebiliyor. Çiftçiler aynı uygulamaya internet üzerinden, Toros Tarım’ın web sitesinden de (torosciftci.toros.com.tr) ücretsiz üyelik kaydı oluşturarak ulaşabilirler. 

Avrupa’nın en önemli gübre konferansı olarak bilinen Argus FMB Europe Fertilizer Konferansı, bu yıl “Yeni ürünler, yeni fırsatlar, yeni bağlantılar” sloganıyla 26-28 Ekim tarihleri arasında Fransa’nın Cannes kentinde düzenlendi. Gübre pazarındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik olarak Avrupa’nın en önemli etkinlikleri arasında gösterilen ve 60 ülkeden 350 farklı şirketin yer aldığı konferansta, tarımsal girdi konusunda Türkiye’nin lider kuruluşu Toros Tarım Genel Müdürü Hakan Göral iki farklı oturumda sunum yaptı.

Hakan Göral’ın 26 Ekim tarihinde “Türkiye Gübre Pazarındaki Ürün Trendleri” üzerine bir sunum yaparken,  ikinci sunumunu 28 Ekim tarihinde, “Doğu Akdeniz Pazarındaki Bölgesel Son Değişiklikler” üzerine yaptı.

35 yıllık deneyimiyle mineral gübre başta olmak üzere tarımsal girdi konusunda faaliyetlerini sürdüren ve bu alanda Türkiye’nin lider kuruluşu Toros Tarım’ın Genel Müdürlüğü görevine Hakan Göral atandı.

Son olarak İnci Holding’de CEO ve İcra Kurulu Başkanı olarak görev alan Göral, gübre üretimi ve pazarlaması başta olmak üzere, tohumculuk, teknotarım ve fidecilik tarımsal faaliyetleri ile terminalcilik hizmeti veren Toros Tarım’da görevi emekliliğe ayrılan Esin Mete’den devraldı. 20 Nisan itibariyle Toros Tarım’da Genel Müdürlük görevine başlayan Göral, aynı zamanda Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grup Başkan Yardımcılığı’na da vekalet edecek.

Profesyonel çalışma hayatına başladığı 1990 yılından bu yana Koç Holding, Mako Elektrik, Döktaş Döküm ve Components Türkiye gibi şirketlerde çeşitli pozisyonlarda çalışan Göral, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi’nde Endüsri Mühendisliği bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Göral ardından, Northwestern University, Kellogg School of Management ve Stanford University’de Executive Management ve Leadership üzerine ileri eğitimler aldı.

Tarımsal girdi konusunda faaliyetlerini sürdüren ve bu alanda Türkiye’nin  lider kuruluşu Toros Tarım ile Çukurova Üniversitesi bünyesinde yer alan Teknoloji Transfer Ofisi Çukurova Teknokent Yönetici A.Ş. arasında sürdürülebilir bitkisel üretiminin sağlanması amacıyla işbirliği anlaşması gerçekleştirildi.

Ekonomik getirisi yüksek, çevreye duyarlı bitki besleme ve gübreleme uygulamalarında yeni bilgilere ulaşılması için üniversite-sanayi işbirlikleri çerçevesinde Çukurova Üniversitesi’nden Doç Dr. Emin Bülent Erenoğlu Toros Tarım’a danışmanlık verecek. 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren hayata geçirilen işbirliği çerçevesinde, Toros Tarım ile uluslararası gübre kuruluşları ve T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasındaki ilişkileri Erenoğlu yürütülecek.

“Artan gıda ve tarım hammadde ihtiyacı için tarımsal girdilerin artması gerekiyor”

İşbirliği çerçevesinde konuşan Doç Dr. Emin Bülent Erenoğlu, “Tahminlere göre, 2050 yılında dünya nüfusunu 9 milyara ulaşacak. Buna paralel olarak artan gıda ve giyim hammadde gereksinimlerini karşılanabilmesi için tarımsal faaliyetlerin ve bitkisel üretim alanlarının sürdürülebilir hale getirilmesi gerekiyor. Hem çevresel hem de ekonomik anlamda sürdürülebilir bitkisel üretim faaliyetlerinin sağlanması için bitki besleme, gübreleme ve toprak verimliliği alanlarındaki bilimsel çalışmalar daha büyük önem taşıyor.

Çukurova Bölgesi, ülkemiz bitkisel üretimi söz konusu olduğunda verimlilik açısından çok önemli bir yere sahip ve sürdürülebilir bitkisel çalışmalar konusunda önemli çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Çukurova Teknokent olarak, bu işbirliği çerçevesinde ülkemizin çok önemli şirketleri arasında yer alan Toros Tarım’a danışmanlık vermekten büyük mutluluk duyacağız.” dedi.

Tarımsal girdi konusunda faaliyetlerini sürdüren ve bu alanda Türkiye’nin  lider kuruluşu Toros Tarım’ın 2013 yılından bu yana mevsimlik tarım işçilerinin çalışma, barınma ve beslenme koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği “Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” kapsamında çekilen “Bitmeyen Göç: Tarım İşçileri” belgeseli 30 Aralık Çarşamba akşamı ilk kez İZ TV ekranlarında olacak.

2016 yılı boyunca farklı tematik kanallarda izleyici ile buluşacak belgesel her yıl Nisan-Mayıs aylarında evlerini, okullarını, kentlerini terk eden milyonlarca işçi ailesinden biri olan Çiftçi ailesinin bin kilometrelik yolculuğunu anlatıyor.

8 çocuklu ailenin Eskişehir Alpu’daki yaşamından yola çıkarak, İç Anadolu’dan Çukurova’ya giden mevsimlik işçilerin görülmeyen, duyulmayan, bilinmeyen hikâyelerini ekrana taşıyan “Bitmeyen Göç: Tarım İşçileri” belgeseli, izleyicilere “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığını İyileştirme Programı” kapsamında çadır kentlere götürülen sağlık hizmetlerini, sağlık ve iş aracılarının faaliyetlerini de yerinde izleme fırsatı sunuyor.

Toros Tarım, mevsimlik tarım işçilerine destek vermeyi sürdürüyor

Gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle tarım sektöründe önemli çalışmalara katkı sağlayan Toros Tarım, 2013 yılından beri “Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı”na destek vermeyi sürdürüyor. Dünyadaki yaklaşık 1,1 milyar tarım işçisinin 450 milyonunu mevsimlik tarım işçileri oluşturuyor. Türkiye’de ise 6,5 milyon tarım işçisinin yaklaşık yarısı, en riskli çalışma alanlarından biri kabul edilen mevsimlik tarım işçiliği ile geçimini sağlıyor. Tarım alanındaki işgücünün önemli bir kısmını oluşturan mevsimlik tarım işçilerinin çalışma, barınma ve beslenme koşullarındaki zorluklar, onları ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakıyor.

Mevsimlik tarım işçilerinin yaşam şartlarını iyileştirmek için, Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından hayata geçirilen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığını İyileştirme Programı”, Türkiye’de en fazla tarım göçü veren Şanlıurfa ve Adıyaman’ı merkezine alıyor. Toros Tarım’ın katkısı, Sağlık Bakanlığı ile Şanlıurfa ve Adıyaman Valilikleri’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen program, zor koşullarda çalışan ve yoksullukla mücadele eden mevsimlik göçebe tarım işçilerinin sağlık koşullarını iyileştirmeyi ve özellikle bu kesimin karşı karşıya olduğu hastalıkların önlenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 80’i sağlık güvencesine sahip değil

İşçilerin büyük kısmı gittikleri bölgelerde naylon ya da bezden yapılmış çadırlarda konaklıyor. Bu durum temel gereksinimler konusunda bazı eksiklikleri beraberinde getirerek, çeşitli sağlık sorunlarının oluşmasına zemin hazırlıyor. Bununla beraber işçilerin tarlada çalışırken iş sağlığı ve güvenliğinden mahrum olmaları, aşırı sıcak ve korumasız ortamlarda, ihtiyaçları olan temiz sudan uzak çalışmaları, zirai ilaçlara maruz kalmaları da sağlık koşullarını olumsuz etkiliyor. Araştırmalar, Türkiye genelinde mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 80’inin sağlık güvencesine sahip olmadığını ve sağlık hizmetlerinden yeterli oranda faydalanamadığını ortaya koyuyor.

Gösterim tarihleri;

30 Aralık Çarşamba günü saat 22:20

31 Aralık Perşembe günü saat 10:20

İZ, DIGITURK 18., 182., ve 318. kanallarda HD olarak yayında.

Kimyevi gübre başta olmak üzere tarımsal girdi konusunda faaliyetlerini sürdüren ve bu alanda Türkiye’nin lider kuruluşu Toros Tarım’ın Yetenek Yönetimi ve Operasyonel Gelişim Müdürü görevine daha önce Tesco Kipa, GlaxoSmithKline ve Deloitte Denetim ve Danışmanlık şirketlerinin İnsan Kaynakları Departmanları’nda görev alan Aslı Kara getirildi. 2003 yılından bu yana sektörde önemli pozisyonlarda göre alan Kara, Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun.

Toros Tarım İnsan Kaynaklar Genel Müdür Yardımcılığı İnsan Kaynakları Operasyon ve Ücret Yönetimi Müdürü görevine ise daha önce Garanti Bankası, Deloitte Denetim ve Danışmanlık şirketlerinde İnsan Kaynakları Departmanları’nın yönetim kademelerinde görev alan Halil Kökcü atandı. Kökcü, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı (önlisans) ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun.

Gübre sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile onların ticari ortak ve aracıları için müzakere ortamı yaratarak, toplum yararına ve yeni ürün geliştirilmesine yönelik çalışmaları destekleyen faaliyetlerde bulunan IFA’nın Yıllık Konferans’ı İstanbul’da gerçekleştirildi. İstanbul, 1994 ve 2007 yıllarından sonra IFA Yıllık Konferansı’na üçüncü kez ev sahipliği yapmış oldu.

Toplantıya IFA Başkanı Esin Mete ve IFA Direktörü Charlotte Hebebrand’ın yanı sıra 72 ülkeden 1381 katılımcı iştirak etti. Çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantının açılışında 2015’in “Toprak Yılı” olması vesilesiyle dünyanın en önemli toprak bilimi uzmanlarından biri olan Kolombiya Üniversitesi, Yer Bilimleri Enstitüsü, Tarım ve Gıda Güvenliği Merkezi Direktörü Dr. Pedro Sanchez de konuşmacı olarak yer aldı.

Önce gıda güvenliği

Sürdürülebilir gıda üretimi için sağlıklı toprak, gıda güvenliği, açlık ve kötü beslenmeyle mücadele ile gübrenin toprak verimi ve insan sağlığına katkılarının masaya yatırıldığı toplantının açılışında IFA Başkanlığını 2 yıldır başarıyla yürüten Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Başkanı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete de bir konuşma yaptı. Esin Mete, sözlerine zengin bir tarihe sahip, iki kıtanın birleştiği İstanbul’da, bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade ederek başladı.   IFA’nın İstanbul’da gerçekleştirdiği bu toplantının, yeni ve dinamik formatı ile sürdürülebilir gıda üretimi için yeniden düşünme ve harekete geçme fırsatı yaratacağını belirten Esin Mete, “Sürdürülebilir gıda üretimi; dünyanın geleceği ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Küresel çapta gıda üretiminin sürdürülebilirliğine yardımcı olmayı hedefleyen uluslararası gübre sektörü, kendisini tarım sektörünün bir parçası olarak konumlandırıyor. Bu kapsamda IFA, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile de yakın işbirliği içinde çalışmalar yürütüyor. 2 yıllık IFA Başkanlığım döneminde, bu konulara birçok platformda değinerek farkındalık yaratmaya çaba gösterdim. IFA olarak insan refahının ve sürdürülebilir gelişmenin en önemli unsuru olan gıda güvenliği konusuna kamuoyunun ve karar erklerinin dikkatini çekmeyi amaçlayan birçok etkinlik ve projeyi hayata geçirdik.” dedi.

2015 Toprak Yılı

Konuşmasında sağlıklı toprağın insan yaşamı için önemine değinen Esin Mete, “Sağlıklı topraklar, gıda güvenliği ve ekonomik kalkınma için büyük önem taşıyor ve bu konu çoğu zaman gözden kaçırılıyor. IFA üyeleri bu yüzden sağlıksız toprakları rehabilite etmeyi, sağlıklı toprakları ise korumayı ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmeyi kendileri için hedef olarak belirlemiştir” dedi. Toprak sağlığının her platformda gündeme gelmeye başladığını ifade eden Mete, “Birleşmiş Milletler de ilk kez herkesin kabul ettiği bu gerçeği görerek 2015’i “Toprak Yılı” olarak ilan etti. Endüstrimiz bu konudaki etkinlik ve bilinçlendirme çalışmalarına katılacağını taahhüt eden ilk özel sektör girişimi oldu. Bu konuda aktif olarak rol almaya, gübre endüstrisinin sağlıklı toprakların oluşmasındaki rolünü ve sağlık toprakların insan yaşamı için önemini anlatmaya devam ediyoruz” dedi.

Doğru bitki besleme ile sağlıklı topraklar

IFA’nın son birkaç yılda daha etkin ve verimli bitki beslemesi konusunda liderlik yaparak çiftçilerin sürdürülebilir tarıma yoğunlaşmasına yardımcı olduğunu ifade eden Esin Mete; “Gübreler sağlıklı toprakların korunması ve bozulmuş olanların da yeniden sağlıklı hale getirilmesinde önemli bir rol üstleniyor. Gübrelerin arazilerin bozulmasının ve çölleşmesinin önlenmesinde de ciddi bir katkısı var. Gübreler,  doğru bitki beslemesi ile sağlıklı toprakların oluşturulmasını sağlarken aynı zamanda gıda güvenliği, ekonomik gelişme ve sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılmasına da destek sağlıyor” dedi.

IFA’nın 2013-2014 faaliyet programının temelini, “nutrient stewardship” olarak ifade edilen “doğru ve dengeli bitki besleme” konusunun teşkil ettiğini ifade eden Esin Mete, “ ‘4R’ (4 Rights – 4 Doğru) başlığıyla yürüttüğümüz bilinçlendirme kampanyaları, çiftçilerin nasıl verim artışı sağlayabileceklerini somut olarak göstermekte ve bu konuda küresel bir etki yaratmayı hedeflemektedir’ dedi. Son 2 yılda üzerinde önemle durdukları projelerden bir diğerinin de bitki besin maddelerinin mikroelementlerle zenginleştirilmesi olduğunu belirten Esin Mete, “Gıdaların besleyiciliğinin artırılmasını hedefleyen bu projeyle, toprağa verilen azot, fosfor ve potasyum gibi mikroelementler sayesinde hem verimliliğin arttığı, hem de insanlarda bu maddelerin eksikliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarının giderilmesine önemli katkı sağlandığı görüldü” dedi. Esin Mete, endüstriyel anlamda ilk kez Toros Tarım’ın öncülüğünde başlatılan çinko katkılı gübre üretiminin, bir başarı öyküsü olarak tüm dünyada ses getirmiş ve birçok ülke için örnek teşkil etmiş olmasından dolayı gurur duyduğunu da sözlerine ekledi.

Pedro Sanchez: “Gübreler toprağın bağışıklık sistemini güçlendiriyor”

IFA’nın İstanbul’da düzenlediği toplantının özel konuğu olan dünyanın en önemli toprak uzmanlardan biri olan Dr. Pedro Sanchez ise yaptığı konuşmada toprak sağlığında gübrenin önemini, sektör ve gıda güvenliği açısından değerlendirdi. Pedro Sanchez, “ Bitkilerin gübre yoluyla beslenmesi toprağın bağışıklık sistemini güçlendirerek aynı insan vücudunda olduğu gibi enfeksiyonlarla mücadele gücünü artırıyor. Doğru uygulanan, dengeli bir bitki beslemesi, bitkinin büyümesi için gerekli olan besin kaynağını sağlarken verimliliği artırarak ekonomik getiriyi de yükseltiyor. Önemli olan bilinçli kullanım, bunun için de toprak analizinin iyi yapılması ve bitki beslemesi için uygun ürünlerin kullanılması gerekiyor” diyerek bitki beslemesinin önemini vurguladı.

Esin Mete: “Küresel ekonomide yeni bir dönem başlıyor”

Konuşmasında geleceğe dair mesajlar da veren Esin Mete, “Sektörün ürettiği ürünlerin çevreye ve insan sağlığına daha duyarlı olması için geliştirilen programların benimsenmesinin ve uygulanmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geliştirilmiş ürün uygulamalarını destekleyen davranış biçimlerinin yaygınlaşmaya başlamasını da umut verici buluyorum. IFA’nın gübreye özel tek geçerli küresel sertifikasyon progra­mı olan “Protect and Sustain” projesinin uygulama aşamasında, bu umut verici gelişmeleri yakından gözlemledim” dedi.

2015 yılına dair önemi açıklamalarda bulunan Esin Mete, “2015’te küresel ekonomide yeni bir dönem başlıyor. Ortaya çıkan yeni durum, sürdürülebilirlik ve sorumlu iş yapış biçimlerinin daha görünür ve uygulanır olduğu bir döneme işaret ediyor. Bu yüzden endüstri olarak sergilediğimiz yönetimi biçimini güçlendirmeli, yerel ve küresel işbirliklerini geliştirmeliyiz. Büyük bir onurla, 2 yıl boyunca görev yaptığım Başkanlığım döneminde bu konuda önemli adımlar attık, yeni göreve başlayacak yönetimin de bunu daha ileri taşıyacağını düşünüyorum. Tabii ki “Toprak Yılı”, IFA için 2015 ile sınırlı değil. IFA üyeleri, dünyanın her tarafında sağlıklı toprakların önemini anlatmaya devam edecek. Bu konuda karar verici konumunda olan tüm aktörlere gıda güvenliğinde gübrenin oynağı rolü anlatmayı sürdüreceğiz” dedi. 

IFA HAKKINDA

Dünyada gübre sektörünü temsil eden tek kuruluş olan IFA (International Fertilizer Industry Association), 1927’den beri faaliyetlerini sürdüren uluslararası nitelikte bir organizasyondur. 85 ülkeden 540 kuruluşun üye olduğu IFA, dünya gıda güvenliğinin sağlanması için çevreye duyarlı ve verimli gübre üretimi yapmak, tüm dünyada dengeli ve yeterli bitki beslenmesini temin etmek için çalışmalar yapmakta, politikalar üretmekte ve bunları tüm dünyada yaymaya çalışmaktadır. IFA’ya üye kuruluşlar arasında her çeşit bitki besleme maddesi, gübre hammaddesi ve ara mamul üretimi yapan ya da bunların dağıtım faaliyetleriyle ilgilenen şirketlerin yanı sıra bilimsel araştırma enstitüleri ve eğitim kurumları da yer almaktadır. Merkezi Paris’te olan IFA’nın üyeleri arasında tarımda son derece gelişmiş ülkelerin yanında, gelişmekte olan ülke temsilcileri de bulunmaktadır.

Kimyevi gübre başta olmak üzere tarımsal girdi konusunda faaliyetlerini sürdüren ve bu alanda Türkiye’nin lider kuruluşu Toros Tarım’ın İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcılığı görevine daha önce telekom, finans ve danışmanlık sektörlerinde dünyanın önde gelen şirketlerinde görev alan Ebru Pilav getirildi. Son olarak Deloitte Türkiye’de insan kaynakları, yetenek yönetimi ve çalışan markası stratejilerinin planlanması ve uygulanması üzerine Direktör ünvanı ile çalışan Pilav, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya bölümünden mezun.

Volkswagen Financial Services AG ve Doğuş Grubu ortaklı VDF’de İnsan Kaynakları/Organizasyon Müdürü ve Volkswagen Financial Services AG’de Avrupa bölgesinden sorumlu İnsan Kaynakları Yöneticisi olarak İK alanında 18 yıl boyunca faaliyet gösteren Ebru Pilav, 25’ten fazla ülkenin stratejik iş gücü planlaması, performans gelişim projeleri, liderlik gelişimi, yetenek yönetimi ve organizasyonel tasarım alanlarında hizmet verdi. Akredite bir ACC ve CPCC koçu olan Pilav, ICF pazarlama kurulu lideri ve Peryön üyesidir.

Şanlıurfa ve Adıyaman’da ikâmet eden ve Türkiye’nin 48 iline göç eden mevsimlik tarım işçilerinin yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla, Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu- UNFPA Türkiye Temsilciği  yürütücülüğünde, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Tekfen Holding iştiraklerinden Toros Tarım katkılarıyla geliştirilen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı problemler ve çözümlerine yönelik bilinçlendirme çalışmaları kapsamında 2014 yılında da çalışmalarına devam ediyor.

Proje kapsamında Nisan ayında gerçekleştirilen eğitimlerde Ankara, Eskişehir, Konya, Aksaray, Yozgat, Niğde, Kayseri, Malatya, Adana, Hatay, Şanlıurfa ve Adıyaman Toplum Sağlığı Merkezlerinde görev yapan 192 hekim, ebe ve hemşire katıldı. Sağlık görevlilerinin eğitimlerini takiben Ankara, Adıyaman, Şanlıurfa, Eskişehir, Hatay, Kayseri ve Yozgat illerinde görev yapan 8 vali yardımcısı, 13 Kaymakam ve 25 yerel yönetici de, eğitimleri çok olumlu bulduklarını bildirdiler.

Eğitimlerle Türkiye’nin tarımsal üretimi için önemli olan şehirlerinde mevsimlik işçi olarak çalışan ailelerin hastalıkları önleyici hizmetlere erişminin artırılması hedefleniyor. Eğitimler sonrasında özellikle anne ve bebek ölümlerini önleyici sağlık hizmetlerinin sağlanması ve erişimi konusunda iyileştirme yapmayı amaçlarken; temiz içme-kullanma suyu, sağlıklı tuvalet kullanımı alışkanlıkları artırılıyor ve güvenli tarım ilacı uygulamaları, bağışıklama hizmetleri ve gebe takibi gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin de kalitesi yükseltiliyor. Proje çalışmaları öncesi anne bebek ölümlerini önleyici hizmetlerden dört kadından biri faydalanırken, bu oranın dört kadından üçe yükseldiği gözlemlendi.

Proje ile Türkiye’de tarım sektöründe çalışanların yaklaşık yarısını oluşturan mevsimlik tarım işçilerinin, sağlık, güvenlik ve sosyal alanlarda yaşadıkları sorunların çözümü için sektörlerarası işbirliğinin geliştirilmesi ve mevsimlik tarım işçilerini yaşadıkları temel sorunlarla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla, çoğu kadın olan mevsimlik tarım işçilerinden din görevlilerine, sağlık hizmetleri sunucularından yerel yöneticilere, ilgili kamu görevlillerinden muhtarlara ve iş aracılarına kadar geniş çerçeveli eğitim programı düzenleniyor.

Toros Tarım’ın ana faaliyet alanlarını, klasik ve özel gübreler, tohumculuk, fidecilik ve tekno-tarım gibi doğrudan tarımla ilgili sektörlerin yanı sıra terminal işletmeciliği, römorkaj ve acentecilik hizmetleri, serbest bölge işletmeciliği, akaryakıt ticareti ve torba üretimi gibi yan alanlar oluşturuyor. Birbirini tamamlayan birçok hizmet ve faaliyeti bir arada bünyesinde bulunduran Toros Tarım, çiftçinin birden fazla ihtiyacını karşılayan bir yapıda faaliyet gösteriyor.

Türkiye’de gübre üretim kapasitesinin yüzde 38’i Toros’un

Toros Tarım’ın en büyük işkolunu klasik gübrelerin yanı sıra tamamı suda eriyen ve damla sulama ya da yağmurlama gibi gelişmiş sulama teknikleri ile birlikte kullanılan özel gübrelerin üretim faaliyetleri oluşturuyor. Toplam 1,8 milyon tonluk üretim kapasitesi ile Türkiye’deki kurulu gübre üretim kapasitesinin yüzde 38’ini elinde bulunduran Toros Tarım, bu alandaki faaliyetlerini Ceyhan, Mersin ve Samsun’da bulunan fabrikaları ile gerçekleştiriyor. 

Klasik gübrelerin yanında suda eriyebilen özel gübreleri ve iz elementleri de ürün grubu içinde bulunduran Toros Tarım, çiftçinin her türlü gübre ihtiyacını tek elden karşılayabiliyor. Yurt genelindeki 7 bölge müdürlüğü ve 800’e yakın bayisiyle güçlü bir dağıtım ağına sahip olan şirket, toplam 550 bin ton kapasiteye sahip bölgesel depoları sayesinde sezonluk kullanılan bir ürün olan gübreyi herhangi bir gecikme yaşanmadan Türkiye’nin her köşesine zamanında ulaştırabiliyor.

“Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” kapsamında, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Harran Üniversitesi tarafından Adıyaman ve Şanlıurfa’da ikâmet eden toplam 1.021 aileyi kapsayan bir araştırma yapıldı. Toplam 7 bin 165 kişinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 60’ından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. En az yüzde 80’inin çalışma hayatına ilişkin sosyal güvencesi bulunmazken, ailelerin yüzde 70’e yakını tarlalarda çocuklarıyla birlikte çalışıyor.

Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi (UNFPA) yürütücülüğünde Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Tekfen Holding iştiraklerinden Toros Tarım ve Hollanda Büyükelçiliği’nin katkılarıyla geliştirilen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” zorlu koşullarda çalışan ve yoksullukla mücadele eden mevsimlik göçebe tarım işçilerinin özellikle hastalıklarının önlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre en tehlikeli iş alanlarından biri olarak tanımlanan tarım işçiliğinin Türkiye’de yaklaşık yüzde 50’sini kapsayan mevsimlik tarım işçilerinin  sağlık düzeylerinin iyileştirilmesini hedefleyen  “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı”na 5 yıl için yaklaşık 1 milyon dolar kaynak ayrıldı.

Ekonomik, sağlık, güvenlik, barınma, eğitim ve sosyal alanlarda sorunlar

Öncelikle ilk adımları yerel proje olarak atılan programın başlangıcında; Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Harran Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, mevsimlik tarım işçilerinin dörtte üçü çalıştıkları tarlalarda sağlıklı koşullarda banyo ve tuvalet ihtiyacını karşılayamıyor. Mevsimlik tarım işçilerinin yaklaşık üçte ikisi sağlık hizmetlerine ve temiz içme-kullanma suyuna erişememe, yetersiz beslenme, yarısından fazlası elektriğe erişememe, ücretlerin zamanında ödenmemesi, okula gidememe gibi sorunlar yaşıyor. Bir başka deyişle bu grupta yer alan erkekler, kadınlar ve çocuklar üretimde aktif rol üstlenmelerine karşın, sağlık, eğitim, barınma, beslenme gibi evrensel insan haklarına 21 inci yüzyılın gerektirdiği düzeyde erişemiyor. Bu da kamu hizmetlerine erişimde, insan hakları temelli yaklaşım yönünden sınırlılıklara ve kırılmalara neden oluyor.

“Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi” Projesi kapsamında, Türkiye’de tarım sektöründe çalışanların yaklaşık yarısını teşkil eden mevsimlik tarım işçilerinin, sağlık, güvenlik ve sosyal alanlarda yaşadıkları sorunların çözümü için sektörler arası işbirliğine yönelik önerilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesine dönük adımlar atıldı. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları temel sorunların çözümüne dönük bilinçlendirme programları ile başlayan program ile çoğu kadın mevsimlik tarım işçilerinden din görevlilerine, sağlık hizmetleri sunucularından ilgili kamu görevlillerine, muhtarlara, iş aracılarına ve toprak sahiplerine dönük eğitim programları düzenleniyor.

Bu çerçevede Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı kapsamında yapılacak uygulamaları paylaşmak ve mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını yerinde görmek amacıyla Şanlıurfa’ya düzenlenen basın gezisine, Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Temsilcisi Dr. Zahidul Huque, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ve Harran Üniversitesi Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zeynep Şimşek katıldı.

Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete: “Mevsimlik tarım işçilerini bilinçlendirmeye ve tarımsal üretimde verimliliği artırmaya yönelik her türlü çabaya destek veriyoruz.”

Toros Tarım’ın, tarımsal sanayi sektöründe Türkiye’nin güçlü adımlarla büyümesi ve üretici ile çalışanların refah seviyesinin artırılmasına yönelik çalışmaları desteklemeyi görev edindiğini ifade eden Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete, “Tarım, geçmişte olduğu gibi günümüzde de ülke kalkınmasının temel araçlarından biri konumundadır. Türkiye’nin en büyük tarımsal sanayi grubu olarak, en ücra köylere kadar ulaşan organizasyonumuz yoluyla, çiftçimizi ve tarımsal faaliyetlerin parçası olan tüm paydaşları yakından tanıyoruz; onların problemlerini yerinde görüyor, gelişmeleri yakından izliyoruz. Türk tarımının kronikleşmiş, çözüm bekleyen ve her türlü katkıya muhtaç alanlarından biri, mevsimlik tarım işçileri konusudur. Toros Tarım olarak, “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı”na destek vermeyi, tarıma karşı sorumluluğumuzun bir gereği sayıyoruz” dedi.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Harran Üniversitesi  tarafından yapılan araştırmaların, mevsimlik gezici tarım işçisi olan birey ve aileler arasında yoksulluk sınırının çok uç noktalarda olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Mete, “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de mevsimlik tarım işçilerinin en önemli sorunu olarak yeterli düzeyde temiz ve güvenli barınma koşullarına sahip olmaması geliyor. Bu gruplara yönelik özel hizmet programları geliştirilmesi çok önemli. Toros Tarım olarak; bu program kapsamında diğer paydaşlarımız ile birlikte ilk amacımız, mevsimlik tarım işçilerinin çalışma hayatında eşit haklardan yararlanabilmelerine katkı sağlamak. Bunun yanı sıra bu alanda yeni politikalar geliştirilmesi ve toplumsal duyarlılık ve farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu: “Nitelikli tarımsal üretim için çalışanların sağlığının korunması gerekir”

Toplantıda konuşan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu ise, “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” kapsamında yapılan araştırmaların sonuçlarının 2011 yılında üniversiteleri tarafından, mevsimlik tarım işçilerinin sağlığını geliştirmek amacıyla projelendirilerek Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na sunulduğunu söyledi. Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üniversitemin araştırma ve toplumsal gelişmeye destek misyonu gereği hazırlanan projemiz 2011 yılında ülke programına alındı. 2011 yılının Kasım ayında başlayan program halen Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) desteği, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Adıyaman ve Şanlıurfa Valiliklerinin işbirliğiyle hassasiyetle yürütülüyor. Ardından Toros Tarım projeye destek kararı aldı. Her zaman destekleyici işbirliğinde bulunan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilciliği’ne, Toros Tarım ve program ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.”

Tarım sektörü dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en büyük ikinci istihdam alanı

Tarım sektörünün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ikinci istihdam alanı olduğunu vurgulayan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Mutlu, sektörün hem dünyada, hem de ülkemizde gıda gereksiniminin karşılanması, sanayi sektörüne girdi sağlama ve ilaveten hizmet sektörü dahil olmak üzere yarattığı toplam istihdam olanakları açısından önemini korumaya devam edeceğinin altını çizdi.

Tarımsal üretim ve verimliliğin artırılması için tarımda çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesinin ön koşul olduğuna değinen Mutlu, “Ülkemizde tarım ve hayvancılık faaliyetleri yoğun olmasına karşın, son yıllara kadar tarımda çalışanların sağlığını geliştirmeye yönelik çalışmalar yetersiz kalmıştır. Üniversitemiz bu alanda öncü olmuş, 2012 yılında 1. Tarımda Çalışanlarının Sağlığı Sempozyumunu düzenlemiş, arkasından Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurmuştur. Halk Sağlığı Anabilim Dalı tarafından yapılan bilimsel çalışmalarda, tarım sektöründe hastalık ve erken ölümlerin en fazla görüldüğü grubun mevsimlik tarım işçileri olduğu saptanmıştır” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Dr. Zahidul Huque: “Kalkınmada En Önemli Faktörlerden Biri de Eşitsizliklerin Azaltılması ve İnsan Hakları Temelli Yaklaşımdır”

Türkiye’nin Bin Yıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma yolunda çok iyi mesafe aldığını ve iyi sayılabilecek bir noktaya geldiğini belirten Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Dr. Zahidul Huque, halen toplumsal cinsiyet ve coğrafi özelliklere dayalı eşitsizliklerin söz konusu olduğu bölgelerin ve nüfus gruplarının bulunduğunu vurguladı. Dr. Zahidul Huque, toplantıdaki konuşmasında şunlara değindi:

“Bu eşitsizlikler, gezici mevsimlik tarım işçilerinde kalkınma göstergelerinde belirgin bir şekilde göze çarpıyor. Türkiye’de nüfusun % 16,2’si ulusal yoksulluk sınırının altında gelire sahip iken bu grubun yaklaşık üçte ikisi ulusal yoksulluk sınırının altında gelire sahip. Yine nüfusun tamamına yakını ilköğretimde okullaşırken, bu grupta her dört kişiden biri ilköğretime devam etmemekte. Bunun yanı sıra, üçte birinin temiz içme suyuna erişemediği, dörtte birinin düzenli doğum öncesi bakım alamadığı, kadınların yarısının henüz ergen ya da çocuk yaşlarda anne olduğu ve sonucunda ülke ortalamasının birkaç kat üstünde anne ve çocuk ölümlerine tanık olunduğu bir sosyal grup karşımıza çıkıyor” dedi.

UNFPA Türkiye Ofisi’nin ülkemizde enerjisini Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinin tüm ülke genelinde dengeli bir biçimde yakalanmasına yönlendirdiğini işaret eden Dr. Huque, konuşmasında 21 inci yüzyılda tüm kamu hizmetlerine erişimde artık, evrensel insan haklarından ödün verilmemesi gerektiğinin özellikle altını çizdi.

Harran Üniversitesi Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zeynep Şimşek: “Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin Sağlığını Geliştirme Programı’ ülkemizde bilimsel temellere dayalı akademik liderlik örneğidir”

Tarım sektöründe hastalık ve erken ölümlerin en fazla görüldüğü grup mevsimlik tarım işçileridir. Çünkü mevsimlik tarım işçileri hastalıklara neden olan biyolojik, fiziksel, kimyasal ve psikososyal risk faktörleriyle karşı karşıyadır. Programın temel amacı, hastalık ve erken ölümlere neden olan faktörleri en aza indirmek ve bu grubun nitelikli sağlık hizmetlerine erişimini sağlamaktır. Bu amaçla yaklaşık 2 yıldır, 3 model (sağlık sistemini güçlendirme, mevsimlik tarım işçilerini güçlendirme ve ilgili sektörleri harekete geçirme) geliştirilip etkisi test edilmiş ve yaygınlaştırma çalışmalarına başlanmıştır. Diğer model geliştirme çalışmaları (mezuniyet öncesi eğitim programları, tarım iş aracıları, çiftçi programları) ise halen devam etmektedir. 

Yapılan araştıma kapsamında, Türkiye’deki mevsimlik tarım işçilerine ilişkin ortaya çıkan diğer bazı sonuçlar ise şöyle:

• Mevsimlik tarım iş aracılarının büyük bölümün İŞKUR’a kayıtlı değil.
• Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği hakkında bilgileri yok.
• Çalıştıkları illerde koruyucu sağlık hizmetlerine erişimde sorunlar var,
• Üçte ikisi tarlalarda çocuklarıyla birlikte çalışıyor.

Mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 38,8’i devletten ayni ya da nakdi yardım aldığını söylüyor. Yardım alanların yüzde 57,1’i yakacak, yüzde 19,8’i eğitim, yüzde 17,5’i özürlü maaşı ve yüzde 10,4’ü gıda yardımı alıyor. Yardım alan ailelerin yaklaşık beşte biri ise, yakacak ve gıda başta olmak üzere birden fazla yardım aldığını ifade ediyor. Ailelerin tarlalarda çalışırken sağlıklı içme ve kullanma suyuna erişimlerinin oranı ise sadece üçte bir.

“Bebek ölüm oranı binde 50”

Türkiye genelinde nüfusa göre ölüm oranı hızı binde 6 olarak gerçekleşiyor. Mevsimlik tarım işçilerinin ortalama ölüm hızı binde 22,6’ya kadar yükseliyor. Aynı şekilde bebek ölümleri de Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 katı.

“ABD’de yaklaşık 2,5 milyon mevsimlik tarım işçisi var”

“Milletler Nüfus Fonu Temsilcisi Dr. Zahidul Huque’ün verdiği bilgilere göre, gelişmiş ülkelerde tarımsal üretimin sürdürülmesinde istihdam edilenlerin çoğunluğunu mevsimlik tarım işçileri oluşturuyor. Avrupa’da yaklaşık 500 bin, Avrupa dışından gelen 4,5 milyon tarım işçisi istihdam edildiği, bu sayının Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yaklaşık 2,5 milyon olduğu tahmin ediliyor. ABD’de tarımda istihdam edilenlerin yüzde 50’sinden fazlasının diğer ülkelerden göç ettiği görülüyor.”

Adıyaman ve Şanlıurfa’da ikamet eden toplam 1021 aileyi kapsayan araştırma sonucuna göre; aileler son bir yıl içinde 48 farklı ilde tarım alanlarında çalışmışlar. En çok  Şanlıurfa, Malatya, Konya, Adıyaman, Adana, Kayseri, Hatay, Ankara, Giresun, Aksaray, Sivas, Yozgat, Eskişehir, Ordu, Kırşehir, Nevşehir, Isparta, Kahramanmaraş, Mersin, İzmir, Afyon, Gaziantep, Antalya, Manisa, Aydın, Muğla, Çorum, Kırıkkale, Elazığ, Samsun, Denizli, Erzincan, Niğde, Batman, Amasya, Tokat, Trabzon, Düzce, Bursa, Diyarbakır, Karaman, Artvin, Kocaeli, Kütahya, Sakarya, Kilis, Osmaniye ve Zonguldak’a göç ediyorlar.

Dünyada 1.1 milyar tarım işçisi

450 milyonu mevsimlik/gezici

Türkiye’de 6.3 milyon tarım işçisi

Yaklaşık yarısının mevsimlik işçi olduğu tahmin ediliyor.

TÜİK, Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ne göre, tarım sektörü yüzde 24.8 ile, hizmet sektöründen sonra 2. sırada. Tarımı sanayi ve inşaat sektörleri takip ediyor. Mevsimlik işçi göçü süresi, ağırlıklı olarak 4 ay ve üzeri. İki kişiden biri doğduğundan bu yana mevsimlik tarım işçisi
Yüzde 60’ı  yoksulluk sınırı altında gelire sahip. Türkiye’de 4 kişiden 1’i tarımda istihdam edilirken Şanlıurfa ve Adıyaman’da bu oran daha fazla.

Canik Başarı Üniversitesi’nin 2013-2014 akademik açılış yılı töreni, Üniversite’nin Kampusü Fehmi Yıldız Kültür Merkezi’nde yapıldı. Açılışa Samsun Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, çok sayıda bürokrat, akademisyen ve öğrencinin yansıra Üniversiteye destek veren kurum ve kuruluşların temsilcileri de katıldı.

Akademik yıl açılış töreninde konuşan Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, verdiği önemli mesajların ardından Canik Başarı Üniversitesi’ne destek veren hayırseverlere şükran plaketlerini sundu.  

Törende plaketini Sayın Bekdemir’den alan Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete verdiği özel demeçte, sanayi kuruluşu olarak bulundukları kentlerde başta eğitim olmak üzere sanat ve sporla ilgili projeleri mümkün olduğunca destekleme gayretinde olduklarını belirtti.

Bu bölgenin ilk Vakıf Üniversitesi olan Canik Başarı Üniversitesi’ne verilen desteği de sosyal sorumlulukları gereği gördüklerinin altını çizen Esin Mete ayrıca Samsun Tekkeköy İlçesinde de bu yıl, son derece modern bir Anadolu lisesi olan Toros Tarım, Necati Akçağlılar Anadolu Lisesi’ni de hizmete sunduklarını ifade etti.

Uluslararası Gübre Sanayi Birliği’nin (IFA) ABD Chicago’da yaptığı yıllık toplantıda birliğin başkanlığına seçilen Esin Mete, bu görevi üstlenen ilk kadın oldu. Mete, IFA bünyesinde daha önce Finansal Komite Başkanlığı, İletişim ve Sürdürülebilir Kalkınma Başkan Yardımcılığı gibi görevler üstlenmişti.

Türkiye’yi temsil edecek

Böylesine önemli ve büyük bir birliğin başkanlığını üstlenmekten, Türkiye’yi temsil etmekten büyük gurur duyduğunu vurgulayan Esin Mete, “Türkiye, dünyada tarımsal açıdan kendi kendine yetebilen birkaç ülkeden biri. 1980’li yıllardan itibaren geliştirilen ulusal stratejilerin başında tarım sektörünü modernleştirmek de yer alıyor. Toros Tarım olarak bu strateji doğrultusunda tarım sektörüne yönelik çalışmalara büyük önem veriyoruz. Çiftçilerimizin doğru gübreleme ve daha verimli üretim yapmalarına yönelik çalışmalarına destek oluyoruz” dedi.

40 yıllık Tekfenli

1973 yılında Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Esin Mete, aynı yıl Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. bünyesinde Kimya Mühendisi/Proje Mühendisi olarak profesyonel iş hayatına adım attı. 1980 yılında Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş. Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. 1985-1991 yılları arasında Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 1991 yılında da Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne atandı. Esin Mete, 2000 yılından bu yana Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu’ndan Sorumlu Başkan Yardımcılığı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürütüyor.

IFA Hakkında

Küresel gübre sanayisini/sektörünü temsil eden sektörel bir kuruluş olan Uluslararası Gübre Sanayi Birliği’nin (IFA) 85 ülkeden 540’ı aşkın üyesi bulunuyor. Birlik üyelerinin yarısını gelişmekte olan ülkelerin temsilcileri oluşturuyor. Birliğe üye kuruluşlar, her çeşit gübre, gübre ham maddesi ve ara mamülün üretim ile dağıtım faaliyetlerini temsil ettikleri gibi, birlikte bilimsel araştırma ve eğitim kurumları da temsil edilmektedir.

Gübre sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile onların ticari ortak ve aracıları için müzakere ortamı yaratmak, toplum yararına ve yeni ürün geliştirilmesine yönelik çalışmaları destekleyen faaliyetlerde bulmak IFA’nın sorumlulukları arasında yer alıyor. Küresel gübre sektöründe yıllık 170 milyon ton gübre üretimi yapılıyor ve bu gübreler sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda güvenliğini sağlamak amacıyla dünyanın hemen yer yerinde kullanılıyor.

Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu Başkan Yardımcısı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete, Uluslararası Gübre Sanayi Birliği (International Fertilizer Industry Association – IFA) başkanlığına seçildi. IFA tarihinde ilk kadın başkanı olan Esin Mete, önümüzdeki 2 yıl boyunca 85 ülkeden 540 üyesi bulunan kuruluşun başkanlığını yapacak. 

1927 yılında kurulan IFA (International Fertilizer Industry Association-Uluslararası Gübre Sanayi Birliği), dünyada gübre sektörünü temsil eden ve sektör ile ilgili tüm faaliyetleri kapsayan tek uluslararası kuruluş olarak faaliyetlerini sürdürüyor. IFA’ya üye kuruluşlar, her çeşit gübre, gübre ham maddesi ve ara mamulün üretim ile dağıtım faaliyetlerini temsil ettikleri gibi, birlikte bilimsel araştırma ve eğitim kurumları da temsil ediliyor. Küresel gübre sanayisini/sektörünü temsil eden IFA’nın üyelerinin yarısı gelişmekte olan ülkelerin temsilcilerinden oluşuyor. 

Birliğin amacı, dünya gıda güvenliğinin sağlanması için çevreye duyarlı ve verimli bir gübre üretimi ve dağıtımı yapmanın yanı sıra, tüm dünyada dengeli ve yeterli bitki beslenmesini temin etmek için politikalar üretmek, çalışmalar yapmak ve bunları yaymak. IFA, bu amaçla uluslararası birçok benzer örgüt ve kuruluşla da işbirliği yapıyor. Örneğin IFA, bitki besleme konusunda uluslararası düzeyde bilimsel araştırmalar yapan IPNI (International Plant Nutrition Institution – Uluslararası Bitki Besleme Enstitüsü) adlı kuruluşun da üyesi. IFA böylece bilimsel gelişmeleri IPNI’den alarak kendi üyelerine aktarabiliyor. 

Uluslararası Gübre Sanayi Birliği’nin (IFA), organizasyon yapısının temelinde katılımcılık yatıyor.Başkan tarafından seçilen 4-5 kişilik Yönetim Kurulu üyelerinin hem dünyayı hem de farklı alanlarda faaliyet gösteren kuruluşların temsilcilerinden oluşmasına büyük önem veriliyor. IFA bünyesinde Üretim ve Uluslararası Ticaret Komitesi, Tarım Komitesi ve Teknik Komite gibi birimler yer alıyor. 2013 yılında İletişim Komitesi’nin kurulması planlanıyor. Tüm bu komitelerin kendi başkanları olmakla birlikte, kuruluş içinde bölgeleri temsil eden Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu ile birlikte İcra Komitesi’ni oluşturuyor. 

SEÇ, tanıtım ve gıda güvenliği 

IFA’nın sorumlulukları arasında gübre sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile onların ticari ortak ve aracıları için müzakere ortamı yaratmak, toplum yararına ve yeni ürün geliştirilmesine yönelik çalışmaları desteklemek yer alıyor. Bunun yanı sıra gübre sektörüne yönelik SEÇ (sağlık, emniyet ve çevre), tanıtım faaliyetleri ve gıda güvenliği gibi konular IFA’nın çalışma alanlarını kapsıyor. 

Sorumluluk sahibi bir kuruluş olarak başta eğitim olmak üzere hemen her alanda toplumsal gelişimin sağlanmasına duyarlılıkla yaklaşan Tekfen Holding, yapımını üstlendiği eğitim kurumları ile Türkiye’nin aydınlık geleceğine katkıda bulmaya devam ediyor. Tekfen Holding kurucu ortaklarından Necati Akçağlılar anısına Adana’nın Ceyhan ilçesi Sarımazı kasabasında inşa edilen T.C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu, 17 Eylül Pazartesi günü düzenlenen bir törenle hizmete girdi. 

T.C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu’nun açılışı nedeniyle düzenlenen törene Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Ceyhan Kaymakamı Gündüz Karakuş, Ceyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü, Mustafa Yaylacı, Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cansevil Akçağlılar, Tekfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Erhan Öner, Tekfen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Kumcu, Toros Tarım adına Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete’nin yanı sıra il ve ilçelerden çeşitli kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. 

Türk gençlerimin eğitimini önemsiyoruz 

T.C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu’nun açılışı töreninde konuşan Tekfen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Kumcu, Türk gençlerinin başarılı olması kadar, dürüst, ahlaklı birer birey olarak yetişmelerine büyük önem verdiklerini belirterek, “Felsefemiz, karşılıklı güven ve sorumluluk bilinci üzerine kurulu. Gençlerimiz bize iyi birer öğrenci olma sözü verirken, vakıf olarak biz de onları yarı yolda bırakmayacağımızın sözünü veriyor ve gençlerimizi eğitimleri boyunca destekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır” dedi. 

Gençlerimizin yüksek standartlarda eğitim almasına destek oluyoruz 

Ercan Kumcu : “Eğitime verdiğimiz önem ve bölgeye olan gönül bağımız nedeniyle Sarımazı’da bir okul inşa etme projesini sadece bir görev olarak değil, kurumsal sosyal sorumluluğumuzun bir parçası olarak ayrıca büyük bir mutlulukla kabul ettik. Çocuklarımız, Milli Eğitim Bakanlığı’mızın belirlediği yüksek standartlara uygun, çağdaş, pırıl pırıl ve yepyeni bir ortamda bundan böyle eğitimlerini sürdürecekler.” 

Necati Akçağlılar, başarılı olmak için kararlı olunması gerektiğine inanırdı 

Törende konuşan Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete, T.C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu’nun kendileri açısından yeni bir sevinç ve gurur kaynağı olduğunu söyledi. Mete: “Tekfen Holding’in ve Toros Tarım’ın kurucularından Necati Akçağlılar, üretmeye, işe, emeğe ve eğitime gönül vermiş bir insandı. Bugün aramızda olup buradaki gurur ve sevincimize ortak olsaydı, 

eminim çok mutlu olurdu. Necati Akçağlılar’ın başarı için öğütlerini burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Kararlı olun, hedefinizi belirleyin, başarısızlıktan yılmayın, doğruluktan şaşmayın, çok okuyun, çok çalışın” dedi. 

Eğitim ülkemizin hayati önceliklerinden biri olmalı 

Mesleki eğitimlerin yanında, faaliyet gösterdikleri bölgelerde, Türkiye’nin geleceği olan gençlerin daha iyi eğitim koşullarına kavuşturulması için de ellerinden gelen katkıyı sağladıklarını vurgulayan Esin Mete : “Ulu önder Atatürk, okulun önemini, “İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur. Bundan dolayı okul lazımdır. Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım,” sözleriyle dile getirmiştir. Ülkemizin her köşesinde okullar kurulması ve çocuklarımızın bu okullarda geleceğe hazırlanması, ülkemizin en hayati önceliklerden biridir” diye konuştu. 

T.C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu 

Tekfen Vakfı tarafından Adana Ceyhan Sarımazı kasabasında anaokulu ve 1-8 sınıfların eğitim alabileceği şekilde inşa edilen T.C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu toplam 477 öğrenci kapasiteli sahip. C. MEB Toros Tarım Necati Akçağlılar İlköğretim Okulu’nun bünyesinde 28 derslik, labaratuvar, basket ve voleybol sahası yer alıyor. 

Necati Akçağlılar (1924-2011) 

Tekfen Holding Kurucu Ortaklarından Necati Akçağlılar, 22 Mayıs 1924’te İzmir’de, şehrin tanınmış peynir imalatçılarından Süleyman Akçağlılar’ın oğlu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta eğitimini İzmir’de tamamlayan Akçağlılar, üniversite eğitimine 1945 yılında Illinois Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği bölümünde devam etti. 1948 yılında lisans eğitimini tamamlayan Necati Akçağlılar, aynı üniversitenin araştırma merkezinde asistanlık yaparak yüksek lisans öğrenimine devam etti. 1950 yılında yüksek mühendis diplomasını alan Necati Akçağlılar, mezun olduktan sonara ilk olarak Florida’da Amerikan Karayolları Müdürlüğü’nün Tallahassee’deki merkezinde Proje Mühendisi olarak bir buçuk yıl çalıştı. Daha sonra New York’ta Chemical Construction Co. adlı şirkette altı boyunca Proje Mühendisi olarak görev yaptı. Ardından 1952 yılında istihkâm okuluna bağlı bir taburda askerlik görevine başlayan Necati Akçağlılar, askerlik görevi sırasında NATO projelerinde görevlendirilmek kısa bir süre sonra Bayındırlık Bakanlığı’nın emrine verildi. 

Askerliği hizmeti döneminde bir süre NATO tesislerinin yapımında çalışan Necati Akçağlılar, bu sürecin sonunda Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde hava meydanlarının inşaatından ve akaryakıt boru hatlarının yapımından sorumlu olan Hava Meydanları ve Akaryakıt Tesisleri İnşaat Reisliği’nde akaryakıt tesislerinden sorumlu daire başkanı olarak çalışmaya başladı. Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde çalıştığı dönemde Feyyaz Berker ve Nihat Gökyiğit tanışan Necati Akçağlılar, oluşan dostluklarını diğer iki ortağı ile birlikte Tekfen çatısı altında 50 yıl sürecek bir ortaklığın temellerine imza attı. 

Tekfen Holding’in iştiraklerinden Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş, Türk çiftçisinin sonbahar ekim döneminde yoğun olarak kullandığı DAP ve kompoze gübre üretiminde gerekli ara madde imal etmek üzere Samsun Tesislerinde yeni bir sülfürik asit tesisi kuracak. Yatırım kararı kapsamında fabrika bünyesindeki fosforik asit biriminin yenileştirilmesi ve kompoze gübre tesisinin iyileştirilmesi planlanıyor. 

Yurtdışı piyasalardan kaynaklı riskleri en aza indirilecek 

Türk tarımına kaliteli tarımsal girdi sağlama hedefiyle hareket eden Toros Tarım, Samsun Tesisleri’nde yapılacak yatırımlar ile uluslararası piyasalarda ana üreticilerin fosforik asit ihracatını kısması durumunda oluşacak arz daralmasına karşı üretimin sürekliliğini sağlamayı planlıyor. 

Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve Tekfen Tarımsal Sanayi Grubu CEO’su Esin Mete, 2012 yılında başlayacak olan yeni yatırımlar ile şirketin gelecek dönem hedef ve beklentilerini düzenlenen bir basın toplantısı ile paylaştı. 

Gelecek 30 yıla yatırımlar ile hazırlanıyor 

Toros Tarım’ın 2011 yılında, ilk fabrikası olan Ceyhan Tesislerindeki üretime geçişinin 30. yılını kutladığını ve geçen 30 yılda koyduğu hedeflerini bir bir başardığını vurgulayan Esin Mete, “Gelecek 30 yıla yeni yatırım hamleleri ile hazırlanıyoruz. Toros Tarım, 3 üretim tesisinde 1.8 milyon tonluk üretim kapasitesiyle, Türkiye’nin kurulu kimyevi gübre üretim kapasitesinin yüzde 38’ine sahip ve bu alanda Türkiye’nin en büyük üreticisi konumunda. Hızla değişen uluslararası piyasa dinamiklerine karşı hazırlıklı olmak ve üretimin rekabetçi koşullarla sürdürülebilirliğini garantiye almak amacıyla Samsun Tesislerimiz bünyesinde toplam 232 Milyon ABD Dolar tutarında yatırım kararı aldık. Bu yatırımın yüzde 40’ı özkaynaklardan karşılanacak ”dedi. 

İthalatta bağımlılık azaltılacak 

Mete, Türkiye gübre tüketiminde büyük bir yere sahip fosfatlı gübrelerin girdisi olan fosforik asidin Kuzey Afrika ülkelerinden ithal edildiğini belirterek, “Küresel piyasalarda oluşan koşullara karşı önlem almak üzere Samsun Tesisleri bünyesinde fosforik asit üretimi için gerekli olan sülfürik asit üretecek bir tesis kurma kararı aldık. Bu yatırım sonrasında kükürtten sülfürik asit, ardından sülfürik asit ile fosfat kayasından ise fosforik asit üretebileceğiz. Böylece yıllık 200 bin ton olan fosforik asit ihtiyacımızın tamamını kendi bünyemizde üretmeyi planlıyoruz. Bu sayede fosforik aside olan ithalat bağımlılığımızı en az düzeye indirmek istiyoruz” diye konuştu. 

Esin Mete: “Ayrıca tedarik güvenliğinin sağlanması ve üretim maliyetinde rekabetçi olunması yine yatırım amaçlarımız arasında yer alıyor. Samsun’da üreteceğimiz fosforik asit ara mamülünü Samsun ve Ceyhan fabrikalarımızdaki DAP ve Kompoze gübre üretimi için kullanacağız. Çiftçinin sonbahar döneminde kullandığı bu önemli ürün grubu Toros Tarım’ın üretiminde ve satışlarında yaklaşık yüzde 50 paya sahip.” 

Yıllık gübre tüketimi 4.8-4.9 milyon civarına bekleniyor 

2007 yılından beri Uluslararası Gübre Üreticileri Birliği’nin (IFA) Yönetim Kurulunda Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Esin Mete, 2012 yılının, uluslararası gübre sektöründe hammadde ve mamül fiyatlarında volatilitenin yaşandığı bir sene olduğunu söyleyerek, 2011’den daha zor geçeceğini belirtti. Mete, “Türkiye’de ise gübre tüketiminde 2011’e göre fazla bir değişiklik beklemiyoruz. Yıllık 4.8-4.9 milyon ton mertebesinde gerçekleşecek gibi görünüyor. dedi. 

2011 yılını yüzde 31 pazar payı ile kapattı 

Tarımsal Sanayi Grubu olarak 2011 yılında toplam 1.208.341,000 TL ciro elde ettiklerini ifade eden Esin Mete, “1986 yılından beri iç piyasadaki liderliğimizi koruyoruz. 2007’den beri %30’un üzerinde seyreden pazar payı ile liderliğimizi güçlendirdik ve 2011 yılını yüzde 31’lik pazar payı ile tamamladık. İç pazarda önümüzdeki dönemde liderliğimizi korumayı, küresel gübre piyasasında ise bölgesel stratejik ortaklıklarla büyümeyi planlıyoruz. Geçtiğimiz ay dünya fosfat ihracatının yüzde 30’unu kontrol eden OCP (Fas’ın en büyük devlet kuruluşu) ile ortak bir şirket kurduk. OCP ile ortak kurduğumuz Black Sea Fertilizer Trade (BSFT) ile özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere ve Balkanlara yönelik ihracat yapmayı amaçlıyoruz. Toros Tarım’ın Samsun Tesisleri Karadeniz sahilindeki stratejik konumuyla bu alanda da ciddi bir avantaj sağlayacaktır ”dedi. 

Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi 

Toros Tarım olarak Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi olduklarını vurgulayan Esin Mete, “1,8 milyon tonluk üretim kapasitemizle ülkemizdeki yıllık 5,3 milyon ton olan kurulu üretim 

kapasitesinin yüzde 38’ini elimizde bulunduruyoruz. 2011 yılında 1.408.775 tonu bayilere, 63.794 tonu toplu alıcılara ve 27.460 tonu ihracata yönelik olarak toplam 1.500.029 ton satış gerçekleştirildi” dedi. 

Esin Mete: “Üretim faaliyetlerimiz Ceyhan, Mersin ve Samsun’da bulunan üç ayrı tesiste devam ediyor. Kapasite kullanım oranımız, planlandığımız üzere yüzde 84 seviyelerinde gerçekleşti.” 

7 bölge müdürlüğü 500 bin ton kapasiteli depo ve 800 bayi 

Toros Tarım’ın başarısının bir diğer unsurunun dağıtım kanalları olduğunu söyleyen Esin Mete, “Dağıtım faaliyetlerimizi yurt genelinde 7 bölge müdürlüğü, toplam 550 bin tonluk depolarımız ve Türkiye’nin en uzak köşelerine kadar yayılmış 800’e yakın bayi kanalıyla sürdürüyoruz. Türkiye’yi karış karış biliyoruz; tarım neredeyse, biz de oradayız” dedi. 

Bilgi için: Medyaevi İletişim – Pınar Sile 0212 351 91 81 / 144 

Gsm: 0533 680 36 86

Samsun Şehit Selman Özay İlköğretim Okulu “Kariyer Merdiven Değil ki Kolay Çıkılsın Projesi” kapsamında 8 Mayıs, Salı günü düzenlenen etkinliklerde Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu CEO’su Esin Mete’yi ağırladı.

Şehit Selman Özay İlköğretim Okulu öğrencileri, öğretmenleri ve Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileri ile İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin katılığı etkinliklerde öğrencilik yılları ve kariyer yolculuğu ile ilgili olarak deneyimlerini öğrenciler ile paylaşan Esin Mete, bir insanın yaptığınız işte başarılı olması için ilk önce o işi sevmesi lazım. Yapılan işlere sevgi verilmezse o iş büyümüyor” dedi.

Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve Tekfen Holding Tarımsal Sanayi Grubu CEO’su Esin Mete: “İyi bir kariyer yolculuğu için yaptığınız işi sevmeniz gerekir. Aksi takdirde başarılı olmanız mümkün değil. İşinizi benimseyin ve içinizde yaşayın. Şahsen yaptığımız bütün işleri severek yaptım veya yapmaya gayret gösterdim”  dedi.

Her alanda olduğu gibi iş hayatında da disiplinin çok önemli olduğunu ifade eden Esin Mete, zamanı iyi kullanabilmek için disiplinli olmakta çok fayda var. Disiplinli bir şekilde yaptığım işi en iyi yapmaya; daha iyi yaptığım işi de en iyi şekilde yapmaya özen gösterdim” diye konuştu.

Esin Mete sözlerine şöyle devam etti: “Başarılı olmak için çok çalışmanız gerekiyor; tembellik yapmak gibi bir şansınız yok. Çalışırken de iş ayırt etmeyin. Size verilen işi her zaman en iyi yapmayı hedefleyin. Size verilen her işi ciddiye alın. İşinizi yarına ertelemeyin. Çünkü yaptığınız her iş kariyer hayatınızda önemli olacaktır. Size ayrı bir tecrübe kazandıracaktır.”

Esin Mete Hakkında

Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden mezun olan Esin Mete, üniversite eğitimine Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde devam etti. Profesyonel iş hayatına il adımı 1973 yılında Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş’de bünyesinde atan Mete, 1980 yılında Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş’ye transfer oldu.

Esin Mete, Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş çatısı altında 1980-1984 yılları arasında Genel Müdür Yardımcısı, 1985-1991 yılları arasında ise Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 1991 yılında, günümüzde Toros Tarım A.Ş adı altında faaliyet gösteren Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi A.Ş’nin Genel Müdürlüğü görevine getirilen Esin Mete, 2000 yılında Tarımsal Sanayi Gurubu’ndan Sorumlu Tekfen Holding Başkan Yardımcılığı görevine atandı.

Nisan 2010 itibariyle Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Tarımsal Sanayi Grubu CEO’luğu görevine getirilen Mete, aynı zamanda Toros Tarım ile Hishtil-Toros’un Yönetim Kurulu Başkan Vekili olup, Tarımsal Sanayi Grup Şirketleri’nin de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.

Bilgi İçin-Medyaevi İletişim-Şener Aslıbay-0212 351 91 81-153

Tekfen Holding’in Tarımsal Sanayi Gurubu iştiraklerinden Toros Tarım, dünya fosfat ihracatının yüzde 30’unu gerçekleştiren Fas’ın en büyük devlet kuruluşu OCP (Office Chérifien des Phosphates S.A) ile Türkiye’de ortak bir şirket kurmak üzere sözleşme imzaladı. Anlaşma kapsamında sermayesinin yüzde 70’i OCP’ye, yüzde 30’u Toros Tarım’a ait olacak Black Sea Gübre Ticaret A.Ş, Toros Tarım Samsun tesislerinde üretilecek fosfatlı gübreleri Karadeniz, Balkan ve Orta Asya ülkelerine pazarlayacak.

Bu ortaklık sektöre dinamizm katacak

Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve Tekfen Tarımsal Sanayi Grubu CEO’su Esin Mete yaptığı açıklamada Toros Tarım’ın 30. yılını kutladığı bu dönemde böyle bir ortaklığın kurulmasının sektöre ayrı bir dinamizm katacağını belirtti.

Esin Mete şöyle konuştu: “Toros Tarım olarak, küresel gübre piyasasında bölgesel stratejik ortaklıkla büyüme hedefiyle büyümeyi planlıyoruz. Bu çerçevede sektörün önemli oyuncularından OCP(Office Chérifien des Phosphates S.A) ile imzaladığımız ortaklık anlaşması hedeflerimize ulaşmamız konusunda büyük avantaj sağlayacaktır.  Geçtiğimiz 30 yıl içinde hayallerimizi aşmayı başardık. Gelecek 30 yılda da, hayallerimize sığdırmakta zorlandığımız başarılara imza atmayı hedefliyoruz.”

Toros Tarım ile 30 yıllık güvene dayalı bir işbirliğimiz var

OCP’nin Ticaretten Sorumlu Başlan Yardımcısı Mhamed Ibnabdeljalil, Toros Tarım ile 30 yıldır karşılıklı güvene dayalı bir ticari işbirliklerini olduklarını vurgulayarak, kurulan yeni şirket ile bu işbirliğinin daha ileriye taşınacağına inandığını belirti. Mhamed Ibnabdeljalil, “Bu ortak girişim, OCP’nin büyüyen pazarlarda varlığını güçlendirme stratejisine paralel olarak, müşterilerimize daha yakın bir noktadan hizmet vererek, bu pazarları daha iyi tanıma ve büyümelerinde aktif rol alma imkânı sunacaktır” dedi.

Toros Tarım, 30. yaşını kutladı

Faaliyetlerine 1981 yılında kimyevi gübre üretimi ve dağıtımıyla başlayan Toros Tarım, bu yıl (2011) kuruluşunun 30’uncu yılını kutluyor. 2009 yılında yüzde 30 olan sektördeki pazar payını, 2010 yılında yüzde 34,6’ya yükselten Toros Tarım’ın ana faaliyet kolları arasında bulunan gübre üretimi ve terminal işletmeciliği önemli bir yer tutuyor.

Toros Tarım’ın diğer faaliyet alanları şöyle sıralanıyor: kimyevi gübre üretimi, ithalatı ve satışı, terminal işletmeciliği, tahıl ve yem hammaddeleri ticareti, tohumculuk, fidecilik, doku kültürü, torba üretiminin yanı sıra, enerji üretimi, akaryakıt ticareti, serbest bölge işletmeciliği, kılavuzluk, romörkaj ve acentelik.

Toros Tarım, Ceyhan/Adana, Mersin ve Samsun’da kurulu üç gübre üretim tesisi ile Türkiye’de kurulu kimyevi gübre kapasitesinin yüzde 38’ine sahip ve bu açıdan lider konumda bulunuyor. 7 farklı bölgede 800’e yakın bayisi bulunan Toros Tarım, 2010 yılında 1.571.443 tonu bayilere, 136.528 tonu toplu alıcılara ve 36.001 tonu ihraç edilmek üzere toplam 1.743.972 ton gübre satışı gerçekleştirdi.

Sergilediği ticari başarının yanı sıra çiftçi dostu uygulamaları, işletme standartları ve öncü uygulamaları ile zaman içinde tarım sektörde saygın bir konuma yükselen Toros Tarım,  İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2010 yılında Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunu belirlendiği araştırmasında 892,3 milyon TL’lik geliri ile Türk sanayi sektörünün en büyük 53’üncü şirketi oldu. Toros Tarım böylece, Türkiye gübre sektöründe ve tarımsal sanayi alanında en büyük şirket olma unvanını da tescil ettirdi. 

OCP, dünya fosfat ticaretini yüzde 30’nu gerçekleştiriyor

Dünya ham fosfat kaynaklarının dörtte üçüne sahip olan Fas, bu ürünün en büyük ihracatçısı ve 3. sıradaki üretici ülkesi konumunda yer alıyor.

Fas’ın en büyük devlet kuruluşu olan ve dünya fosfat ihracatının yüzde 30’unu gerçekleştiren OCP (Office Chérifien des Phosphates S.A), fosfat madenciliği, işlemesi ve pazarlaması alanlarında faaliyet gösteriyor. 6,9 milyar dolar cirosuyla Fas Krallığı’nın en büyük kuruluşu olan OCP, 18 bin çalışanıyla ürünlerini beş kıtaya ulaştırıyor. Bugün Fas’ın ihraç kalemlerinin ¾ ’ünü fosfat ve ürünleri oluşturuyor. Ve her yıl Fas’ta ortalama 25 milyon tonun üzerinde fosfat cevheri çıkarılıyor.

Fosfat ihracatından elde edilen gelirler ülkenin GSYH’ sinin yüzde 3,5’ini oluşturuyor. Dünya fosfat rezervinin ¾ üne sahip olan Fas’ta 1920 yılında bir devlet teşekkülü olarak kurulan Office Chérifien des Phosphates (Kraliyet Fosfat İdaresi), 1975 yılında OCP Group adıyla yeniden yapılandırıldı. OCP Group bugün dünya fosfat kayası pazarının yüzde 40’ını, fosforik asit pazarının yüzde 38,4’ünü, fosfat gübresi pazarının ise yüzde 8,4’ünü elinde bulunduruyor.

Grup, yıllık 27,16 milyon tonluk fosfat kayası üretiminin 24,45 milyon tonunu piyasaya sürüyor. Çoğunlukla gübre üreticileri tarafından kullanılan fosfat, Huribga, Benguerir, Yusufiye ve Bukrâ/El-Ayun’da bulunan madenlerden çıkarılıyor. OCP Group tarafından üretilen fosforik asit ürünlerinin ihracatı 2,2 milyon tona ulaşıyor.

Toros Tarım Samsun Üretim Tesisi Hakkında

Türkiye’nin kompoze gübre ihtiyacını karşılamak üzere Samsun kent merkezine yaklaşık 15 km mesafede, deniz kenarında kurulu Toros Tarım’ın Samsun Üretim tesisi, 2’si gübre, diğer 2’si ise gübrenin ana hammadde girdisini oluşturan fosforik asit üretimi yapabilen 4 ana üretim biriminden oluşuyor.

2005 yılında özelleştirme kapsamında Toros Tarım tarafından satın alınan Samsun üretim tesisleri, yapılan iyileştirme çalışmalarından sonra 2006 yılında yeniden üretime başladı.  Yenileme çalışması sonrasında tesis, sağladığı ek kapasite dışında, liman tesisleriyle de Karadeniz’de bir terminale sahip olmanın getirdiği avantajlar bakımından Toros Tarım’a yeni bir güç kazandırırken, günümüzde Toros’un Karadeniz’e açılan kapısı konumuna geldi.

DAP (DİAMONYUM FOSFAT) Gübresi Hakkında

DAP Gübresi bitkinin kullanabileceği formda yüzde 18 Azot (N) ve yüzde 46 Fosfor (P2O5) elementlerini içeriyor.

Bitkinin özellikle fosfor ihtiyacını karşılamak üzere verilir. Bitki besini olarak fosfor, bitkinin ilk gelişme dönemlerinde kök gelişmesi için çok önemlidir. Yeterli miktarda veya uygun derinliğe uygulanmaması durumunda bitkide fosfor noksanlığı görülür; verimde ve kalitede büyük düşüşler olur. İçindeki fosfor diğer fosforlu gübrelere oranla daha hızlı harekete geçer. Ama aynı zamanda bileşiminde azot da bulunduğu için bitkinin bir miktar azot ihtiyacını da karşılıyor. Bitkiye yeterli DAP gübresi verilmediği takdirde kökler zayıf kalmakla beraber, gelişme yetersiz olmasına, olgunlaşma gecikmesine, bitkinin bodur kalmasına ve verim düşmesine neden olur.

Bilgi için: Medyaevi İletişim- Şener Aslıbay / 0212 351 91 81 – 153

Tarımsal faaliyetlerin ekonomide hak ettiği konuma yükselmesini hedefleyen Toros Tarım, çiftçilerin eğitimine yönelik olarak geliştirilen çalışmalara destek olmaya devam ediyor.

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun Adana Ticaret Borsası koordinatörlüğünde yürüttüğü “Adana İlinde İstihdamın Artırılmasına Katkı Sağlamak Amacıyla Kalifiye Bahçeci Yetiştirilmesi Projesi” kapsamında 20 karı-koca çiftçiye 5 ay boyunca teorik ve uygulamalı olarak modern tarım eğitimi verilmesi amaçlanıyor.

Toros Tarım’ın ve Özer Ziraat’in desteğiyle 24 Mart’ta hayata geçirilen proje kapsamında modern tarım uygulamaları konularında yetiştirilen çiftçilerin, eğitim programları tamamlandıktan sonra kalifiye eleman olarak istihdam edilmesi hedefleniyor. Bilinçli ve işinin ehli bahçecilerin yetiştirilmesi öngörülen projeyle, özellikle kadın çiftçilerin eğitilerek meslek sahibi olmaları ve bu doğrultuda sürdürülebilir bir istihdam yaratılması bekleniyor.