Hedef Sıfır Kaza
Kurulduğu günden bu yana teknik emniyet konusuna önem veren Toros Tarım, üretim tesislerinde “sıfır kaza” prensibi ile çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kavramının geliştirilmesi, yapılan çalışmaların kamuoyuna aktarılması ve İSG ile ilgili mevzuatın etkin uygulanmasının sağlanması amacıyla 1987 yılından itibaren her yıl 4-10 Mayıs tarihleri arasında İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası düzenleniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 29. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası etkinliklerini bu yıl 4-5 Mayıs 2015 tarihleri arasında Ankara JW Marriott Hotel’de gerçekleştirecek.
İş Sağlığı ve Güvenliği nedir?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), İSG kavramını “Tüm mesleklerde işçilerin bedensel, ruhsal, sosyolojik iyilik durumlarını en üst seviyeye ulaştırmak, bu düzeyde sürdürmek, işçilerin çalışma koşulları yüzünden sağlıklarının bozulmasını önlemek, onları çalışmaları sırasında sağlığa aykırı etmenlerden korumak, fizyolojik ve psikolojik durumlarına en uygun mesleksel ortamlara yerleştirmek, özetle işin insana ve her insanın kendi işine uyumunu sağlamak” olarak tanımlıyor.
Tarihsel gelişimi
Tarihsel açıdan bakıldığında, İSG kavramı, özellikle 19. yüzyılda hızlı sanayileşme ve makineleşmeye bağlı olarak iş kazalarının artmasıyla ortaya çıktı. İş kazalarının neden olduğu ölüm ve yaralanmaların azaltılabilmesi için gerek hükümetler, gerekse kayıplar nedeniyle üretim kaybına uğrayan işverenler tarafından çeşitli önlemlerin tartışılmaya başlamasıyla, iş güvenliğinin kurallarını oluşturmaya yönelik bir inisiyatif oluşmaya başladı. Bu alandaki en aktif kuruluşlar olan ILO’nun 1919’da ve WHO’nun 1948’de kurulmasıyla iş sağlığı ve iş güvenliği kavramı daha geniş kapsamda ve daha örgütlü bir şekilde ele alınır hale geldi.
Türkiye’de İSG
Türkiye, ILO’nun iş sağlığı ve iş güvenliği düzenlemeleriyle ilk kez 1932 yılında, Birleşmiş Milletler’e üye olduktan sonra tanıştı. 1945 yılında Çalışma Bakanlığı’nın kurulmasıyla, ülkede iş sağlığı ve iş güvenliğinin yasal bir sahibi oluştu. Bundan sonraki en önemli adım, iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili teknik şartları belirleyen İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü’nün 1973 yılında yayınlanması oldu.
İş sağlığı ve iş güvenliği konularındaki bir başka dönüm noktası ise, 2003-2004 yıllarında yürütülen Avrupa Birliği’ne entegrasyon çalışmalarıydı. Bu dönemde iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili pek çok yönetmelik yayınlandı; mevcut İş Kanunu da değiştirilerek, içine iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili maddeler eklendi.
Ana hedef sıfır kaza
Kurulduğu günden itibaren teknik emniyet konusuna ve işçilerin bu yöndeki eğitimine önem veren Toros Tarım, 2010 yılında IFA’nın verdiği “Green Leaf Award – Yeşil Yaprak Ödülü”nü alma hedefi doğrultusunda SEÇ (Sağlık-Emniyet-Çevre) organizasyonunu baştan aşağı yeniledi. Dünyada kendi sektöründeki en iyi uygulamaları kendine örnek alan Toros Tarım, bu kapsamda doğrudan genel müdüre bağlı bir merkezden yönetilen ayrı bir SEÇ birimi oluşturarak, iş güvenliği ve çevre konusunda uzun vadeli bir iş planını uygulamaya koydu. SEÇ konusundaki hedef ve uygulamaların doğrudan doğruya Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete tarafından tesis tesis dolaşılarak anlatılması, üst yönetimin bu konuya verdiği desteğin açık göstergesiydi.
Oluşturulan prosedürler kapsamında üretim tesislerinin temizliğinden iş kıyafetlerinin daha güvenli olacak şekilde yenilenmesine; bireysel koruyucu donanımların geliştirilmesinden çalışanlara ek eğitimler verilmesine; çalışma programlarının yeni prosedürlere bağlanmasından raporlama sisteminin geliştirilmesine birçok başlıkta yürütülen SEÇ çalışmaları, elde edilen sonuçlar itibariyle de sürekli değerlendirmeye tabi tutuluyor. Kayıp zamanlı kazalarla değerlendirilen iş güvenliği istatistiklerinde günden güne sağlanan iyileşme, tüm bu çabaların karşılığının alınmaya başlandığını gösteriyor.
İSG çalışmalarına destek
Üretim tesislerinde “sıfır kaza”yla çalışılmasını hedefleyen Toros Tarım’ın Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete, “Benim hedefim ve asıl görevlerimden biri, tesislerimize gelen her kişinin sağlam girip sağlam çıkmasıdır. Bizim başka hiçbir hedefimiz bunun önüne geçemez” sözleriyle, Toros Tarım’ın İSG konusundaki hassasiyetini açık bir şekilde ifade ediyor.
Toros Tarım, bu doğrultuda yapılan çalışmaları da ayrıca desteklemeyi sürdürüyor. Son olarak 16 Nisan’da Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Çalıştayı’nın ana sponsorluğunu üstlenen Toros Tarım için İSG, bundan sonra da öncelikli konular arasında yer almaya devam edecek.
Sürdürülebilir ve güvenli üretim
Toros Tarım SEÇ Müdürü Beril Yalçın, İSG konusuna verdikleri önemi şu sözlerle ifade ediyor: “Biz Toros Tarım olarak İSG ve çevre konularını birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Uluslararası Gübre Üreticileri Birliği’nin (IFA) iş güvenliği ve çevre istatistikleri ile karşılaştırmalı olarak, global ölçekteki yerimizi sürekli değerlendirmeye tabi tutuyoruz. Toros olarak kendi standartlarımızı oluşturuyoruz. Bugün ileriye dönük olarak yaptığımız ve yapmak istediğimiz şey, sürekli yeni gelişmeleri ve uygulamaları hayata geçirebilmek. Türkiye’nin kendi sektöründeki öncü kuruluşu olan Toros’un sadece zaman, pazar, üretim kriterleri yok. Aynı zamanda üretimini güvenli bir iş ortamında ve sürdürülebilirlik çerçevesinde yerine getirme hedefleri var. Bu konuda ileri aşamalardaki şirketlerin SEÇ uygulamalarını yakından izleyerek, eğitim ve konferanslarına katılarak, örnek fabrikaları ziyaret ederek, grubumuzun geçmiş deneyimlerinden yararlanarak bu alanda somut ilerlemeler elde ediyoruz.”