Esin Mete, Feeding The World Zirvesi’ne Katıldı
14/02/2014
Dünya nüfusunun 2050 yılında 9,6 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.Tarım arazilerinin sınırlı oluşu, kaynak kıtlığı, altyapı ve biyoçeşitlilikteki zorluklar, değişen iklimin yaptığı baskı gibi nedenlerden dolayı, insanlığı bekleyen en büyük tehditlerden biri olarak açlık görülüyor. The Economist’in, dünyadaki açlık ve beslenme konularına dikkat çekmek için, 13 Şubat’ta Londra’da düzenlediği “Feeding The World” isimli zirveye, Uluslararası Gübre Sanayi Birliği (IFA) Başkanı ve Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Esin Mete de katıldı. Konuyla ilgili endüstri liderlerinin, hükümet görevlilerinin, sivil toplum örgütlerinin ve bilim insanlarının bir araya geldiği toplantıda Mete, açlık ve kötü beslenmeyle mücadelede gübrenin önemine değinen bir konuşma yaptı.
Gübrelere yapılacak olan mikrobesin takviyesinin basit, ekonomik ve sürdürülebilir bir çözüm olduğunun altını çizen Mete’nin tam konuşma metni şöyleydi:
“Değerli Bayanlar ve Baylar,
Bu seçkin panelin bir parçası olmaktan son derece mutluyum ve sizinle kötü beslenme ve büyümenin engellenmesine karşı çözümler sağlamada gübrelerin rolünden söz etmek için buradayım.
Benden önceki konuşmacılar, yaşamımızda kötü beslenmenin ortadan kaldırılmasının ne kadar gerekli olduğundan söz ettiler. Gübre sanayi bu hedefi tamamen desteklemektedir. Küresel nüfusun karşılaştığı sağlık problemleri incelendiğinde, bunların onda birinden fazlasının kötü beslenmeden kaynaklanan nedenlerden dolayı ortaya çıktığı görülmüştür. Birçok durumda, mikro besinler gübreler aracılığıyla zirai yoldan sağlanabilir ve aldığımız gıdaların besin değeri arttırılabilir.
Tarımsal biyo-güçlendirme, genetik güçlendirme kadar iyi bilinmemektedir. Her ikisinin de amacı, temel gıda maddelerindeki ana mikro besinlerin düzeylerini geliştirmek ve bunları gıda tüketimi yoluyla insanlar için biyolojik olarak kullanılabilir hale getirmektir.
Son zamanlardaki araştırmalar makro ve mikro besinlerden yoksun toprakların sadece verimi değil aynı zamanda bunların eksik olduğu topraklardan elde edilen ürünleri tüketenler için temel anlamda gerekli olan minerallerin biyolojik olarak kullanılabilirliğini azalttığını göstermiştir. Gübrelerin mikro besinlerle desteklenmesi, topraktaki, bitkideki ve insandaki eksikliklere hitap etmektedir. Bu itibarla, verimi arttırarak gıdanın miktarını arttırmaya katkıya bulunurken, aynı zamanda, gıdanın besin kalitesine de katkıda bulunmaktadır. Eklenen mikro besinler ani ve önemli etkilere sahiptir. Yerel popülasyonda, genellikle kadın ve çocukları etkileyen kronik eksiklikler hızla yok edilir ve sonucunda da mikro besin eksikliği ile ilgili hastalıkların da ortadan kalmasına katkıda bulunur.
Tüm mikro besin eksiklikleri arasında en yaygın olanı çinko eksikliğidir:
• Dünya çapında 2 milyar insanda çinko eksikliği bulunmaktadır ve
• Çinko eksikliğinin yol açtığı ishalde yılda 1.5 milyon çocuk ölmektedir.
• Dünyanın zirai topraklarının % 50’sinde de çinko eksikliği görülmektedir.
Bu konunun üzerinde ısrarla durmamım nedeni, kendi ülkem Türkiye’de mikro besin gübrelemenin sonuçlarını ilk elden görmemdir. Türkiye’de gerçekleştirilen ve Türkiye’deki toprakların çinko açısından çok eksik ve bunun sonucunda da buğday veriminin çok düşük olduğunun belirtildiği bilimsel araştırmaların açıklanmasından sonra, Toros Tarım kendini çinko açısından zenginleştirilmiş gübreler üretmeye adadı. Çabalarımız daha fazla verim konusunda olmasa da, eksiklikleri olmayan bir nesil yetiştirme konusunda meyvesini verdi. Türkiye’de şu sırada 300.000 tonun üzerinde çinko açısından zenginleştirilmiş gübre kullanılmakta ve bunun da, Türkiye Tarım Bakanlığınca yaklaşık 100 milyon $ ekonomik yarar sağlayacağı tahmin edilmektedir.
Bu iyi uygulamanın dünyanın her yerinde geliştirilmesine yardımcı olmanın bizim sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Çinko başarısı, sadece Türkiye’nin başarısı değildir. Aslında, dünya topraklarının yarısında çinko açısında eksiklik bulunmaktadır. Çin, Hindistan, Brezilya ve Bangladeş’te Çinko Besin Teşviki uyarınca önemli işler ve saha denemeleri yapılmaktadır.
Gübre sanayi, çinkodan sonra iyodun, sanayimizin bundan sonraki sağlık başarı öyküsü olmasını dilemektedir. 2 milyar kişide görülen iyot eksikliği nedeniyle, büyük bir halk sağlığı meselesidir. İyot biyo-güçlendirmesinin, çözümün önemli bir parçası olduğuna inanıyoruz. Son araştırmalar, yüksek dozda tuz alımının neden olduğu yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları riski olmaksızın insan vücudu için gerekli olan iyodu sağlayan iyotlu tuza bir alternatif olarak, iyot gübrelemesi için büyük bir potansiyel olduğunu göstermiştir. Bu konuda marul ve domates üzerinde çalışmalar yapılmış ve her ikisi de iyot güçlendirmesi için mükemmel adaylar olduklarını kanıtlamışlardır.
Mikro besinler için dünya çapında başka başarılı örnekler de vardır. Örneğin Finlandiya’da, hükümet, kalp hastalıkları ile mücadele etmek amacıyla, gübrelere selenyum ilave etmiştir. HarvestPlus da demir ve A vitamini ile ilgili önemli çalışmalar yapmaktadır.
Görüldüğü üzere, mikro besin eksikliklerini ele alma konusunda inanılmaz gelişmeler kaydetmekteyiz. Eksiklikleri küresel olarak ortadan kaldırmaya katkıda bulunmak için, mikro besin gübrelemesi basit, ucuz ve sürdürülebilir bir çözümdür. Bu, ulusal ve bölgesel ihtiyaçlara göre şekillendirilebilecek ve dünya çapında uygulanabilecek tutarlı bir programdır.
Bazı ülkelerde hali hazırda ortaklıklar bulunmakla birlikte, işin ölçeği, bu önemli bulguların daha fazla yayılmasını gerektirmektedir. Dönüştürücü ortaklıklar fırsat zenginlikleri yaratacaktır.
Bunun gibi forumlar paydaşlar arasında deneyimlerin paylaşılmasını teşvik eden ve yaşam sürecimizde açlık ve kötü beslenmeyi yok etmemiz için değişikliklere götüren zeminler oluşturmaktadır.”